Dolar 38,7774
Euro 43,5838
Altın 3.938,68
BİST 9.701,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 14°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
14°C
Hafif Yağmurlu
Per 18°C
Cum 21°C
Cts 26°C
Paz 20°C

HEPSİNİN SARILDIĞI O İDDİA ÇÖKTÜ!

HEPSİNİN SARILDIĞI O İDDİA ÇÖKTÜ!
20 Haziran 2017 21:25
71

 

TRT’nin Ulus yerleşkesi ve Digitürk binasını işgal etmeye çalışan 58’i tutuklu 96 sanığın yargılandığı davanın onuncu duruşması tamamlandı

 

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki  darbe girişiminde, Vodafone Arena Stadı ile Ümraniye’deki Casper Plaza’nın  pistine helikopterle asker indirip TRT’nin Ulus’taki yerleşkesi ve Digitürk  binasını işgal ederek ele geçirmeye çalışan 58’i tutuklu 96 sanığın yargılandığı  davanın onuncu duruşması tamamlandı. 

 

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları  karşısındaki binada görülen  duruşmada, 15 Temmuz’da TRT, Digitürk, Casper Plaza  ve Vodafone Arena Stadı’nda çalışan personelin tanık olarak ifadelerine  başvuruldu.

 

Tanık olarak ifade veren İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Karakaya,  darbe girişimi sırasında Borsa İstanbul’un önünde biri polis memuru 3 vatandaşın  şehit edilmesine şahit olduğunu söyledi.

 

Kendisine fiili bir saldırının olmadığını dile getiren Karakaya,  “Askerleri yaklaşık üç saat ikna etmeye çalıştık. Borsa İstanbul’daki çatışmayı  yaşadığım için en ufak bir sıkıntının çatışmaya sebebiyet vereceğini biliyordum.  TRT’de ve Digitürk’te böyle bir olayın yaşanmasını istemiyorduk. Bu yapılanın  darbe girişimi olduğunu izah etmeye çalıştık.” diye konuştu.

 

Erler ve öğrenci askerler ile muvazzaf askerlerin ortak tavır içinde  olmadığını gözlemlediğini vurgulayan Karakaya, “Erlerin bu işten pek fazla  haberdar olmadığı belliydi, yalnız muvazzaf askerlerin durumu farklıydı. TRT’de  ve Digitürk’te, Harp Okulu öğrencilerinden ve erlerden ‘Abi bizi kurtarın’  diyenler oldu, ama spesifik olarak ‘şu veya bu dedi’ diye teşhis yapamam. Polis  Akademisi yıllarından beri, FETÖ bildiğimiz bir konudur. Ne acıdır ki askerlerin  ilişkisi biraz farklıydı. Karacı ve havacı askerler birbirlerini tanımıyordu.  İlişkileri, bu grubun (FETÖ) özelliği olan abi-imam ilişkisi gibiydi.”  ifadelerini kullandı.

 

Karakaya, bazı rütbeli askerlerin kendisini dinlemediğini dile  getirerek, şöyle devam etti:

 

“Hangi zihniyet 17 yaşındaki ana kuzularını eline silahını vererek,  Vodafone Arena Stadı’na, Digitürk’e helikopterle indirerek ‘tatbikat’ adı atında  bu işe sürükler. Şunu açıkça söyleyeyim. Bana ‘Müzakere yok, sık’ diye talimat  gelseydi bile, ben yine müzakere yapmayı tercih ederdim. Çünkü tek derdim,  masumların zarar görmemesidir.”

 

Tutuklu sanık eski yüzbaşı Hamdi Acar’ın “Terör saldırısı gerekçesiyle  bu işin için sürüklendik” sözüne kızan Karakaya, sanıklara şunları söyledi:

 

“Helikopterle havadan baktığınızda aşağıda terörü yaratan kimdi? Terör  saldırısı gerekçesiyle çıktığınızı söylüyorsunuz. Ben tanımadığım adama selam  bile vermem. Siz hangi mantıkla tanımadığınız adamları helikoptere bindirerek  taşıyorsunuz.”

 

“Polis bana sıkarsa ben de ona sıkarım”

 

Beyanları alınan tanıklara, sanıklar tek tek gösterilerek, teşhis  etmeleri istendi.

 

Tanık olarak beyanı alınan Digitürk’te görevli özel güvenlik görevlisi  Ersin Moğol, tutuklu sanık eski binbaşı Ali Akkaş’ın Digitürk’teki tavır ve  hareketlerini anlattı.

 

Moğol, Akkaş’ın hükümet ve devlet aleyhinde propaganda yaptığını  belirterek, “Ali Akkaş’a ‘Buraya polisler gelse ne yaparsınız?’ diye soru  sorduğumda, kendisi bana ‘Polis bana sıkarsa ben de ona sıkarım, eğer benim  yanımda olursa ben de onunla birlikte olurum’ diye cevap verdi. Ali Akkaş, ülkenin durumunun kötüye gittiğini ve çok yakında bu durumdan kurtulacağı yönünde  bir şeyler söylüyordu.” beyanında bulundu.

 

Ersin Moğol, bazı askerlerin ise başlarında beklediğini ve kendilerini  rehin aldığını, dışarıya çıkarmadıklarını aktardı.

 

Tanık ifadesi “polise yardım ve terör saldırısı” iddiasını çökertti

 

Söz alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Ayhan’ın “Bütün  tutuklu sanıklar,  terör saldırısı bahanesiyle kışladan çıktıklarını ve polise  yardımcı olacaklarını söylemişti. Ali Akkaş, size tam olarak ne söyledi?”  sorusunu  Moğol, şöyle yanıtladı:

 

“Ali Akkaş, polisin kendilerine sıkarsa eğer karşılık vereceğini,  devletin elden gittiğini ve çok yakında bu durumdan kurtulacağını söyledi.  Bizden, kendilerine yardımcı olmamızı istemişti.”

 

Tutuklu sanık Oğuzhan Günaydın’ı teşhis eden Moğol, “A Haber kanalında  Cumhurbaşkanının darbe karşıtı konuşması ve halka sokağa çağrısı yayınlanıyordu.  Oğuzhan’ın ‘Kapatın şu şerefsizi’ dediğini duydum. Buradaki sanıkları teşhis  etmek biraz zor. Hepsinin saçı, sakalı, sıfatı değişmiş.” şeklinde konuştu.

 

Mahkeme heyeti, tanık beyanlarının alınması için duruşmayı yarına  erteledi.