EMUJAD; UZMAN JANDARMALAR KİMDİR?
Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) Genel Başkanı Adnan Oğuz, özlük haklarıyla ilgili HABERTÜRKTV’ye yapmış olduğu açıklama üzerine başlayan tartışmalara nokta koymak ve özellikle uzman jandarmaları tanımayan, görevlerini bilmeyen, jandarma sınıfı dışındakileri bilgilendirmek adına aşağıdaki bilgilendirme notunu göndermiştir. Cevap hakkı gereği gönderilen yazıya en ufak bir müdahale olmadan, aynen yayınlıyoruz.
EMUJAD BAŞKANI TARAFINDAN GÖNDERİLEN AÇIKLAMA METNİDİR.
UZMAN JANDARMALAR HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
TSK’lerinde Sadece Jandarma Genel Komutanlığında bünyesinde görev yapan uzman jandarmalar, 635 sayılı kanun ile 1934 lü yıllardan 60 lı yıllara kadar alımı devam etmiştir. Bu gelenekle Jandarma bünyesinde Karakol komutanlığı, nahiye komutanlığı, personel kısım amirliği, Personel Şb. Md.lüğü vb. çeşitli birimlerde temditli çavuş, uzatmalı çavuş rütbeleri ile kadrolu olarak görev yapmalarına müteakip alımları durdurulmuştur.
Bu rütbelerde bu görevleri ifa eden personellerden alınan verime istinaden komutanlık; eski 635 sayılı kanuna tabi personelleri de dahil ederek 1988 yılı itibariyle tekrar 3466 sayılı Uzman Jandarma kanunu adı ile, aynı J. Astsubayları gibi Askerlik görevi ifa etmeden, en az lise mezunu şartı ile mesleğe alınarak, sadece Jandarma Okullar K.lığı bünyesinde, çağın gereklerine uygun bir eğitim öğretim ve altı aylık staj ile toplamda on sekiz aylık süre sonunda, J.Gn.K.lığı bünyesinde cevazaevleri dış koruması sevk ve nakilleri, istihbarat, trafik, olay yeri inceleme, kriminal, narkotik, muhabere, Btr mekanize timi, kaçakçılık, komando, silah ruhsat kısmı, Asayiş tim k.lığı, vb. branşlaşarak ihtisaslaşmayı gerektiren kursları Subay, J. Astsubayları ile beraber görüp, bu görevlerinin yanında Tabildot, mutemetlik, mal sorumluluğu, 40-45 günlük kursla Tank şoförlüğü, silah sistem operatörlüğü, protokol astsubayı, Protokol Subayı gibi değişik görevlerde 22000 çalışanı ve 6000 emeklisi ile (635 sayılı kanuna tabiler de dahil) birlikte toplamda 28000 kadar mevcudu olan bir statüye haiz personellerdir.
3466 sayılı kanun günün önemine ve çağın gereklerine yetersiz kaldığı gibi, bu kanuna tabi bir yıllık askeri okul 2012 yılında kapatılarak öğrenci alımı durdurulmuş, var olan Uzman Jandarma kadroları da J.Astsubay kadrolarına dönüştürülmüş hali hazırda J.Astsubay kadrolarına atamalarına istinaden J.Astsubayının ifa edeceği/ettiği çeşitli görev yerlerinde komutanlarımız tarafından görevlendirilmektedir.
Bu gün Jandarma bünyesinde;
1-J.Astsubay sınıf Okulu 2004 yılına kadar bir yıllık iken 2004 yılından sonra bu okul iki yıla çıkartılarak mezun vermektedir.
2-Yine Jandarma Astsubay Tekamül Kursu (JATEK) şeklinde stajla birlikte bir yılda J.Astsubayı mezun vermektedir.
3-Uzman Jandarma okulu’da 1988 yılından 2012 yılına kadar bir yıl, stajla birlikte 18 ay süreyle mezun vermiştir.
Her üç okullarda da okutulan tüm 19 ders, eğitim kadrosu, müfredatı, eğitim tekniği vb. mevcut tüm imkânlar aynıdır. (eğitim kadrosunda göreli subaylarımız da bu durumu defalarca ifade etmişlerdir)Yani kısacası J.Astsubayda bu dersleri bir yılda görürken, Uzman Jandarmalar da aynı dersleri bir yılda görmüştür. Bu gün Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, Uzman Jandarma Kadroları J.Astsubayı kadrosuna dönüştürülmüş ve tüm bu kadro görev yerlerine yetiştirilme, görevlendirme ve tahsilleri konusunda hiçbir farkının olmadığı açık ortada olan uzman jandarmalar, komutanlar tarafından J.Astsubayı kadrosuna asaleten ikiz görevler içinde vekaleten ataması yapılarak görevlendirilmektedir.
Bizler kendimizi Subaylarımız ile Kara Kuvvetlerinde, Hava Kuvvetlerinde, Deniz Kuvvetlerinde görevli Astsubaylarımız ile de kıyaslamıyoruz. Bizler Sadece Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, bir yıllık askeri terbiye ile yetişen okullardan mezun olan J.Astsubaylarımız ile kıyaslıyoruz. Bizlere şu karşılık ta veriliyor; Kadrosu Yüzbaşı / Binbaşı olan Küçük ilçelerde Bölük Komutanlığı yapabilecek J.Astsubaylarımızı da görevlendiriyoruz onları da şimdi subay mı yapalım gb. Söylemler de kulağımıza geliyor.
Onları subay yapmanızın olanaksız olduğunu bunu ifade edenlerde biliyor. Eğer ki J.Astsubaylarımızın almış olduğu askeri okul subaylarımız ile aynı ise, işte burada hak istemenin adı olgunlaşıyor deriz. Üstelik Subaylarımızın o kadroda ki ek göstergesi zaten 3600 J.Astsubayımızda göstergesi 3600, yine o kadronun tazminatlarını ve cezai müeyyidelere kadar yetkilere de haiz oluyorlar. Bu gün Jandarma kıtalarında J.Astsubay olarak görev yapan değerli silah arkadaşlarımız dahi, bu eşitsizlik haksızlık kavramından son derece rahatsızlar, bu durumu bir çok yerde uzman jandarma arkadaşlarımızdan önce kendileri dile getiriyorlar.
Günümüzde Uzman Jandarmalara Jandarma Genel Komutanlığı tarafından “J.Astsubayın” görevi ifa ettirildiğinden. Bu durum hak ve hukuk noktasında çarpık bir sonucu gözler önüne sermiştir, ÖRNEK; 93 yılında birer yıllık askeri okuldan mezun olmuş J.Astsubay ve Uzman Jandarma baz alınacak olursa KONYA ili Silah ruhsat işlem astsubayı kadrosunda uzman jandarma MEHMET görevli iken ÇORUM ili Silah ruhsat işlem astsubayı kadrosunda ALİ astsubay görevlidir. Her iki personelde kanunlar, yönetmelikler ve yönergeler çerçevesinde aynı görevleri ifa eder iken, bu atamasının haricinde binlerce uzman jandarma vekil olarak ikiz görevler ile değişik birimlerde de görevlendirilmektedirler.(Görevlendirme belgeleri mevcuttur)
Yine, bir ilçede iki trafik tim aracı var. Birinde Trafik tim komutanı Astsubay ve yardımcısı Uzman Jandarma, diğer araçta Trafik tim komutanı uzman jandarma yardımcısı uzman jandarma. Bu personeller rütbeleri gereği farklı bir iş mi yapılıyor? veya astsubayımızın rütbesi gereği daha fazla mı çalışıyor. Asayiş timlerinde de aynı durum geçerli bir asayiş aracında asayiş tim komutanı J. Astsubay diğer araçta Asayiş tim komutanı uzman jandarma görevli, Bu şekilde örnek verecek olursak kısaca tüm birimler diye biliriz.
Bu minvalde bu gün Jandarma Genel Komutanlığı emrinde görevli Uzman Erbaş arkadaşlarımızla da askeri eğitim ve öğretim konusunda, ifa edilen kadro görevleri gereği kullanılan yetkiler ve yetkilendirme konusunda, branşlaşarak ihtisaslaşmayı gerektiren kurslar konusunda, Uzman Erbaş silah arkadaşlarımızla da çok çok farklarımız mevcuttur.
Görüldüğü gibi J.Astsubayları ile yetiştirilme ve görevlendirme konusunda hiçbir farkımızın olmadığı açık ortada olup Bir devlet memurunun bir üst memuriyet kadrosunda çalıştırılıp, o kadronun özlük haklarının verilmemesi Vicdani boyutu itibarıyla; gün gibi haksızlık söz konusu olup, yalnızca bu dünyayı değil, idarecilik, kanun yapıcılık noktasında tüm yöneticilerimizi bağlamaktadır.
İfa edilen görevlerin eğitim ve öğretimle kazanılan branş ve ihtisaslaşma gerektirdiği açık ortada olup “Zaten hiçbir farkınız yok” diyerek J.Astsubay kadrosunda çalıştırdığınız J. Astsubaya 3600 ek gösterge verir iken, J.Astsubay kadrosunda J.Astsubayın işini yaptırdığınız uzman jandarmaya J. Astsubayın ek göstergesinin 5/6 oranını alır, bu oran 3000 göstergeyi geçemez gb. Bir de kısıtlamanın getirilmesi ile, İfa edilen görevlerin riskine göre belirlendiği söylenen TSK tazminatlarında da J.Astsubaylar için belirlenen en yüksek %210 puan tazminat oranı belirlenirken, yine Destek Tim K. Olarak J.Astsubay Kd. Bçş. Kadrosunda onun yerine görev yaptırılan uzman jandarmaya, TSK tazminatı olarak en fazla %130 puanın belirlenmesinin hak ve hukuk noktasında haklı tarafı neresidir?
Yarın yine oluşacak haksızlık kapıda, nasıl mı? J.Astsubaylar için verilmesi düşünülen “Başarılı Astsubay Tazminatı” “Görev ve Makam Tazminatı” bu tazminatlar temsil edilen kadro görevine istinaden verilecekse, ki verilsin verilmesin anlamında kesinlikle söylemlerimiz yoktur. Şuan uzman jandarmaların %90’da bu kadrolarda J.Astsubayın yerine J.Astsubayın görevini ve o makamı işgal etmektedir. Böylelikle bir haksızlığın daha doğacağı aşikardır.
Aynı şartlar altında alınan eğitim ve öğretimleri aynı olup, tahsilleri aynı olup, kadro görevleri dahi aynı olan, J.Astsubaylarımız ile aralarında hak edişlerin ve sosyal imkanların farklı ve kısıtlayıcı olması, personel üzerinde moral ve motivasyona olumsuz etki yaptığı gibi, yine personel üzerinde sürekli bir eksiklik olarak kalmaktadır.
Doğuda Güneydoğuda askerimiz polisimiz zor şartlarda görev yapar iken, bir bir şehit haberleri ile yüreklerimiz dağlanır iken, özlük haklarını gündeme getirmek, siyasileri ve askeri kesimi meşgul etmek etik görünmese de, birçok birlik o bölgeye çekilmiş, ne zaman dönecekleri belli değil bir durumda görev yapılmaktadır. Eşlerinden, çocuklarından uzaktalar. İşte tam bu zamanda personelin, moral motivasyon yönünden, maddi yönden gelişme gösterilmesi gerekir. 28000 personelin statüsünü değiştirmek devletimize ne kadar yük getirir. Eğer öyle ise Albaylarımıza, Astsubaylarımıza, Uzman Jandarmalarımıza, Uzman Erbaşlarımıza yapılan değişiklikler hiç yapılmamalıydı. Bizde statü sorununu gündeme getiriyorsak moral ve motivasyon nedeniyledir.
Orduevine alınmamız, Lojmandan yeterli oranda faydalandırılmamamız, bir yıllık askeri okulumuzun hizmetten sayılmaması, Kadro görevi itibariyle, ifa edilen görevler nedeniyle ek göstergelerin, TSK tazminatının, yan ödemelerin tamamiyle haksız olması, kendi nam ve hesabına okunan okulların borçlanılamaması, mümtaz terfi yaptırılmaması, TSK sağlık yeteneği yönetmeliğinde adaletli davranılmaması, yüksek lisans yapanlara kademe ilerlemesinin yaptırılmaması vb. Sorunlarımızın kökten çözüm noktasında, rütbe fazlalığını ve karargahlarda iş yükünün de azaltılması amacıyla daha homojen bir yapıya bürünmek için, emeklisi ile 28000 kadar olan Uzman Jandarmaların bu sorununa komutanlarımızın, siyasilerin el atıp aynı Emniyette görevli lise mezunu bekçilerin formaliteden sınavla bir gecede polis memuru yapıldığı gibi, 1940’lı 1950’lili yıllarda Uzatmalı Çavuşların ve Temditli Çavuşların bir gecede sınavla Astsubay yapıldığı gibi Maliye Bakanlığı bünyesinde uzman kadrosunun müfettiş kadrosu yapıldığı gb. “Şuan Kadroları kapatılan J.Astsubayla eğitim öğretim ve tahsil farkı olmayan, J.Astsubay kadrosunda görevlendirilen, Uzman Jandarmalarında J.Astsubay statüsüne geçirilmesi” kaçınılmaz olup, veyahutta kanuni bir düzenleme ile “ Uzman Jandarmalar J.Astsubayları için belirlenen bütün özlük haklarına haizdir” gb. Bir ibarenin eklenmesi de yeterli olacaktır. Bu hususta yapılacak çalışmanın hak ve hukuk noktasında “Eşir işe Eşit Ücret” politikasına göre haklı beklentilerimiz hat safhadadır.
Bizim, TSK’lerinin, Jandarma Genel Komutanlığının varlığına birliğine olan inancımız, hiçbir zaman eksilmemiş ve eksilmeyecektir. Komutanlarımızın bu zamana kadar bizler için yapmış oldukları çalışmalar hususunda, sivil toplum örgütü olarak, kendileri ile görüşüyor ve çalışmaları yakinen takip ediyor ve haklarımızın teslimi noktasında da onlara olan inancımız tamdır.
Emeklisi ile yirmi sekiz bin kadar mevcudumuzun statü değişikliğinde veya kanuna eklenecek bir ibare devletimize her hangi bir yük getirmeyeceğini düşünerek, statü konusunda Komutanlarımızın girişimleri ile çalışma başlatılacağını ümit etmekteyiz. Çünkü bizlerin durumunu bilen, haklarımızı isteyecek, yasallaştıracak kurumları takip edecek, Kurumumuz, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığıdır. Bu değişikliğin sabırla istenmesi halinde siyasilerinde yok demeyeceğini düşünmekteyiz.
Bu ifadeler çerçevesinde isteğimizin yukarıda belirttiğimiz doğrultuda olduğu, isteğimizden ötürü statümüzün, kadrolarımızın, kurslarımızın ve görevlendirilmelerimizin tam olarak bilinmemesinden kaynaklanan, yer yer sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, insanlar konulara tam vakıf olmadıklarından bir birlerini kırmakta ve bu durum kıtalara da olumsuz yansımaktadır. Bunların bilinmesi açısından bu yazımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Saygılarımla.
EMUJAD YÖNETİM KURULU ADINA
Adnan OĞUZ
Em.Terör Gazisi Uzm. Jandarma
EMUJAD Gn. Bşk.
EMUJAD GENEL BAŞKANININ HABERTÜRK TV’YE YAPTIĞI AÇIKLAMAR
KONUSUNDAKİ HABERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ…