ASKERİ HASTANELERİN YENİDEN AÇILMASI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Askeri hastanelerin tekrar açılmasının gündeme geldiğini, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu katıldığı programda duyurdu. Cumhuriyet’e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, “askeri sağlık sisteminin oluşturulması bir seçenek değil milli güvenlik açısından bir zorunluluktur” dedi.

KAYNAK : CUMHURİYET.COM.TR
FETÖ darbe girişiminden sonra çıkartılan OHAL Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile GATA ve Asker Hastaneleri 2016 yılında Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Türk ordusunun sahip olduğu bilgi ve uzmanlık birikimi büyük ölçüde kaybedildi. Yurt dışı operasyonlarda yaralanan askerlere müdahale ve afet durumunda da yetersiz kalındığı eleştirilerine neden oldu. İktidar sonunda hatasından dönme sinyali verdi.
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, geçtiğimiz gün katıldığı bir canlı yayında, askeri hastanelerin yeniden açılmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konunun iletildiğini açıkladı.
3 KADEMELİ REVİZE ÖNERİSİ
Cumhuriyet’e konuşan CHP Milli Savunma Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, harp cerrahisine ilişkin deneyim ve uzmanlığa sahip askeri sağlık personeli, birbirini destekleyecek şekilde oluşturulmuş tam teşekküllü asker hastaneleri ve askeri sağlık konusunda; eğitim verecek, uzmanlık sahibi ve örnek alınabilecek bir merkez olan Gülhane Askeri Tıp Akademisi ile 3 kademeli revize önerdi. Bağcıoğlu, “Askeri sağlık sistemi bütünü ile yeniden oluşturulmadığı müddetçe arzu edilen faydayı sağlayamayacak, adeta geçici yetersiz ve kısmi bir çözüm çabası olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘ASKERİ KÜLTÜR KAYBEDİLDİ’
Bağcıoğlu, “Güçlü bir ordusu olup da askerî sağlık sistemi olmayan Türkiye’den başka bir devlet bulunmamaktadır” eleştirisi getirdi. Harp cerrahisine yönelik bilgi birikimi, tecrübe ve kurumsa kültürün askeri sağlık sisteminin kaldırılmasıyla kaybedildiğini belirterek, “Askeri sağlık sisteminin yeniden tesisine şu anda karar verilse dahi, sistemin geçmiş etkili yapısına ulaşılması en az 10-15 yıl sürecektir” dedi.
‘ASKERİN HALİNDEN ASKERİ DOKTOR ANLAR’
Bağcıoğlu, ‘Neden askeri sağlık sistemine ihtiyaç var’ sorusuna ise “Kahraman askerlerimizin, sağlık sorunları ancak onlarla birlikte eğitim almış, onlarla birlikte muharebe meydanında veya tatbikatlarda omuz omuza görev yapmış sağlık personeli ile çözülebilir. Dolayısıyla askeri sağlık sisteminin oluşturulması bir seçenek değil milli güvenlik açısından bir zorunluluktur” dedi. FETÖ militanlarının, tüm devlet kurumları gibi sağlık sistemine de sızdığının açık olduğunu; ancak hiçbir devlet kurumunun kapatılmadığını hatırlatan Bağcıoğlu, “Sadece hayati öneme sahip askerî sağlık sisteminin tüm elemanları ile ortadan kaldırılması büyük zafiyettir” ifadesini kullandı.
‘BU İŞ, SİVİLE VERİLMEKLE OLMAZ’
Eski GATA Yüksek Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Levent Doğancı da “Askerî tıp akademilerinde insanlar, Mustafa Kemalin askerleriyiz ilkesi doğrultusunda yetiştirilir. Bu iş, sivile verilmekle olmaz. Asıl mesele, 1’inci basamak sağlık personelinin asker olmasıdır. Siz, savaş sırasında veya bir felaket anında, sivil insanları afet bölgesinde çalışması için zorlayamazsınız. Ancak gönüllülük başkadır. Asker emir alır canını verir. Sivile savaş sırasında zarar gelirse bu savaş suçu olur” diyerek kuzey Irak ve Suriye’nin kuzeyinde kura ile seçilen sağlık çalışanlarının, bölge şartlarına uygun yetiştirilmediği için görevlerini gereğince yapamayacaklarını belirtti. Doğancı bu yüzden askeri hastanelerin açılmasının gerektiğini vurguladı.
‘GEMİ HASTANEMİZ YOK’
Levent Doğancı askeri tıp akademilerinin eksikliğinin sadece savaş anında değil, 6 Şubat depremleri gibi doğal afetlerde de hissedildiğine de değindi. Doğancı, “Deprem oldu, bir tane askerî hekim gidemedi oraya. Ancak askeri sistem olsaydı hekim ya da sağlık sisteminin çalışanı yaralıyı kurtarırdı, kayıt tutulurdu. Ürdün, Türk malı mobil hastaneyi gönderip deprem bölgesinde çalıştı, ama bizde yok. İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyor, fakat gemi hastanemiz yok. İki tane olsa bile, birçok insan acil durumlarda tedavi görebilir” dedi.
Sistemi düzeltmek için tepeden başlanması gerektiğine değinen Doğancı, “Bu sistemi bir kişi veya bir organizasyon çökertmedi, içeriden de çöktü. Doktorları ancak doktorların yönetebileceğini unuttular. Bu kadar büyük bir teşkilatı yönetebilecek bir insanın, rütbeli olması lazım. İçerideki insanları tanımanız lazım. Askeri sağlık hizmeti kalmadı. Bu bir sistemdir. Cephede sağlık sistemini en önde başlatacaksınız” dedi. Konuyu daha iyi açıklamak için Amerika’nın Covid-19’la mücadelesinde, bütün askeri sağlık hizmetini devreye soktuğuna değinen Doğancı, “Amerika’nın dünya üzerinde yüze yakın sağlık merkezi var ve NATO’nun en büyük ordusuna sahipler. Türkiye ise NATO’nun 2’nci en büyük ordusu ama askeri hastanemiz yok. Bunu kabul etmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.