Çalışma saatleri değişiyor mu? Meclis dünyadaki örnekleri inceledi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, dünyadaki “çalışma ve dinlenme süresi” uygulamalarını inceledi. Raporda Türkiye, Fransa, Almanya, Belçika, İngiltere, İsveç, Azerbaycan, Avustralya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin mevcut uygulamalara yer verildi.
TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın hazırladığı “Çeşitli Ülkelerde Çalışma, Dinlenme ve Kısaltılmış Çalışma Süresi” başlıklı raporda, dünyada ve Türkiye’de çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin tarihsel sürece yer verildi. Çalışma saatlerinin düzenlendiği ulusal ve uluslararası düzenlemelerin birçok kez değişikliğe uğradığı, çalışma saatlerinin tarihsel olarak azalma eğiliminde olduğu belirtilen raporda, “Günümüzde çalışma yaşamı ve çalışma süreleri, kabul edilen uluslararası sözleşmeler çerçevesinde düzenlenmekte fakat ülkelerin ulusal mevzuatlarına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Çalışma sürelerinin düzenlenmesine ilişkin harcanan çabaların amacı, son derece uzun çalışma sürelerine engel olunarak iş gücünün korunması ve böylece halk sağlığına ve verimliliğe katkı sağlamaktır. Aynı zamanda bu çabaların, çalışan kimselerin ailelerine daha uzun bir zaman ayırmasına imkan vereceği ve çalışanların insanca yaşamalarını mümkün kılacağı da açıktır” ifadeleri yer aldı.
DİĞER ÜLKELERDEKİ MEVCUT UYGULAMALARA RAPORDA YER VERİLDİ
Raporda Türkiye, Fransa, Almanya, Belçika, İngiltere, İsveç, Azerbaycan, Avustralya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin mevcut uygulamalara yer verildi. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında Türkiye’de genel bakımdan çalışma süresinin haftada 45 saat olduğu kaydedilen raporda, 45 saatlik çalışmanın, aksi kararlaştırılmaması halinde, çalışma günlerine eşit şekilde bölüştürüldüğü aktarıldı. Raporda, işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresinin, hizmet süresi bir yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara 14 günden, 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden, 15 yıl ve daha fazla olanlara 26 günden az olamayacağı belirtildi. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında çalışan memurların haftalık çalışma süresinin genel olarak 40 saat olduğu anımsatılan raporda, devlet memurlarının yıllık izin süresinin, hizmeti bir yıldan 10 yıla kadar (10 yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti 10 yıldan fazla olanlar için 30 gün olduğu ifade edildi.
FRANSA’DA YASAL HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRESİ 35 SAAT
Raporda, Fransa’da yasal haftalık çalışma süresinin 35 ve aylık olarak ise 151,67 saat olduğu, toplu sözleşmelerle haftalık 35 saat çalışma süresinin altında ya da üstünde çalışma süresinin belirlenebildiği bilgisi yer aldı. Günlük azami çalışma süresinin 10 saat olduğu bildirilen raporda, “Haftalık azami çalışma süresi ise haftada 48 saat ya da art arda 12 haftalık bir dönem içerisinde ortalama 44 saattir. Bir tam yıl çalışan kişi 30 iş günü yıllık izin hakkına sahip olur” ifadelerine yer verildi. Almanya’da Çalışma Süreleri Yasası’nın, iş gücü çalışma süresinin 8 saati geçemeyeceğini öngördüğü hatırlatılan raporda, son 6 takvim ayı veya 24 hafta içinde ortalama günlük çalışma süresinin 8 saati aşmaması halinde, iş gücü çalışma süresinin 10 saate kadar uzatılabileceği hükmünün yer aldığı anımsatıldı. Raporda, yıllık iznin asgari süresinin 24 iş günü olarak belirlendiği ifade edildi. Belçika’da asgari çalışma süresinin, her bir hizmet veya iş için 3 saat olduğu bilgisine yer verilen raporda, günlük çalışma süresinin 8 saati, haftalık çalışma süresinin de 38 saati geçemediği, günlük azami sürenin, istisnai durumlarda 9 veya 10 saate çıkarılabildiği belirtildi.
EN FAZLA 40 SAAT OLDUĞU BİLGİSİNE YER VERİLDİ
Belçika’da yıllık ücretli gün sayısının, haftada çalışılan 5 veya 6 iş günü sayısına ve yıllık iznin kullanıldığı bir önceki yıl içerisinde fiilen çalışılan hafta sayısına göre belirlendiği, tam mesai üzerinden çalışılan bir yıldan sonra işçinin; haftada 5 iş günü çalışma rejimine göre 20 gün, haftada 6 iş günü çalışma rejimine göre 24 gün izin hakkı elde ettiği bildirildi. İngiltere’deki ilgili mevzuatta, “Yasal çalışma süresinin fazla mesai dahil haftalık 48 saati geçmemesi gerekir” ifadesinin yer aldığı belirtilen raporda, kişinin kendisinin 48 saatten fazla çalışmayı seçebileceği ancak işverenin işçiye 48 saatten fazla çalışmasını söyleyemeyeceği, bu sürenin 18 yaş altı için haftalık en fazla 40 saat olduğu bilgisine yer verildi. Yıllık ücretli iznin haftada çalışılan gün sayısına göre hesaplandığı ifade edilen raporda, “Haftada bir gün çalışan için yıllık izin 5, 6 gün, 5 ya da daha fazla gün çalışan kişi için yıllık izin 28 gündür” ifadeleri yer aldı.
VERİMSİZLİĞE VE AZALAN ÜRETKENLİĞE YOL AÇABİLİR
Raporda, “İş yerinde hastalık ve kaza riski azalabilir ve buna bağlı devamsızlıkların önüne geçilebilir. Sonuç olarak da iş yerinin üretim kapasitesi artırılabilir. Çocuk işçiliğinde yaş sınırının düşürülmesi, normal emeklilik yaşının düşürülmesi, vardiya sürelerinin azaltılarak vardiya sayılarının artırılması, işin parçalara bölünerek yeni iş paylaşımının yaygınlaştırılması sonucu işsizlik oranında düşüş olacağı beklenmektedir. Ayrıca, çalışma saatlerinin azalması sonucu oluşacak boş vakitlerde işçilerin spor, turizm, eğitim, kültür ve eğlence gibi sektörlerde yeni talepler oluşturacağı ve bu alanlarda da yeni iş imkanları doğacağı ifade edilmektedir” denildi. Çalışma sürelerinin kısalmasına yönelik görüşlere işverenin bir kısmı tarafından karşı çıkıldığı, çalışma saatlerinin ücrette değişim olmadan kısaltılmasının maliyetlerin artması ve buna bağlı olarak satış fiyatlarında da artış anlamına geldiği yönünde görüşler olduğu ifade edildi. Raporda, aleyhte görüşlerin şu gerekçelere dayandırıldığı bildirildi: “Bu durum söz konusu ürünü kullanan bütün endüstrileri etkileyecektir. Yüksek fiyatlar, pazarlama ve rekabet gücünü zayıflatacak ve fiyatların yükselmesine bağlı olarak enflasyon oranı yükselecektir. Sonuçta, ülke ekonomisi üzerindeki etkileri olumsuz olacaktır. Öte yandan çalışma sürelerinin kısaltılması, işyerlerinde verimsizliğe ve azalan üretkenliğe yol açabilir. Çalışma sürelerinin kısalması, istihdam sorunlarına da neden olabilir.”