Dolar 35,4886
Euro 36,6073
Altın 3.062,36
BİST 9.707,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 7°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
7°C
Hafif Yağmurlu
Per 6°C
Cum 5°C
Cts 6°C
Paz 10°C

Memur kadrolarına atanan askeri personel kariyere göre ek gösterge hakkından yararlanabilir mi?

Sayıştay 3. Dairesi, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa tabi olarak görev yapmakta iken istifa ederek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Devlet memurluğuna ataması yapılan ilgililerin ek göstergelerinin ödemeye esas ek gösterge rakamlarının bu kurumlarda elde ettikleri ek göstergeler dikkate alınarak belirlenmesini kamu zararı saydı.

Memur kadrolarına atanan askeri personel kariyere göre ek gösterge hakkından yararlanabilir  mi?
2 Kasım 2024 23:57
314

Sayıştay: 657 sayılı Kanunun 43/B maddesi bu personel hakkında uygulanamaz

Devlet memurlarının maaşa esas ek göstergeleri, 657 sayılı Kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde düzenlenmekte; ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ile görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınmakta ve kazanılmış hak sayılmamaktadır. Bu durumun istisnası ise kurumların 1, 2, 3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergelerin, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamamasıdır.

Ancak yukarıda belirtilen istisna hükmünün uygulanabilmesi için daha önce bulunulan ilgili görev unvanlarının, 657 sayılı Kanuna tabi kurumların kadro unvanlarından olması ve Kanun’a ekli I ve II sayılı ek gösterge cetvellerinde yer alması gerekmektedir.

Dolayısıyla ek göstergeleri diğer personel kanunlarında düzenlenen ilgililerin, “önceki göreve ilişkin yüksek ek gösterge rakamının esas alınması” istisna hükmünden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Daire: 3
Karar Tarihi: 30.04.2024
Karar No: 479
İlam No: 154
Madde No: 2
Hesap Yılı: 2020

KARAR
Ek Gösterge Puanının Mevzuata Aykırı Olarak Hatalı Hesaplanması ve Ödenmesi

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa tabi olarak görev yapmakta iken istifa ederek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Devlet memurluğuna ataması yapılan ilgililerin ek göstergelerinin mevzuata aykırı hesaplanması ve ödenmesi sonucu . TL tutarında kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasıyla ilgili olarak dosyada mevcut bilgi ve belgeler değerlendirilmiştir.

23.07.1965 tarih ve 12056 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Göstergeler” başlıklı 43/B maddesinde;
“Ek Gösterge: Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır. II sayılı cetvelde yer alan unvanlarda değişiklik yapmaya ve yeni unvanlar ilave etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Bu ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ve görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınıp, terfi bakımından kazanılmış hak sayılmaz. Kurumların 1, 2, 3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergeler, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamaz.
(.)” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükmüne göre Devlet memurlarının maaşa esas ek göstergeleri, 657 sayılı Kanuna ekli I ve II sayılı cetvellerde düzenlenmekte; ek göstergeler, ilgililerin belirtilen sınıf ile görevlerde bulundukları sürece ödemelere esas alınmakta ve kazanılmış hak sayılmamaktadır. Bu durumun istisnası ise kurumların 1, 2, 3 ve 4 üncü dereceli kadrolarına atananlara uygulanacak ek göstergelerin, ilgililerin daha önce bulunmuş oldukları kariyerleri ile ilgili sınıf veya ekli I sayılı Cetvelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfı (g) bölümünde belirtilen görevlerde kazanılmış hak aylık derecelerine göre alabilecekleri ek göstergelerden düşük olamamasıdır. Ancak yukarıda belirtilen istisna hükmünün uygulanabilmesi için daha önce bulunulan ilgili görev unvanlarının, 657 sayılı Kanuna tabi kurumların kadro unvanlarından olması ve Kanun’a ekli I ve II sayılı ek gösterge cetvellerinde yer alması gerekmektedir. Dolayısıyla ek göstergeleri diğer personel kanunlarında düzenlenen ilgililerin, “önceki göreve ilişkin yüksek ek gösterge rakamının esas alınması” istisna hükmünden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, yapılan incelemede, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa tabi olarak görev yapmakta iken istifa ederek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Devlet memurluğuna ataması yapılanların ödemeye esas ek gösterge rakamlarının, mevzuata aykırı şekilde önceki görevlerine ilişkin daha yüksek ek gösterge rakamlarının esas alınması suretiyle hesap edildiği görülmüştür.

Dolayısıyla ilgililerin aylığının hesabında “mevzuatında öngörülmediği halde” daha yüksek tutarlardaki ek gösterge rakamlarının esas alınması sonucu 24.12.2003 tarih ve 25326 saylı Resmi Gazete’de yayımlanan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71 inci maddesinde; “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması” şeklinde tanımlanan kamu zararına sebebiyet verilmiştir.

Oluşan kamu zararından;

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesi gereği, özel hizmet tazminatı ve ek ödeme farklarının mevzuata aykırı şekilde, ilişikli ödeme emirleri ile ödenmesi yönünde harcama talimatı veren harcama yetkilileri ve

31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esasların 12 ve 13 üncü maddelerinde ödeme emri belgesinin, gerçekleştirme görevlilerinden birisi tarafından düzenlenme görevi ön mali kontrol kapsamında ele alındığından, “Kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi de bu çerçevede değerlendirildiğinden, ilişikli ödeme emri belgelerini mevzuata uygun şekilde düzenlemekle görevli olduğu halde mevzuata aykırı düzenleyen ve bu belgelerin üzerinde “Kontrol edilmiş ve uygun görülmüştür” şerhi ile imzası bulunan gerçekleştirme görevlileri sorumludur.

Diğer taraftan Sorumluların savunmalarında; TSK’da subay, astsubay, uzman jandarma ve uzaman erbaş olarak görev yapmış personelin intibak işlemlerinin bir personel tarafından yargıya taşındığı, yapılan yargılama ve istinaf sonucunda TSK’dan ayrılan personelin TSK’dan ayrıldığı tarihteki kazanılmış hakları ile göreve başlatılmasına karar verildiği belirtilmişse de, söz konusu mahkeme kararında ilgiliye ödenecek ek gösterge rakamına ilişkin hiçbir değerlendirmeye yer verilmemiştir.

Sonuç olarak, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa tabi olarak görev yapmakta iken istifa ederek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 92 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında Devlet memurluğuna ataması yapılan ilgililerin ek göstergelerinin mevzuata aykırı hesaplanması ve ödenmesi sonucu oluşan toplam . TL kamu zararının; Harcama Yetkilisi . ve Gerçekleştirme Görevlisi .’e,

6085 sayılı Kanun’un 55 inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle,

karar verildi.