TUTUKLU ASTSUBAY VE UZMAN ÇAVUŞ KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU! MISIR TARLASINDAN BABAMI ARADIM VE…
KAYNAK : ANANDOLU AJANSI
Sakarya’da FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine yönelik davada verilen mahkumiyet ve beraatlere ilişkin Yargıtay’ın bozma kararının ardından 74’ü tutuklu 145 sanığın yeniden yargılanması sürüyor.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince Ferizli ilçesinde yer alan ceza infaz kurumu içindeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada, sanık ve avukatlarının, cumhuriyet savcısının 121 sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 17 sanık hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan 15 yıldan 20’şer yıla kadar hapis, 1 sanığın beraati ve 6 sanığın dosyasının ayrılması şeklindeki mütalaasına karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.
Tutuklu sanık E.A, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirterek, olay tarihinde astsubay olarak görev yaptığını ve Sakarya’ya yeni tayin olduğunu söyledi.
Eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun’u ilk kez gözaltında gördüğünü belirten E.A, “Bildiri okunduğu esnada orada değildim, bildiriyi duymadım. Tatbikat için Valiliğe götürüldük. Olayın darbe girişimi olduğunu Ahmet Üzer’in megafonla konuşmasından anladım ve oradan uzaklaştım. Suç işleme kastıyla hareket etmedim. FETÖ’cü değilim. Hakkımda aleyhe temyiz başvurusu yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim.” ifadesini kullandı.
Tutuklu sanık L.K. de olay tarihinde Taşkısığı Kışlası’nda uzman erbaş rütbesiyle iş makinesi şoförü olarak görev yaptığını kaydetti.
Olay günü Hakkari’ye görevlendirmesinin çıktığını aktaran L.K, şöyle devam etti:
“Göreve gideceğim için iş makinemi hazırladım ve evime geçtim. Tugay Komutanının alarm vermesi üzerine kışlaya gittim. Yoklamanın Çark Kışlası’nda alınacağının söylenmesi üzerine buraya gittik. Sonra ne olduğunu anlamadan Valiliğe götürüldük. Valiliğin yanındaki mısır tarlasına girdik. Babamı aradım, ‘Kandırıldık, bizi buradan al kışlaya götür.’ dedim. Sanık M.P. ile beni aldı, oradan uzaklaştık. Eve gittim, sonra kışlaya döndüm. 15 Temmuz gecesi yaşadığım olaylar bundan ibarettir. O geceden sonra tutuklanmadım, görevime devam ettim. 17 Temmuz’da kendim karakola gittim, ifade verdim ve adli kontrol şartıyla salıverildim. 1 gün bile açığa alınmadım, görevime devam ettim. 2018-2020 tarihlerinde Suriye’de görev yaptım. 2022 yılında kenti isteğimle sözleşmemi feshettim. Silahımı kullanmadığım Swap testiyle tespit edilmiştir. Kimseyle fikir ve eylem birliği yapmadım. FETÖ ile hiçbir bağım olmamıştır. Darbe girişiminin bir parçası olmadım. Yargıtayın bozma kararı, beni ve ailemi mağdur etmiştir. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim.”
Tutuklu sanık Y.S. ise Valilik yerleşkesinde kanunsuz bir işe bulaştığına ya da kanunsuz emir verdiğine dair bir beyanın olmadığını, emir komuta zinciri içerisinde olmayan bir sıkı yönetimden şüphelendiğini, bölgeden uzaklaştığını, suç işleme kastıyla hareket etmediğini öne sürerek, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Tutuklu sanık A.K. mütalaayı kabul etmediğini ifade ederek, “15 Temmuz gecesi sonucu suç teşkil eden hiçbir eylem işlemedim, kimseye yardım etmedim. Hakkımda ‘Elinde silah vardı, emir verdi’ şeklinde kimsenin beyanı yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.” savunmasında bulundu.
Diğer sanık ve avukatları da cumhuriyet savcısının mahkumiyete yönelik mütalaasına katılmadığını dile getirerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, esasa ilişkin savunmaların alınmasına devam edilmesi için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
Dava süreci
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 222 sanıklı davada 15 Ağustos 2018’de verdiği kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesince hukuka uygun bulunmasının ardından bazı sanıklar ile müşteki avukatları, dosyayı temyize götürmüştü.
Yerel mahkemenin verdiği hükme ilişkin temyiz incelemesini tamamlayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun ve eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer’e “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamıştı.
Sanıklar Fatih Gümüş, Hakan Güler ve Emrah Boyalı’ya verilen “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme” suçundan 12 yıl altışar ay hapis cezasını onayan Yüksek Mahkeme, sanık İsmail Şenyüz’ün “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan çarptırıldığı 6 yıl 3 ay cezayı da uygun bulmuştu.
3. Ceza Dairesi, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan Şenyüz’ün de aralarında bulunduğu 71 sanık hakkında verilen beraat kararını da onamıştı.
Yüksek Mahkeme, 94 sanığa “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen beraat ile 52 sanığa “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan verilen mahkumiyet kararlarını bozmuştu.
Sakarya 2. Ağır Mahkemesi, Yargıtay’ın kararının ardından “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları onanan eski askerler Uğur Coşkun ve Ahmet Üzer ile vefat eden 1 tutuksuz sanığın dosyasının ayrılması yönünde hüküm kurmuştu.