Adana’da polisi şehit eden uzman çavuş ağır cezada yargılanacak! Böyle ifade verdi…
Sarıçam’da dur ihtarına uymadığı polis memuruna çarparak ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle 9 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan uzman çavuş, duruşmada “Vicdan azabı çekiyorum, pişmanım” dedi. Dava dosyası görevsizlik kararı ile ağır ceza mahkemesine gönderildi.

Adana’da görev başındaki polis memurunun ölümüne sebep olan uzman çavuşun yargılanmasına başlandı.
Bugün görülen duruşmada uzman çavuş Murat Altaş, kendini savundu.
İncirlik Üssü’nde görevli uzman çavuş olduğu öğrenilen sürücü Murat Altaş, 7 Aralık 2024’te Sarıçam ilçesine bağlı Sezai Karakoç Bulvarı’nda otomobiliyle seyrettiği sırada polis memuru Mustafa Akgül (50) tarafından ” dur” ihtarı aldı.
POLİS MEMURU ŞEHİT OLDU
İhtara uymayan sürücü Altaş, otomobili ile polis memuru Akgül’ü adına alıp, yaklaşık 70 metre sürükledi.
Otomobil sinyalizasyonuna direk çarparak durdu, polis memuru Akgül ise ölenerek şehit oldu.
ALKOLLÜ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Kaza sonrasında yakalanarak tutuklanan ve kaydedilen uzman çavuş Altaş hakkında “Taksire ölüme neden olması, görevi yaptırmamak için direnme ” suçlarından Adana 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava hakim karşısında çıktı.
“KAZA YERİ ZİFİRİ KARANLIKTI”
Tutuklu sanık Murat Altaş’ın, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile duruşmaya katılan, ölen polis memurunun babası Selim Akgül, eşi Ayşe, oğlu Şamil, Yavuz Selim, Malik Enes, kızı Sabiha Akgül ve kazaya şahit olan polis memurları A .Ş., R.Ş., A.Ç., S.Ç., YE ile avukatların avukatları katıldı.
Sanık Murat Altaş, daha çok çoğalan yerde her gün giderken yolda olduğunu söyledi. Altaş, kaza yerinin zifiri karanlığında olduğunu belirterek, “Kazanın olduğu günün gündüzündeki çatlamayla birlikte Hatay’a hasta ziyaretine gitti. Döneceğimiz zaman aracım bozuldu. Aracımı tamir etmek için sanayiye bırakıyor, yıllık iznimin bitmesi nedeniyle kaynımın aracını alarak, Adana’ya geri döndük. Önce gidiyor iki kadeh içki içtim daha sonra eve dönmek üzere yola çıktık. Kazanın olduğu yer onun gün boyunca giderken geçtiği yoldur. Ancak o bölge zifiri karanlıktı” dedi.
“HASTANEDE UYANDIĞIMDA POLİSE ÇARPMIŞSIN DEDİLER”
Sanık Altaş, polislerin uygulama noktasında sütünün bir işaretinin varlığını öne sürdüğünü ileri sürdü. Polis memurlarını fark etmediğini dile getiren Altaş, “Polislerin uygulama noktasında sürekli bir işaret yoktu. Bu nedenle ilk başta ne dubaları ne de polis memurlarını fark ettim. Ben sağ şeritte çalıştırdım. Hafifçe dikdörtgenim vakit önce dubaları sonra da 2 polis memurunu fark etmek. Polislere Çarpmamak için frene bastım ve direksiyonu sola kırıldım.
F rene basmasaydım ileride 2 polis memuruna çarpacaktım. Sol tarafta da rahmetli varmış. Bölgenin karanlığı olduğu için onu da ameliyat edin. Eğer fark etseydim kesinlikle frene basmazdım. Daha sonra bir kez çarptığımı okuyarak ama o bir ülkeyi kendim kalkan yaparak, ayrıcalıklı para satın aldım. Zaten kazada bayıldım. Hastanede gözümü açtığımda polis memuruna çarptıklarını söylediler” diye ağlayarak kendini savundu.
“VİCDAN AZABİ ÇEKİYORUM, PİŞMANIM”
Sanık Altaş, “Ben karşı noktalara yardım etmek için atıyorum. Ayrıca 5 yaşında engelli çocuğum var. Hem ona bakıyor hem de karşı noktalarda destek olmamın kapsamım kapsamım. Tutuklu kaldığım süre hakkımda soruşturma başlatılıyor ve uzmanlıklardan devam edeceğim.
Karşı tarafın acısını çok iyi bir şekilde uygular. 7 yıl boyunca doğu görevi yaptım. Doğu görevim sırasında birçok arkadaşımı şehit verdik. Bu nedenle böyle bir şeyi bile isteyemiyor. Bir asker olarak polis memuru şehit olduğu için vicdan azabı çekiyorum. Böyle bir olay olduğu için çok mutlu oldum ve pişmanım. Tahliyemi talep ederim” dedi.
“4 ÇOCUĞUMU BABASIZ BİRAKTI”
Ölen polis memuru Murat Akgül’ün eşi müşteki Ayşe Akgül ise sanığın “Engelli çocuğum var ” demelerine tepki gösterdi.
Akgül, “Kendi arkadaşı bir tane çocuğu ayrıldığı için üzülüyor ama benim 4 çocuğumu babası ayrıldı. Alkol alırken bunları hiç düşünmedi mi? Neden evde içkisini içmedi” diyerek sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Ölen polisin oğlu Şamil Akgül de sanığın kurallara uymadığını dile getirerek, “Beni ve ebeveynleri babasız, annemi istisnasız bıraktı. Aynı zamanda kendisi de bir kolluk kuvveti olduğunu söylüyor ama kurallara uymadığını, bir polis memurunu şehit ettiğini söylüyor. Şikayetçiyim” dedi.
“BENİM İÇİM YANDI, ONUN DA YANSIN”
Polis memurunun babası Selim Akgül ise, “Benim içim yandı, kendisi de yansın. Cezasını alsın ve adalet yerini bulsun. Şikayetçiyim” ifadesini kullandı.
Acılı ailenin avukatı Yusuf Toygan Tambağ, sanığın polis memuruna başvurduktan sonra frene basmadığını ve kendisini yaklaşık 70 metre sürüklemeye devam ettiğini söyledi.
Avukat Tambağ, sanık hakkında açılan “Taksirle ölüme neden olması” suçunun “Olası kastla cinayeti” suçundan değerlendirilmesini isteyerek, “Sanık, polis memuruna başvurduktan sonra frene bastığını söylüyor ancak buna ait bir fren izi yok. Bu nedenle kendisinin ‘olası kastla cinayeti’ suçundan yargılanması talep ediniz ” dedi.
DOSYA AĞIR CEZADA GÖRÜLECEK
Cumhuriyet savcısının esas operasyonu mütalaasında, sanığın eylemlerinin olası kastla değerlendirilmesine, silah sayılan araçla memurların görevini yapmasına engel olmasına ve görev yaptırmamak için direnme suçlarından cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme hakimi, sanığın tutukluluk halinin devamına ayrıca görevsizlik kararlarının yerine getirilmesiyle davaların ağır cezaya dönüştürülmesi kararlaştırıldı.