Dolar 34,7784
Euro 36,7823
Altın 2.946,32
BİST 10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 10°C
Yağmurlu
Ankara
10°C
Yağmurlu
Paz 14°C
Pts 14°C
Sal 11°C
Çar 8°C

Türk subayın günlüğü açıldı: Kim bu Seyfettin Boray

Birinci Dünya Savaşı’nda Ruslara esir düşüp serbest kaldıktan sonra yeniden yurda dönen Türk subayı Seyfettin Boray’ın günlükleri ortaya çıktı.

Türk subayın günlüğü açıldı: Kim bu Seyfettin Boray
31 Ağustos 2024 23:11
322

KAYNAK : ODATV.COM

Gazeteci Fatih Ulaş, Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Çarlığı’na esir düşüp Ekim Devrimi sonrası serbest bırakılan ve Milli Mücadele günlerinde görev alan Seyfettin Boray’ın günlüğünden parçalar yayımladı. Ulaş, günlüğü 17 yıl önce kendisine Boray’ın torunu Erol Dikmen tarafından verildiğini ancak o dönem çalıştığı kuruluşun bu haberle ilgilenmediğini de ekledi.

Boray’ın hayatından parçaları aktardığı günlüğünde buna ek olarak görev yaptığı yerlerin haritalarını eliyle çizdiği, Cumhuriyet sonrası Türkiye’de yaşanan değişimlerini de aktardığı görülüyor.

BORAY’IN GÜNLÜKLERİNDEN NOTLAR

19. yüzyılın sonlarında Harbiye’den mezun olduktan sonra zabit (subay) olarak imparatorluk ordusunda göreve başlamış. Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya’ya esir düşmüş. Bolşevik ihtilalinin ardından 1918’de Ruslar serbest bırakmış.

Polonya, Almanya ve Çekoslavakya’dan geçerek ülkesine dönmüş ve yeniden orduya katılarak görevine devam etmiş. Milli Mücadele’ye de katılan Seyfettin Boray, Cumhuriyet’in ilanından sonra emekli olana kadar değişik bölgelerde görev almış. 1945 yılında (2. Dünya Savaşı bittiği yıl) hayatını kaybetmiş.

BORAY’IN LATİN HARFLERİNE BAKIŞI

Seyfettin Boray’ın günlüklerine geri dönelim:

Günlükler, Osmanlı dönemi bir imparatorluk subayının titizliği, disiplini, sistematiği ve seviyesine ilişkin fikir veriyor.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görev yaptığı dönemdeki olaylara ilişkin gün gün kayıt tutmuş. Çizimler, planlar yapmış.

Harf İnkılabı üzerine Arap alfabesinden Latin alfabesine geçişle birlikte, günlüğünü de yeni harflere göre tutmaya başladığı görülüyor. Arada yine eski yazıyı kullanıyor. Latin harflerine kısa sürede uyum sağladığı anlaşılıyor. El yazısının güzelliğini ise bitişik el yazısını bırakmış neslin takdir edebileceğinden şüpheliyim.

Olayların yanı sıra duygularını, düşüncelerini, hayal kırıklıklarını, umutlarını günlüğüne geçiriyor.

HAKKARİ’YE İLK OTOMOBİL NE ZAMAN GELDİ?

1928-1930 yıllarında Hakkari Jandarma Komutanı olarak görev yapan Seyfettin Boray, Hakkari-Van otomobil yolunun yapılışını ve bölgeye ilk otomobilin giriş tarihini de günlüğüne kaydediyor.

9 Nisan 1929’da Van’a giden vali Fahri Bey’in kendisini valiliğe vekil olarak bıraktığını bildiriyor.

1 Eylül’de “Hakkari-Van otomobil yol işlerine başladım” dedikten sonra, 21 Eylül’de Hakkari’ye ilk otomobilin girdiğini yazıyor:

“Dün akşam geç vakit ilk otomobil, Çölemerik’e (Hakkari’ye) girmiş bulunuyordu.”

IRAK SINIRINDA NELER OLDU?

19 Şubat 1929 tarihinde Irak sınırındaki Türk taburuna yapılan bir saldırı, Binbaşı Seyfettin Boray’ın günlüğünde şöyle anlatılıyor:

“Yalı Geru nahiyesindeki hudut taburu efradından birini şehit, diğerini yaralayan şakileri (eşkıyaları), takibe hareket ettim. Hava çok karlı ve soğuktur. Yayan yürüyorum…”

Boray, bu takiple ilgili ertesi gün,

“Ancak bir buçuk saat mesafeyi 5 saatte alabildik” notunu düşüyor.

Seyfettin Boray, 1930 yılının temmuz ayını değerlendirirken, “Vilayetimizin ahvali de Irak hududundan Barzan şeyh tarafından kışkırtılmaktadır. Hudut bölükleri takım merkezlerine alınıyor. Bu meyanda nahiyeler de kaza merkezlerine alındılar” diyerek, yaşanan gelişmeler üzerine askeri ve idari yapıda başlatılan yeni düzenlemeyi aktarıyor.

ŞEMDİNLİ’DEKİ TERÖR FAALİYETLERİ

18 Temmuz 1930 tarihinde Barzani kuvvetlerinin, Türk bölüğünü kuşatmasını ve ardından yaşanan olayları şöyle not alıyor:

“Şeyh Barzan kuvveti ile cenup (güney) hududumuzda Deh ve Sat köylerimizle ekseri Oramarlılar, bugün bölüğü sardılar. Jandarma komutanı Ahmet Efendi de vazife ile orada bulunuyordu.”

“(27 Temmuz) Bugün milis kuvvetleri ve Gevaş taburu bir kısım askerler ile Gevaş’ın Oramar nahiye merkezinden bölük ve Gevaş jandarma komutanı Ahmet Efendi ve nahiye müdürü muhasaradan (kuşatmadan) kurtuldular.”

Seyfettin Boray, bu olayların ardından Ağustos ayında o zaman 11 haneden oluşan Şemdinli’nin teröristlerce yakıldığını kayıtlara geçiyor:

“Şemdinan (Şemdinli) kaza merkezini yaktılar. Burası cem’an yekunu 11 hane idi.”