NE CEMAATİ BİRADER?
Ülkücü Yeniçağ’da Bahçeli’ye tepki: Ne cemaati birader; muhalifleri siz vekil yaptınız, siz de mi cemaattensiniz?
Adnan İslamoğulları: Muhaliflerin hepsini siz milletvekili yaptınız
Bahçeli: Yeni anayasa için iktidarın B planı referandum olmalıdır; MHP gerekli katkıyı sağlar
“Son dönemde MHP’yi ele geçirerek partileşme ve siyasi sığınak arayışında olan Gülen Cemaati de bu amaçla sahneye çıkmıştır” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleşiren Yeniçağ yazarı Adnan İslamoğulları “Ne cemaati, ne piyonu bilâder?! Eğer öyle idiyse, bunca yıldır fark etmediniz mi cemaati ve piyonları Sn. Bahçeli? Muhaliflerin hepsini milletvekili, TBMM Başkan vekili gibi görevlere siz getirdiniz. Yoksa siz de mi cemaattensiniz?” dedi. İslamoğulları, yazısında “Haydi siz fark etmediniz yoğunluğunuzdan ve koşuşturmaktan Sn. Bahçeli, ‘sevdiğimizin sevdiği’ de mi fark etmedi sizin adınıza? Yoksa o zamanlar küsülü müydünüz ‘sarışın çocuk’la?”
“MHP’ye hiç oy vermedim. MHP’nin tepe kadrosundan tanıdığım kimse yok. Bugüne kadar MHP’li herhangi bir yöneticiyle aynı ortamda hiç bulunmadım…”
Böyle başlıyor yazısına AKİT Gazetesi yazarı Hüseyin Öztürk…
Oy vermedi, kimseyi tanımaz, hiçbir yöneticisiyle bir ortamda bulunmadı MHP’nin.
Fakat Devlet Bahçeli konusunda çok hassas bir kalbi var AKİT Gazetesi yazarının. O da benzer türleri gibi Devlet Bahçeli’nin Genel Başkan olarak kalmasını istiyor. “Devletçidir, vatancıdır, bayrakçıdır, milletçidir ve Kelime-i Tevhid sancağının bu topraklarda dalgalanması için “erlik” eden birisidir…” diyor…
Oy vermedi, kimseyi tanımaz, hiçbir yöneticisiyle bir ortamda bulunmadı MHP’nin.
Fakat Devlet Bahçeli konusunda çok hassas bir kalbi var yazarın.
24 Şubat yazısında yine MHP’ye değiniyor, tanımıyor, bilmiyor, oy vermemiş, aynı ortamda hiç bulunmamış ama değiniyor ve MHP’nin önemini yazıyor.
Âyet, Hadis ve özlü sözlerden oluşan kardeşlik mesajlarından sonra bu mesajların AKP ve MHP milletvekillerine yönelik olduğunu ifâde ediyor ve ağzındaki baklayı çıkarıyor. “Bugün MHP, mevcut vekil sayısıyla kilit konumdadır. Anayasa anahtarını açacak olan da MHP’dir. Bu sebeple ülkemizin ve milletimizin geleceğine dair tarihi yük MHP’dedir”.
Yani, Anayasa değişiklikleri ve Başkanlık sistemine geçiş için mevcut(!) MHP’nin ne kadar lüzumlu(!) olduğunu yazıyor.
Oy vermedi, kimseyi tanımaz, hiçbir yöneticisiyle bir ortamda bulunmadı MHP’nin.
Fakat, MHP seçmeni hakkında oldukça net bilgilere sâhip, Kasım seçimlerinde MHP seçmenin AKP’ye oy verdiğini ama partilerinden de vazgeçmediğini söylüyor yazar.
Neden peki? Cevabı da kendisi veriyor.
“Bu kesim, memlekette neler olup bittiğini, “milliyetçilik” penceresinden bakarak; “vatan, bayrak, din, millet” dörtlüsünde tahlil ederler”miş de ondanmış…
MHP seçmeni milliyetçilik penceresinden bakarak, olan biteni vatan-bayrak, din, millet dörtlüsünde tahlil etmiş ve milliyetçiler olarak vatan için, bayrak için, din için, millet için kendi partilerine değil AKP’ye oy vermiş, fakat partilerinden de vazgeçmemiş..miş…
Yani MHP seçmeni vatan, bayrak, din, millet söz konusu olduğunda Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP’ye değil, AKP’ye oy veriyormuş. İkİ milyon oy kaybının sebebi MHP seçmeninin vatan, bayrak, din, millet aşkıymış. Vatan, bayrak, din, millet aşkı söz konusu oldu mu partisine oy vermeyen bir MHP’li seçmen tahlili.
MHP MHP olalı böyle hakâret görmemiştir herhalde.
MHP’nin üst düzey hiçbir yetkilisini tanımadığı gibi Bahçeli’ye muhalefet edenleri hiç bilmezmiş bu AKİT yazarı…
Fakat Devlet Bahçeli konusunda bütün sensörleri açık ve hassas bir kalbi varmış.
Fakat Bahçeli hassasiyetinden olsa gerek, Bahçeli’ye muhalefet edenlerin Ülkücü gençliği sokağa çekip harcamak istediğini hemen anlayıvermiş…
İktidara yakın siyâsetçi ve yazar takımı nedense hakikaten Devlet Bahçeli konusunda hassas kalplere sâhipler.
Eski HDP yeni AKP milletvekili Mehmet Metiner de çok hassas meselâ. Hassastan da öte militan gibi. Sevdiğimizin ‘karpuzcu’ arkadaşı, domino taşı devirir gibi teşkilâtları kapatıyor, Mehmet Metiner bu teşkilât kapatmalarını “yerinde bulduğunu” söylüyor ve MHP’de gerçekleştirmek istenen değişimin asıl hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirterek, iktidarın ele geçirilerek Erdoğan’a saldırma hesaplarının yapıldığını öne sürüyor…
Bir cümlede ‘Erdoğan’ı koruma misyonu’nu giydiriveriyor MHP’ye Metiner…
Koroya İ.Melih Gökçek giriyor assolist olarak ve muhalifler canlı yayındayken kendi kanalını hizmete sokuyor. Devlet Bahçeli’nin “Cemaat MHP’yi ele geçirmek istiyor, içimizde piyonlar var” sözlerini ekrana taşıyor…
Ne cemaati, ne piyonu bilâder?!
Eğer öyle idiyse, bunca yıldır fark etmediniz mi cemaati ve piyonları Sn. Bahçeli? Muhaliflerin hepsini milletvekili, TBMM Başkan vekili gibi görevlere siz getirdiniz. Yoksa siz de mi cemaattensiniz?
Haydi siz fark etmediniz yoğunluğunuzdan ve koşuşturmaktan Sn. Bahçeli, ‘sevdiğimizin sevdiği’ de mi fark etmedi sizin adınıza? Yoksa o zamanlar küsülü müydünüz ‘sarışın çocuk’la?