Dolar 38,1008
Euro 43,4851
Altın 4.076,20
BİST 9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 21°C
Parçalı Bulutlu
Ankara
21°C
Parçalı Bulutlu
Pts 24°C
Sal 19°C
Çar 17°C
Per 16°C

Kardeşlerin benlik savaşı!

Dünya prömiyerini Venedik’te yapan, geçen sene Adana’dan ödüllerle dönen “Gecenin Kıyısı”, İki kardeşin çatışmasını 15 Temmuz ekseninde anlatıyor.

Kardeşlerin benlik savaşı!
16 Mart 2025 15:28
34

KAYNAK : MİLLİYET.COM.TR / Müjde Işıl – (TIKLAYINIZ)

Almanya’da yaşayan Türker Süer, kısa filmi “Kardeşler”de, biri hapse düşmüş diğeri saygın bir avukat olan iki erkek kardeşin, babalarının ölümünden sonra yaşadıkları çalkantıyı anlatmıştı. İlk uzun metrajı “Gecenin Kıyısı” için benzer temanın askeriyede geçen versiyonu denebilir. Yine iki erkek kardeş, üzerlerinde baba gölgesi ve çözümsüz görünen çatışmalar…

İkisi de asker olan Sinan ve Kenan, Ergenekon soruşturmasında suçlanmış, bir zamanlar ordunun kahramanı olan bir komutanın oğulları… Emir komuta zincirine sıkı sıkıya bağlı Sinan’a, kardeşi Kenan’ı askeri mahkemeye teslim etme görevi verilir. Yola çıktıkları gece 15 Temmuz’dur ve kendilerini kaotik bir ortamın içinde bulurlar.

Dünya prömiyerini Venedik Orizzonti Extra’da yapan “Gecenin Kıyısı”, Türkiye’deki ilk gösterimini gerçekleştirdiği 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde Yılmaz Güney Ödülü, En İyi Kurgu (Rainer Nigrelli), En İyi Erkek Oyuncu (Ahmet Rıfat Şungar) ödülleri ile dönmüştü. Hem senaryosu hem de çekim tercihleriyle son dönemin en dikkat çekici yapımlarından biri oldu. Şimdiye kadar 15 Temmuz konulu filmlere (“Börü” ve “15/07 Şafak Vakti”) baktığımızda hamasetin öne çıktığını görüyoruz. “Gecenin Kıyısı” ise bireysel zıtlıkları 15 Temmuz ile birleştiriyor. Zıt karakterde ve tarafta görünen iki kardeşin o geceki hesaplaşmalarına odaklanıyor.

Büyük sözler söylemiyor

“Gecenin Kıyısı” her ne kadar 15 Temmuz’u fon olarak kullansa ve Ergenekon gibi gerçekte yaşanmış olaylara, görüntülere yer verse de politik açıdan büyük sözler söylemekten imtina ediyor. Aslında karakterlerinin nerede durduğu konusunda gayet politik bir içeriğe sahip. Ama hikâyeyi politik eksende derinleştirmeden, seyircinin kendi imasını oluşturabileceği bir zeminde yol alıyor; karakterlerinin ruh hâlini öne çıkarıyor. Sinan’ın itaati ile Kenan’ın isyanının çatışmasını izliyoruz filmde. Süer karakterlerle seyircinin özdeşleşme yaşamadan onlara dışarıdan bakmasını amaçlamış gibi. Sinan’ın masum yüzüne karşın yanlış adımlar atması, Kenan’ın sert simasına karşın doğru sorular sorması bunu kanıtlar nitelikte. Süer iki kardeşi, kendi doğrularıyla hayatta kalmaya çalışan sistem kurbanları olarak yorumluyor. Sinan’ın eşi Eda ise erkekler dünyasındaki en mantıklı karakter olarak öne çıkıyor. Yanlışları evirip çevirmeden söyleyiveriyor.

Absürt komedi gibi başlayan, sonrasında adım adım gerilime dönüşen filmin tekinsiz atmosferinde, görüntü yönetmeni Matteo Cocco’nun payı çok büyük. Açılarla oynayan, kahramanlarının yakın ve genel planlarında tedirginliğini anbean hissettiren Cocco, bir yandan karakterlere dışarından bakmamızı sağlarken bir yandan da onların sıkışmışlık hislerine görsel açından tercüman oluyor.

Bir nevi düşman kardeşleri canlandıran Ahmet Rıfat Şungar ve Berk Hakman’ın performansı, filmin başlıca artılarından. Hem sima hem de hayata bakış açısından birbirine tezat görünen kardeşler, kan bağının zorlayıcılığını ve aynı zamanda kopamayacak kadar güçlü oluşunu başarıyla yansıtıyorlar.

ETİKETLER: Film, Gece, Karakter, Sinan