Dolar 37,9951
Euro 41,0798
Altın 3.682,36
BİST 9.299,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 21°C
Çok Bulutlu
Ankara
21°C
Çok Bulutlu
Çar 23°C
Per 22°C
Cum 18°C
Cts 16°C

TEMAD GENEL MERKEZ DELEGELERİNİN OY KULLANMAMASI İÇİN İSTENEN TEDBİR KARARI KONUSUNDA MAHKEME ARA KARARINI VERDİ!

TEMAD GENEL MERKEZ DELEGELERİNİN OY KULLANMAMASI İÇİN İSTENEN TEDBİR KARARI KONUSUNDA MAHKEME ARA KARARINI VERDİ!
29 Kasım 2024 20:28
601

TEMAD, Genel Merkez Delegelerinin Genel Kurulda oy kullanmaması için açılan davadaki tedbir kararını mahkeme reddetti. 

PES24 ÖZEL HABER

Ankara İl Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğünün, 06 Ocak 2024 tarihli  tüzük inceleme yazısında bahsi geçen ve  Tüzüğün 16 Maddesinin 6 Fıkrasının tüzükten çıkarılması ve belirtilen kanunlara ve yönetmeliklere aykırı noksanlıkların ilk olağan / olağaüstü genel kurul toplantısında, tüzük değişikliği yapılarak giderilmesi ve  bu süre içerisinde  mevzuata aykırı tüzük hükümlerinin uygulanmaması, aksi takdirde yasal işlem yapılacağı yönündeki yazısına istinaden TEMAD Genel Başkan adaylarından Etimesgut TEMAD Şube Başkanı Cahit KOCA’nın  02 Aralık 2024 tarihinde yapılacak olan, TEMAD Büyük Genel Kurulunda, Genel Merkez Delegelerinin, Aralık 2024 başında yapılacak büyük genel kurulda, Tüzüğün 16. Maddesinin 6 ve 7 maddelerin uygulama alanı bulunmadığını, 2847 Sayılı Kanuna ve Türk Medeni Kanuna aykırı olduğunu, açık olan maddelerin uygulanması sonucu Dernek Büyük Genel Kuruluna Genel Merkez Üyelerinin seçmiş olduğu dilekçede anılan isimleri belirtilen 20 delegenin Büyük Genel Kurula Delege olarak katılımının ve oy kullanmalarının engellenmesi için tedbir kararı verilmesinin gerektiğini  yönündeki müracaatına mahkemeden ARA KARARLA red kararı geldi. 

Red kararı ile birlikte;  genel merkez delegesi olan 20 emekli astsubay veya eşi büyük genel kurulda oy kullanabilecek. Mahkemenin vermiş olduğu red kararı ile birlikte,  sosyal medyada dile getirilen 20 delegenin divana verilecek bir önerge  ile  oylama sonucu oy genel kuruldan çıkartılması veya oy kullandırılmaması gibi antidemokratik bir uygulamanın da önüne geçildi.

DERS NİTELİĞİNDE YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI

DAVA TARİHİ : 28/10/2024
ARA KARAR TARİHİ : 29/11/2024
Davacı CAHİT KOCA tarafından davalı TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ aleyhine açılan Tespit ilişkin davanın mahkememizde yapılan dosya üzerinden inceleme sonucu 29/11/2024 tarihli ara kararı gereğince;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesinde özetle, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Dernekler Kanununa tabi olduğunu, Ankara Valiliği Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğünde 06-026-024 Kütük sırasına kayıtlı Kamu yararına çalışan dernek olduğunu, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin Tüzük Değişikliği Hakkında yazısı ile Ankara Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne göndermiş olduğu yazı ile “Kütük numarası 06-026-024 olan Derneğimiz 04 Temmuz 2023 tarih ve 42 no’lu kararı ile 17-18 Ekim 2023 tarihlerinde Tüzük Değişikliği ile Genel Kurul yapmıştır. Ek’te sunulan Tüzükle ilgili değişikliğin incelenerek onayını arz ederim” şeklinde talebi ile bildirimde bulunduğunu, Ankara Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, Türkiye emekli Astsubaylar Derneğinin dilekçesi ile yapmış olduğu talebe 13.12.2023 tarih ve Sayı:E-74071012- 477.01.02.02-286965 sayılı yazısı ile ile cevap vererek,“ l1-Tüzüğün 8/1. Maddesinde ifade edilen “Asıl Üye” tanımı içerisinde Türk Silahlı kuvvetlerinden emeklilik ve maluliyet nedeniyle ayrılan subayların çocukları ve anne babaları dahil edilmesine yönelik yapılan düzenlemenin, 2847 sayılı Kanunun 4/a. Maddesinde açıklanan üye olabilecekler tanımı ile uyumlu olmaması ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 58. Maddesinde yer alan “…Dernek tüzüğü, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz…” amir hükmüyle normlar hiyerarşisine muhalefet ettiği için, tüzüğün değiştirilen 6/1. maddesinde yer alan “çocukları ile anne babaları” ifadesinin tüzükten çıkartılmasını, Tüzüğün “Genel Kurula Katılma Şartları” başlıklı 18. Maddesinin çıkartılması gerekmektedir.

Belirtilen kanunlara ve/veya yönetmeliğe aykırı noksanlıkların 30 gün içerisinde giderilerek yeniden düzenlenecek her sayfası Dernek yönetim kurulu üyelerinin en az salt çoğunluğu tarafından imzalanmış tüzüğün İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne verilmesini, aksi takdirde yasal işlem uygulanacağının bilinmesini rica ederim.” şeklinde cevabı ile Tüzüğün madde 8/1’de yer alan “çocukları ile anne babaları” Tüzüğün 18.maddesinde yer alan “Genel Kurula Katılma Şartları” başlıklı” maddesinin çıkarılmasını ve bu değişikliğin 30 gün içinde yapılmasınının istendiğini, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Ankara Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğünün yazısına Türkiye  Emekli Astsubaylar Derneği 19 Ocak 2024 tarihli Değişikliği) yazısı ile cevap vererek Tüzüğün 8/1 maddesinin değiştirildiğini, Tüzüğün 18.maddesinin yasal mevzuata ve Yargıtay kararlarına uygun olduğu gerekçesi ile Tüzüğün 18 maddesinde yapılan değişikliğinin uygun bulunmasını talep edildiğini, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin 19 Ocak 2024 tarihinde Ankara Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne yapmış olduğu başvuruya 26.01.2024 Tarih, Sayı :E- 74071012-477.01.02.02-301168 sayılı yazısı ile cevap verilerek anılan yazı cevabı ile çıkartılmasını ve ilave edilmesini istediği değişiklikler 20 maddede belirtildiğini ve tüzük hükümlerinin uygulanmamasını bildirdiğini, Ankara Valiliği Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğünün 26.01.2024 tarihli yazınızın 4. maddesi gereğince büyük genel kurula delege seçimi yapıldığını, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Tüzüğünün 4721 Sayılı Türk Medeni Kanuna ve 2847 Sayılı Kanuna aykırılıklarını Dernek üyesi ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Etimesgut Şubesi Başkanı olarak, ayrıca yapılacak Büyük Genel Kurulda Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Genel başkan adayı olarak Yönetim Kuruluna bildirilmiş olunmasına rağmen hukuka uygun bir netice alınamadığını, ilgili tüzük değişikliklerinin yapılmadığını, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Yönetim Kurulu 2847 sayılı kanuna aykırı olarak 29 Eylül 2024 tarihinde Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Genel Merkez üyelerinden Dernek Büyük Genel Kuruluna delege olarak aşağıda isimleri belirtilen 20 üyeyi asil delege olarak seçimi yapıldığını, asil üyelerle birlikte Dernek Büyük Genel Kuruluna 20 isimde yedek delege olarak seçildiğini, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin Büyük Genel Kurulu tarihi tam olarak belirlenmediğini ancak Kasım 2024 sonu veya Aralık 2024 başında yapılacağını, yapılacak büyük genel kurulda, Tüzüğün 16. Maddesinin 6 ve 7 maddelerin uygulama alanı bulunmadığını, 2847 Sayılı Kanuna ve Türk Medeni Kanuna aykırı olduğunı, açık olan maddelerin uygulanması sonucu Dernek Büyük Genel Kuruluna Genel Merkez Üyelerinin seçmiş olduğu dilekçede anılan isimleri belirtilen 20 delegenin Büyük Genel Kurula Delege olarak katılımının ve oy kullanmalarının engellenmesi için tedbir kararı verilmesinin gerektiğini belirterek; Dernek Büyük Genel Kuruluna Genel Merkez Üyelerinin delege olarak seçilen (20 Delegenin adı ve soyadı )  Dernek Büyük Genel Kurula Delege olarak katılımının ve oy kullanmalarının engellenmesi maksadıyla tedbir kararının kabulüne, Dernek Genel Merkez üyelerinin Dernek Büyük Genel Kuruluna seçilen delegelerin delegeliklerinin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili 18.11.2024 tarihli talep dilekçesinde özetle, mahkemece kurulacak ara kararla tedbir talebinin kabul edilerek, Dernek Büyük Genel Kuruluna Genel Merkez Üyelerinin ASİL delege olarak seçilen; 20 Delegenin Dernek Büyük Genel Kuruluna Delege olarak katılımının ve oy kullanmalarının engellenmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Talep 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir talebi mahiyetindedir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.”

Yine aynı kanunun 390/3 hükmü uyarınca, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”

2847 Sayılı Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Emekli Uzman Erbaşlar, Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri İle Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanunun 3. maddesi uyarınca ise, “Bu Kanuna göre kurulacak derneklerin tüzükleri ilgili mülki amire verilir. Mülki amir İçişleri Bakanlığının ve Milli Savunma Bakanlığının görüşünü alarak tüzüğü inceler. Bu Kanuna ve 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununa aykırılık ve noksanlık bulunmaz ise dernek, Dernekler Kütüğüne kaydedilir ve kayıt tarihinde tüzel kişilik kazanır. Tüzük, kayıt tarihi ile birlikte kuruculara, İçişleri Bakanlığına ve

Milli Savunma Bakanlığına tebliğ edilir.

Tüzüklerde yapılacak değişiklikler hakkında da aynı yöntem uygulanır.”

Somut olayda, öncelikle, Ankara Valiliği İl Sivil Toplumda İlişkiler Müdürlüğü’nün 26/01.2024 tarihli ve 301168 sayılı yazısında belirtilen eksikler giderilmeksizin yönetim tarafından genel kurula delege seçimi yapıldığı belirtilmiş ise de; işbu delegelerin seçiminde, anılan müdürlük tarafından belirtilen hangi eksikliklerin mevcut olduğu hususu ayrı ayrı ve açıkça belirtilmemiştir; yani, davacı yanın dilekçelerinde isimleri belirtilen delegelerin müdürlük yazısında belirtilen (tüzüğün 16/6 ve 16/7 maddeleri hariç) hangi eksikliklere rağmen delege olarak seçildikleri, ve dolayısıyla da bu seçimler sebebiyle genel kurulda ne gibi sakınca veya zarar doğabileceği hususu açıkça zikredilmemiştir; şu haliyle sanki, sırf anılan müdürlük yazısına aykırı tüzüğün mevcudiyeti sebebiyle, seçilen delegelerin genel kurulda oy kullanması neticesinde, kanuni manada “hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” endişe edilmesini gerektirici durumun ortaya çıkacağının kendiliğinden kabul edilmesinin istendiği izlenimi edinilmiştir.

Mahkememizce bu yönde kabulün, karşı yanın savunması alınmaksızın dikkate alınması mümkün değildir. Bu sebeple tedbir talebinin reddi gerektiği değerlendirilmiştir. Tüzük değişikliklerinin yapılmamasına rağmen gerçekleştirilen delege seçimleri ile genel kurulda doğrudan doğruya hakkaniyete ve kanuna aykırı sonuç doğuracağının peşinen kabulü mümkün değildir. Bu konu yargılamaya muhtaç olduğundan karşı yanın savunmasının alınması gerektiği düşünülmektedir.

Buna ilaveten, çocuğun 16/6 ve 16/7 maddelerindeki eksikliklerin mevcudiyeti münasebetiyle, yaklaşık ispatın temin edildiği bir an için kabul edilse dahi, müdürlük yazı cevabında, “Belirtilen kanunlara ve yönetmeliğe aykırı noksanlıkların ilk olağan / olağanüstü genel kurul toplantısında tüzük değişikliği yapılarak giderilmesi, ve bu süre içerisinde mevzuata aykırı tüzük hükümlerinin uygulanmaması, aksi takdirde yasal işlem yapılacağının bilinmesi…” ihtahı yapılmıştır; yani, anılan müdürlük denetimi resen hüküm ve sonuç doğuracak mahiyette değildir;

tüzükteki değişiklikler ancak genel kurulda tartışılarak yapılacaktır, ve değişiklik yapılmadığı takdirde de bu husus müdürlük tarafından dikkate alınmak suretiyle yasal işlem başlatılacaktır; eş söyleyişle, müdürlük yazı cevabı ve denetimi, başka bir işlem yapılmasına gerek olmaksızın doğrudan doğruya sonuç doğrucu mahiyette olmayıp, yazı cevabında belirtilen denetimdeki tüzük değişikliğinin yapılması davalı derneğin genel kuruluna bırakılmış, genel kurulda tüzük değişikliği yapılmaması halinde ise, ilgililer hakkında yasal işlem başlatılıp başlatılmayacağı hususu anılan müdürlüğün takdirine bırakılmış olup, bu yönüyle de davacıların kanuni ” yaklaşık ispat “şartını gerçekleştirdiğinin kabulü mümkün değildir.

Tüm bunlara ilaveten somut olayda, davalı dernek genel başkanlığı tarafından 03.11.2023 tarihli yazıyla ilgili mevzuat uyarınca Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğünden görüş sorulmuş, ve anılan müdürlük tarafından da 26.01.2024 tarihinde tüzük değişikliğinin genel kurulda yapılması ikaz edilmiştir. Hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine nazaran, davalı derneğin üyesi veya dernek görevlisi olduğu açıkça anlaşılan davacının, bu tarihlerden çok sonra, örneğin anılan müdürlük yazı cevabından yaklaşık 10 ay sonra mahkememiz önündeki işbu davasını açtığı da birlikte dikkate alındığında, kanunun aradığı, “gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı” hususunun kabulü de mümkün görülmemiştir; eş söyleyişle, tüzüğün müdürlük yazı cevabında belirtilen eksiklikleri muhtevi olduğunun öğrenildiği tarihten dava tarihine kadar geçen nispeten uzun zamanın mevcudiyeti de yukarıda belirtilen hususlarla birlikte dikkate alındığında, artık mahkememizce ivedilikle tedbire karar verilmediği takdirde, telafisi güç veya imkansız bir zararın doğacağının kabulünün mümkün olmadığı düşünüldüğünden, bu yönüyle de tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Son olarak, anılan 6100 Sayılı Kanunun ihtiyati tedbire ilişkin ahkamı ve buna ilişkin yerleşik içtihada nazaran, ihtiyati tedbir yoluyla hükmün önüne çekilmesi mümkün değildir; eş söyleyişle, ancak yapılacak yargılama neticesinde elde edilecek hükümle ortaya çıkacak durumun, bu yargılamanın safahatında ve neticelenmesinden önce ihtiyati tedbir yoluyla ortaya çıkmasına sebebiyet verecek şekilde tedbir kararı ittihazı mümkün değildir. Oysa mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, sırf bir takım kanuni eksikliklerin mevcudiyeti münasebetiyle, Anayasal seçme ve seçilme hakkını da engelleyecek, veya en azından zedeleyecek şekilde, davalı tarafın savunması alınmaksızın evrak üzerinde yapılan inceleme ile karar verilmesi halinde, dava ile erişilmesi amaçlanan sonucun da zaman içerisinde öne çekileceği hususunda tereddüt yoktur. Bu vaziyetin anılan mevzuat ve içtihat ahkamına açıkça aykırılığı dikkate alındığında, bu yönden de talebin reddi gerektiği mütala edilmiştir.

Belirtilen sebeplerle kurulan hüküm şöyledir:

NETİCE VE HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUNUN 389. VE DEVAMI VE ÖZELLİKLE 390/2 MADDESİ UYARINCA DAVACI YANIN DURUŞMA YAPILMAKSIZIN TEDBİR İTTİHAZI TALEBİNİN REDDİNE,

2- Her iki taraf hakkında çıkartılacak davetiyelere celse esnasında davacının tedbir talebinin görüşülerek karara bağlanacağı, taraflar / taraf vekilleri gelmeseler dahi gıyaplarında dosya üzerinden karar verilebileceği meşruhatının dahi eklenmesine;

3- Bu nedenle duruşmanın tensip ara kararı gereğince 09/04/2025 günü, saat 11:10’a bırakılmasına. Dair karar dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde verildi. 29/11/2024