72 Yaşındaki Anne, Gazi Oğlunu 7 Yıl Boyunca Bebek Gibi Büyüttü
AKSARAY’da 3 çocuk annesi Bedia Göktaş (72), 1995 yılında Muş’ta vatani görevini yaparken teröristlerin saldırısı sonucu başına şarapnel parçasının isabet etmesiyle yaralanan oğlu Ali Göktaş’a (49), tedavi gördüğü 7 yıl boyunca bebek gibi bakarak …
AKSARAY’da 3 çocuk annesi Bedia Göktaş (72), 1995 yılında Muş’ta vatani görevini yaparken teröristlerin saldırısı sonucu başına şarapnel parçasının isabet etmesiyle yaralanan oğlu Ali Göktaş‘a (49), tedavi gördüğü 7 yıl boyunca bebek gibi bakarak, hayata sarılmasını sağladı. Bedia Göktaş, “Oğlum, 5 aylık asker iken başından vurulup gazi oldu. Bir yıl sonra tekrar ameliyat oldu. 7 yıl hiç konuşmadı. Eline ne verirsem onun ismini söyledim. Kalemin bile ismini tekrardan söylettim. Suyun dahi ismini bilmiyordu ve onu da öğrettim. Yemeklerin ismini de söyledim. Hiçbir şey bilmiyordu ve adeta beyni sıfırlanmıştı. Bebek iken nasıl büyüttüysem, tekrardan oğlumu büyüttüm. Her şeyiyle bire bir kendim ilgilendim. Biraz hareketlenip, konuşmaya başlayınca, 2002 yılında evlendirdim “dedi.
Göktaş ailesinin 3 çocuğundan Ali Göktaş 1995 yılında Muş’ta jandarma komando er olarak vatani görevini yaptığı sırada teröristlerin saldırısında başına şarapnel parçasının isabet etmesiyle yaralandı, 4 silah arkadaşı ise şehit oldu. Göktaş, önce Diyarbakır’da sonra da Ankara’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde tedavi gördü. 5 aylık askerken gazi olan Ali Göktaş, 7 yıl süren tedavi sonrası ayağa kalkabildi.
‘BEBEK İKEN NASIL BÜYÜTTÜYSEM, TEKRARDAN OĞLUMU BÜYÜTTÜM’
O dönem yaşadıkları süreci anlatan anne Bedia Göktaş, oğluna adeta bebek gibi baktığını belirterek, şunları söyledi:
“Oğlumun, acemi birliği Bilecik’ti. Usta birliğine ise Muş’a gitti. 5 aylık asker iken başından vurulup gazi oldu. Bir yıl sonra tekrar ameliyat oldu. 7 yıl hiç konuşmadı oğlum. Her şeyi bir çocuk gibi tekrar bana işaretle anlatırdı. Bende eline ne verirsem onun ismini söyledim. Kalemin bile ismini tekrardan söylettim. Suyun dahi ismini bilmiyordu ve onu da öğrettim. Yemeklerin ismini de söyledim. Hiçbir şey bilmiyordu ve adeta beyni sıfırlanmıştı. Bebek iken nasıl büyüttüysem, tekrardan oğlumu büyüttüm. Her şeyiyle bire bir kendim ilgilendim. Biraz hareketlenip, konuşmaya başlayınca, 2002 yılında evlendirdim.”
‘DOKTORLAR ÖLEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ’
Oğlunun yoğun bakımda tedavi gördüğü süreçte doktorların ölebileceğini söylediğini ifade eden Göktaş, “Ali’m çok çekti. Ben ömrümü Ali’me adadım. 2 kardeşi de bana hiçbir zaman olsun, ‘Anne bizi düşünmüyorsun’ demediler. Onlarda ‘Ağabeyimle ilgilen’ dediler. Şimdi bile öyleyim. Ali, eşi 2 çocuğu ile mutlu bir hayat yaşıyoruz. Türkiye’mizi ve bayrağımızı çok seviyoruz. Allah’tan hiç zaman ümitlerini kesmesinler. Şehit ailelerine de Allah’ım sabır versin. Bizde gazi ailesiyiz. Çok şükür çocuğum yanımda. Ali, ‘Ben vuruldum’ diye bugüne kadar hiç isyan etmedi. Bizde aynı şekilde. ‘Elim tutmuyor, tam olarak konuşamıyorum’ diye hiç demedi. O dönemde yoğun bakım kapısında doktorlar ‘Beklemeyin, memleketinize dönün. Çocuğunuz ölür.’ dediler. Allah’ım bize oğlumu tekrar verdi” diye konuştu.
‘4 ARKADAŞIM ŞEHİT DÜŞTÜ, BEN GAZİ OLDUM’
7 yıl süren tedavinin ardından hayata tutunup, evlenen, halen konuşmakta, sağ el ve kolunu kullanmakta güçlük çeken 2 çocuk babası Ali Göktaş ise Muş’ta vatani görevini yaparken, birçok operasyona katıldığını belirtti. Ali Göktaş, “Birçok operasyonda bulundum, Son operasyonda gece teröristler ateşe başladılar. 4 arkadaşım orada şehit düştü. Sabaha karşı şarapnel kafama geldi. Bütün vücudum yara aldı. Sabah Diyarbakır’a hastaneye kaldırıldım. Diyarbakır’da müdahaleden sonra Ankara’ya sevk edildim. 20 gün yoğun bakımdaydım. Sonrasında uyandığımda ne konuşmam vardı ne de yürümem. 7 yıl boyuncu annem, bana bir çocuk gibi okuma yazma, yemeklerini ve cisimlerin isimlerini tekrardan öğretti” dedi.