KARAMAN TACİZCİSİNE REKOR CEZA!

Karaman’daki istismar davasında karar çıktı. Karaman skandalında Muharrem Büyüktürk’e 508 yıl 3 ayceza verildi.
Karaman’da 10 öğrenciye cinsel istismar davasında ilk duruşmada karar verildi. Sanık öğretmen Muharrem Büyüktürk, toplam 508 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ancak 32 yıl hapis yatacak.
Karaman’da 10 erkek çocuğuna yönelik nitelikli cinsel istismar davası bugün görüldü. Davaya, tecavüzlerin gerçekleştiği Karaman’daki misafirhaneyi işleten Ensar Vakfı da müdahil oldu. Ancak Ensar vakfı’nın avukatı, duruşma sırasında bir ara “ben sanığın avukatıyım” dedi. Bu sözler üzerine dinleyiciler hareketleninde, “dilim sürçtü” diyen avukat düzeltti; “Ben çocukların avukatıyım….” İşte Türkiye’nin konuştuğu duruşmadan sadece Sözcü’de okuyacağınız notlar…
Tüm Türkiye’nin gözünün çevrildiği Karaman’daki dava, mikrofonu çalışmayan küçücük bir salonda yapıldı. Davayı çok sayıda vekil ile, müdahil olma başvurusunda bulunan baroların avukatları da izledi.
Duruşmadan notlar şöyle;
* Ensar’ın avukatı, “ben sanığın avukatıyım” dedi. Bu sözler üzerine salonda uğultu ortaya çıkınca, avukat düzeltme gereği duydu; “Dilim sürçtü. Ben çocukların avukatıyım…”
Ancak Avukat’ın dil sürçmesi, salondakiler tarafından “iç dünyasının dışa vurumu” olarak nitelendirildi.
* Sanık Muharrem B.’nin eşi de tanık olarak ifade verdi. Sanığın eşi, önce tanık olmakta tereddüt etti. Ardından da ifade vermeyi kabul etti.
*Sanık Muharrem B. ile eşinin iki ay boyunca birlikte, sözkonusu suçların işlendiği yurtlarda kaldıkları, ancak ayrı ayrı odalarda bulundukları ortaya çıktı. İki ayın sonunda sağının eşinin, kendisinden ayrıldığı belirlendi.
* Sanık Muharrem B. “eşcinsel değilim” diye ifade verdi. Mağdur çocukların kendisini çok sevdiklerini, bu sevgilerinden dolayı bazen hareketlerini “ayarlayamadıklarını” savunan sanık, çocukların babalarına da “bu çocuklar beni o kadar çok seviyorlar ki, zaman zaman kucağıma filan atlıyorlar” dediğini anlattı. Sanık, çocuklara hayvanların nasıl çiftleştiklerine ilişkin “bilgi edinmeleri için”, belgeseller izlettiğini de mahkemede anlattı.
* İfadelerine başvurulan çocukların tümü, kendilerine yapılanlar hakkında sanığın sürekli “kimseye söylemeyin, aramızda sır olarak kalsın” dediğini anlattılar.
* Yine çocukların ifadelerindeki bir başka ortak unsur ise, tümünün “korkuyordum, o yüzden kimseye anlatamadım” demesi oldu.
* Mahkeme hakimi bir ara”karar belli” ifadesini kullandı.
* Sanık da bu durum üzerine, davayı kaybetmesi halinde mağdurların masraflarını da ödemesi gerekeceğini belirterek, çocukları savunan onlarca avukatı gösterdi ve “ben bunların vekalet ücretlerini ödeyemem ki” dedi.
* Duruşma sırasında en ilginç ifadeler, Ensar ve Kaimder’in tanıklık eden rehber öğretmenlerinden geldi. rehber öğretmenler, gerek Ensar, gerek KAİMDER yurtlarında sanık Muharrem B. ‘nin “tek sorumlu olduğunu” söylediler. Ancak “kendisi nasıl denetleniyordu” sorusuna yanıt veremediler.
ANKARA MİLLETVEKİLİ NAZLIAKA; “O ÇOCUKLAR BU KİŞİYE DEĞİL, ENSAR’A EMANET EDİLMİŞLERDİ…”
Davayı izleyen vekillerden, Ankara bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, Sözcü’ye yaptığı açıklamada, “tek bir kişinin suçlandığını”, ancak mağdur olan çocukların “o tek kişiye değil, Ensar Vakfı’na emanet edilmiş olduklarını” söyledi.
Bu açıdan, Ensar Vakfı’nın davaya “müdahil” olmasının kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Nazlıaka, şöyle konuştu;
“Öyle görünüyor ki, bu olay tek bir kişiye yüklenerek, üzeri kapatılmak isteniyor. Oysa ki çocuklara tecavüz, taciz, istismar münferit olaylar değil. Bunlar sistematik olarak gerçekleştiriliyor. Bundan sonra tek tek her olayın üzerine gitmeye devam edeceğim ve tüm mağdur çocuklarla, kendi çocuğumun başına gelmiş gibi ilgineceğim. Asıl çözülmesi gereken sorun, sistematik hale dönüşmüş olan bu toplumsal ahlak erozyonunun giderilmesidir. Aileler çocuklarını bu öğretmene değil, Ensar vakfı’na teslim etti. Vakfın sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle bu vahim olay yaşandı. Davaya müdahil olması kabul edilemez. Hem sanık, hem mağdurların avukatı olamaz. Çatışan menfatleri savunamaz.”
32 YIL YATACAK!
Karaman’da 10 erkek öğrenciye “cinsel istismarda” bulunduğu iddiasıyla tutuklanan 54 yaşındaki öğretmen Muharrem Büyüktürk’ün yargılandığı davanın ilk duruşmasında karar verildi.
Sanık öğretmen cinsel istismarla suçlandığı her öğrenci için ayrı ayrı ceza aldı. Toplamda 508 yıl hapse mahkum olan Muharrem Büyüktürk 32 yıl hapis yatacak.
Sanığın tutuklu bulunduğu Ereğli Cezaevi’nden telekonferansla duruşmaya katılacağı açıklanmıştı.
Ancak, sanığın güvenlik gerekçesiyle gece 05.00 sıralarında gizlice duruşma salonuna getirildiği ortaya çıktı.
Kimsenin savunmak istemediği sanık için Karaman Barosu tarafından bir avukat görevlendirildi.
Akli dengesinin yerinde olduğuna dair rapor mahkemeye ulaşan Muharrem Büyüktürk, ifadesinde suçlamaları reddetti. Sanık, hakkındaki suçlamaları daha önce polisin kendisini “kandırdığı” için kabul ettiğini ve mağdur çocukların yönlendirilerek ifadelerinin alındığını öne sürdü. Sanığın savunmasında, mağdur çocuklarla ve aileleriyle yüzleşmek istediğini, onların doğruyu söyleyeceğine inandığını söylediği belirtildi.
508 YIL 3 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma, sanık Büyüktürk ile tanıkların ifadelerinin alınmasıyla tamamlandı. Karar öncesi gazeteciler de içeriye alındı.
Kararı açıklayan mahkeme başkanı, sanığa, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “hürriyeti tahdit”, “kasten yaralama” ve “müstehcen görüntüleri izletme” suçlarından toplam 508 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında sınıf öğretmeniyken Muharrem Büyüktürk’ün 10 küçük mağdura farklı zamanlarda cinsel istismarda bulunduğu kanaatine vararak, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açmıştı.
Mahkeme, bazı öğrencilere istismarda bulunulduğu iddiasına ilişkin, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “hürriyeti tahdit”, “kasten yaralama” ve “müstehcen görüntüleri izletme” suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul etmiş, sanık hakkında 600 yıla yakın hapis cezası istenmişti.
ENSAR VAKFI VE KAİMDER’İN TALEBİ KABUL EDİLDİ
Duruşmaya ilk olarak davaya müdahil olmak isteyen baroların çocuk hakları komisyonları ile bireysel olarak katılmak isteyen avukatların talepleri alındı.
Heyet ardından olayların yaşandığı yurtların bağlı olduğu Ensar Vakfı, KAİMDER, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile baroların çocuk hakları komisyonları, Çocuk Hakları Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma taleplerini kabul etti.
CHP’DEN PROTESTO
CHP’nin davayı takip etmesi için kurduğu komisyonda bulunan milletvekilleri de duruşmaya geldi.
Mahkeme heyeti, duruşma kapalı olacağı için, gözlemci ve izleyici olarak bulunan siyasetçiler ve sivil toplum kuruşların salonu boşaltmasını istedi.
Karara itiraz eden CHP’li milletvekilleri salonu terk etmedi. Bunu üzerine mahkeme heyeti, duruşmaya bir süre ara verdi.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ
Duruşma nedeniyle polis, kentin girişinde kontrol noktası oluşturup, kente giriş ve çıkışlarda kimlik kontrolü yapıyor.
Çevre illerden de takviye polis ve TOMA getirilirken, adliyenin çevresindeki caddelerin kapatılacağı, adliyenin otoparkın hiçbir araç alınmayacağı, adliyeye başka bir işlem için gelenlerinde tek tek arama noktalarında üst aramasından geçirilerek içeri alınacağı belirtildi.
İddianamede adı geçen Ensar Vakfı’nın, Karaman Şubesi binasındaki tabelaların üzerine Türk bayrağı asıldığı görüldü.
VALİLİKTEN YASAK
Karaman Valiliği de duruşma nedeniyle, davanın devam ettiği süre boyunca Karaman il sınırları içerisinde her türlü toplanma, basın açıklaması, toplantı, gösteri yürüyüşü, miting, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma vb. etkinlikleri yasakladı.