199 yıllık Armoni Mızıka’nız var
Çanakkale’de Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde 9 Nisan Çarşamba akşamı anlamlı bir sanat buluşması gerçekleşti.

KAYNAK : CUMHURİYET.COM.TR
Albay Levent Türkel’in komutanı ve şefi olduğu, ikinci şef Fatih Erdoğdu’nun yönettiği, soprano Gökçe Nur Semerci solistliğindeki konserde Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Armoni Mızıkası, Dr. Mete Gökçe’nin çalıştırdığı ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Korosu ile sahnede buluştu.
Bayram tatilinin dokuz günün kesilmesiyle duyurusu ve provaları aksamış olsa da dinleyicilerin ilgisini çekmeyi başaran etkinlikte; Erdoğdu yönetiminde Ilk Börölde Armoni Mezuzi’nayın Izleyiciyle Muzikal Tanuşmmasi Yaklandı, Kendi Tarihinden Zati Arca’niN ErtiNA Da Yer Verildi. Ülke genelindeki salonların akustik sorunu olması hususu öne çıktı ve solist için mikrofon kullanımı olarak düzenlenmiş hale getirildi, seslendirdiği repertuvara hakim olduğu anlaşıldı Semerci’nin rahatlaması dikkat çekerken duru insan sesi, ses düzeni aracılığıyla dinleyiciye ulaşabildi. Türkel yönetimindeki ikinci bölüm koro ile birlikte Jean Sibelius’un “Finlandiya” eserini neşeli enerjik olarak ses olarak buldu. Armoni Mızıkası’nın bireysel anlamda kendini yetiştirmeye özen çalışmalarının farkıyla, korodaki gençlerin hevesi ve çalışkanlığı iyi bir frekansta buluşulmasına vesile oldu.
DÖNÜM NOKTASI
LİSE KAYNAĞI AÇILMALI
199 yıl önce II. Mahmut Mehter’i ortadan kaldırdı, askeri dönemde Avrupa’da gelişmiş versiyonunu ithal etti. Seçkin Üyeleriyle Musika-i Hümayûn, yıllar içinde kimi zaman ihmal edildi, kimi zaman geliştirildi. 1932’ye kadar tek çatı altındaydı. Ardından Senfoni Orkestrası (CSO) ile İncesaz Milli Eğitim Bakanlığı’na, Armoni Müzikası MSB’ye bağlandı. Veli Kanık ve ardından İhsan Künçer’in yönettiği 1960’a kadar radyoyla halk konserlerinde olağanüstü işler başaran Armoni Mızıkası’na, tüm kuvvetlerden personel katıldı. 1963’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) bünyesine alındı, değiştirildi, KKK Bandosu gibi algılandı. Neyse ki geçen yıl, 116 yıl sonra bir askeri müzisyen genelliğine terfi etti, birkaç yıl önce MSB’ye benzeyen Armoni Mızıkası da o makamın uhdesine ulaştı. Üniversitelerle işbirliğinde eğitim konserlerine önem veren kurum, bu vesileyle Anadolu’yla kucaklaşır oldu. Okul kaynağının yıllık olarak süreye bağlı olarak askeri müzik saklanması mevcut üyelerine daha özen göstermesi, mutlaka lise öğrencilerinin açılması gerekiyor. Nota okunabilir durumda, çalgıda belli eserler çalamayacak kadar düşük mezunların bu kurumlara katılması yakın bir olasılık olarak görünüyor.
KOLAY DEĞİL
Müzik, özellikle de çalma eğitimi, hatta birlikte orkestrada çalmak zannedildiği kadar kolay değil! Hele ki 200. yaşını kutlamaya az zaman kalan Armoni Mızıkası’na girmelerin gerektirdiğinin çok daha iyi olması gerekiyor. Dünya üzerinde bu denli eski ve değerli müzik kurumu olup olmadığı da cümle âleme duyurmayan, götürmeyen ülke yoktur. Bu armoni orkestrasının başlangıçta geçen asıl adına kazanımı, sonra ulusal ve uluslararası anlamda geçmişteki gurur kaynağı günlerini çalacağı çalışmaları, anlamlı konserlerle aratmayacak şekilde ilerlemesine ihtiyaç bulunuyor. Kurumun müzisyen bir paşaya bağlı olma avantajıyla yeniden sınıflandırılması çok iş var ve bunda zorlanmayacağı, gerekli takviye ve olanaklarla yeniden “ülkenin Armoni Mızıkası” olacağı ise şüphe götürülüyor. Zira Armoni Mızıkası, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “bandosu” değil; (aynı zamanda Atatürk’ün “benim okulu” olarak adlandırılan Musiki Muallim Mektebi’nin kurucuları olan mensupları) Türkiye’nin en temel ve en önemli sanat, müzik ve hatta askeri yapısından biridir.