Dolar 42,1186
Euro 48,5980
Altın 5.432,36
BİST 11.010,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20°C
Hafif Yağmurlu
Ankara
20°C
Hafif Yağmurlu
Per 17°C
Cum 20°C
Cts 19°C
Paz 19°C

ALMAN ORDU YETKİLİSİ: ALMANYA TÜRKİYE’DEN İHA ALMALI

Almanya, savunma kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla Türk savunma endüstrisi ile iş birliğine yöneliyor. DW Türkçe’ye konuşan üst düzey bir ordu yetkilisi, Almanya’nın Türk İHA’sı alması gerektiği görüşünde.

ALMAN ORDU YETKİLİSİ: ALMANYA TÜRKİYE’DEN İHA ALMALI
6 Kasım 2025 13:43
6

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Almanya’nın güvenlik politikasını kökten biçimde değiştirdi. Geçmişte savunmaya büyük yatırımlar yapmaktan kaçınan Berlin, Şubat 2022’nin ardından bir yandan Ukrayna’ya askeri destek sağlarken diğer yandan kendi savunma kapasitesini güçlendirmenin yollarını aramaya başladı.

Bu çabalara bir yanıt, Alman savunma endüstrisinden geldi. Alman savunma devi Rheinmetall’in hisseleri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden hemen önce 96 euro seviyesinde iken şu anda bin 700 euro civarında seyrediyor. Bu, yaklaşık yüzde bin 560’lık bir artışa denk geliyor.

Savunma analisti Çağlar Kurç, “Ukrayna savaşı NATO’nun savunmada üretim kapasitesinin yetersizliğini su yüzüne çıkardı. Ukrayna savaşı başladığından beri NATO ülkeleri, özellikle Avrupa ülkeleri, üretim kabiliyetlerini artırmaya çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu. DW Türkçe’ye konuşan Kurç, “Rheinmetall bir çok farklı ülkedeki üretim kapasitesini kullanarak Almanya’nın ve Ukrayna’nın ihtiyacını karşılamaya çalışıyor” dedi.

“Başka kimle çalışalım?”

NATO’nun en büyük ikinci ordusuna ve giderek güçlenen bir savunma endüstrisine sahip olan Türkiye, Almanya’nın ortak arayışında öne çıkan ülkelerden oldu.

Savunma alanında iş birliği konusu, geçen hafta Başbakan Friedrich Merz’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmenin önemli gündem maddelerindendi. Erdoğan, “Savunma sanayi ürünlerinin tedarikinde geçmişte yaşanan sıkıntıları geride bırakarak ortak projelere odaklanmamız gerekiyor. Almanya’yla yakın iş birliği içinde çalışmayı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz” sözlerini sarf etti.

Dışişleri Bakanı Johann Wadephul da üç hafta önceki Ankara ziyaretinde “Savunma sanayilerimiz birlikte çalışabiliyorsa, bundan memnuniyet duyarız. Başka kiminle çalışalım ki?” demişti.


Başbakan Friedrich Merz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettiğinde demokrasi ve hukuk devleti konuları önceki ziyaretlerin aksine neredeyse hiç gündeme gelmedi. Almanya artık Türkiye ile pragmatik ilişkilere odaklanıyorFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

“Dünya giderek küçüldü”

Alman ordusunun silah ve teçhizat alımından sorumlu olan kuruluşunda (BAAINBw) görev yapan üst düzey bir bürokrat, küresel jeopolitik gelişmeler ışığında, Almanya’nın etrafındaki güvenilir ortak sayısının giderek azaldığına dikkat çekti.

Almanya’nın Türkiye ile savunma alanında iş birliği planlarını, kimliğinin saklı tutulması koşuluyla DW Türkçe’ye değerlendiren bürokrat, “Ukrayna’daki ve Çin’le ilgili gelişmelerle birlikte, dünya bir anda çok küçük hâle geliverdi. Bürokrat, “Tüm farklılıklara rağmen Türkiye dediğimizde, askeri açıdan son derece iyi durumda olan, güçlü bir NATO ortağından bahsediyoruz. Dolayısıyla her iki taraf da bu ortaklıktan fayda sağlayabilir, birbirlerinden bir şeyler öğrenebilir” diye konuştu.

“Almanya açısından kesinlikle avantajlı”

Almanya savunma endüstrisinde uzun yıllar çalışan ve bu alanı yakından tanıyan Benedikt Meng ise DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Önemli bir NATO müttefiği olan Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya’da kilit bir aktör olduğu için, ortak güvenlik çıkarları doğrultusunda savunma ve sanayi politikalarında ilişkilerin derinleşmesi Almanya açısından kesinlikle avantajlı” dedi.

Savunma uzmanı Meng, “Ayrıca Türkiye yalnızca bir iş birliği ortağı değil, aynı zamanda Alman ve Avrupa savunma sanayii için bir pazar da olabilir” diye konuştu.


Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Almanya siyasetinde pek çok şeyi değiştirdi. “Dönüm noktası” (Zeitenwende) olarak adlandırılan bu süreçte Almanya, hem kendi savunma kapasitesini hem de Ukrayna’nınkini güçlendirmeye çalışıyorFotoğraf: Stringer/REUTERS

2022’de ilk kez dört Türk şirketi (Baykar, Aselsan, TAI ve Roketsan), dünyanın en büyük 100 savunma şirketi listesine girdi. Bu çerçevede ana akım Alman medyasına da Türkiye’nin savunma sektörünü “yükselen endüstri” olarak tanımlayan haberler dahi yansıdı.

Alman ve Türk siyasiler savunma alanında yapılması hedeflenen iş birliğinin detaylarına ilişkin somut bilgileri paylaşmaktan şu ana kadar kaçınsa da bazı somut iş birliklerinin vücut bulduğu söylenebilir. 2025 yılının başlarında imzalanan bir anlaşma kapsamında Türk savunma firması Repkon, 2027’den itibaren Almanya’da 155 milimetrelik top mermisi üretecek. Bu mühimmat, NATO standartlarına uygun obüslerde, dolayısıyla Ukrayna’da da kullanılan sistemlerde de kullanılıyor.

Bazı Türk gazeteleri ve sosyal medyada, söz konusu anlaşma “Türkiye’den Almanya’ya teknoloji transferi” olarak dahi nitelendirildi. Repkon’un son zamanlarda farklı ülkelere yatırım yapmasının “firmanın yetkinliğini gösterdiğini” kaydeden Kurç, “teknoloji transferi” ifadesinin biraz abartılı olduğunu ifade ederken Türkiye’nin savunma alanındaki mevcut rolünün ise hak ettiği takdiri görmediğini belirtiyor:

“Türkiye’nin üretim kapasitesi, iş birliği isteği ve şirketlerinin kalitesi de Avrupa savunmasının gelişmesi için önemli bir kaynak. Bu şartlar altında zaten Türkiye’yi dışarıda tutmak, Avrupa için hata olurdu. Almanya, Türkiye’nin Avrupa savunması için değerini görmeye başlıyor.”

“Elimizde fazla seçenek yok”

Bugünlerde karşılıklı çıkar alışverişi kimliğine bürünen Almanya-Türkiye ilişkilerine son yıllarda çeşitli gerginlikler damgasını vurdu. Türkiye’nin Suriye operasyonunda Alman yapımı tankları kullanması, Almanya’da büyük tepkilere neden olmuştu. 2017 yılındaki gerginlik sürecinde Almanya, İncirlik Üssü’ndeki asker ve ekipmanlarını Ürdün’e taşımıştı.

Alman ordusu bünyesinde uzun yıllardır hizmet veren bürokrat, “Türkiye bir demokratikleşme sürecini elbette başlatmalı. Ama günün sonunda elimizde çok fazla seçenek yok. ABD de insanları sınır dışı ediyor, sokakta pataklıyor. Onlara da ‘Silahlarınızı artık almıyoruz’ mu diyelim?” diye konuştu.


Bayraktar TB-2, dünyanın en başarılı silahlı insansız hava araçlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu İHA’lar hâlihazırda iki AB üyesi ülkenin ve Ukrayna’nın envanterinde bulunuyor. Üretici firma Baykar, bu İHA’lardan bazılarını Ukrayna’ya hediye etmişti. Görseldeki İHA’nın üzerinde şu ifade yer alıyor: “Baykar’ın hediyesi.”Fotoğraf: Petras Malukas/AFP

Türk İHA’larının itibarı

Peki Türk savunma sektörünün uluslararası yükselişinin ana sütunlarından biri olan, düşük maliyetli ve yüksek performanslı silahlı insansız hava araçları (SİHA) konusunda durum ne? Alman Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren strateji kuruluşu BAKS’a göre, bu İHA’lar, Dağlık Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’ın üstünlük kazanmasında belirleyici oldu.

Öte yandan Türkiye, Ukrayna’ya da bu İHA’lardan gönderdi. Hatta Baykar CEO’su Haluk Bayraktar, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy tarafından liyakat nişanı ile ödüllendirildi. Bu sistemler, hâlihazırda AB ülkeleri Polonya ve Romanya’nın da cephaneliğinde bulunuyor.

Avrupa’nın “Türkiye’nin kabiliyetlerini kullanmasının Avrupa savunmasının güçlenmesi açısından önemli” olduğunu vurgulayan Kurç, “Türkiye’nin üretim kabiliyetlerinin artması, NATO’nun üretim kabiliyetlerinin artması anlamına geliyor. En iyi örneklerden biri ise SİHA alanında yaşanan gelişmeler. Avrupa hala Eurodrone projesini gerçekleştirmeye çalışırken, Türkiye’nin elinde neredeyse her görev için en az iki tane muadil SİHA sistemi bulunmakta” dedi.

“Türk İHA’larına yakından bakmalıyız”

Alman ordusu yetkilisi ise Almanya’nın Türk İHA’larına “kesinlikle yakından bakması” gerektiği görüşünde. Türkiye’nin bu konuda “oldukça ileri seviyede” olduğunu ifade eden bürokrat, “Pazar analizleri ve iş birliği imkanları açısından, Türkiye kesinlikle görüşülmeye değer bir aktör. Bu konuda en kısa zamanda temasların kurulması, konunun yakından incelenmesi gerekiyor” diye konuştu.

Savunma uzmanı Meng de “Türkiye, İHA’lar ve diğer uçan platformlar alanında ortak projelere katkı sunabilecek etkileyici bir bilgi birikimi geliştirdi” değerlendirmesinde bulundu. Türk-Alman savunma iş birliğinin hâlihazırda TB-2’lerde görülebileceğine dikkat çeken Meng, Bayraktarlarda Hensoldt firmasına ait sensörlerin kullanıldığını da söyledi.

Öte yandan Avrupa ile Türkiye’nin İHA teknolojisi konusunda iş birliği yapmaya şimdiden başladığı söylenebilir. Haziran ayında İtalyan savunma şirketi Leonardo ile Baykar, “LBA Systems” adında ortak bir girişim kurmuş bulunuyor.

Ayrıca Türkiye’nin yakında Avrupa’nın güvenlik mimarisine resmen dahil olması da gündemde. Avrupa Komisyonu, Ankara’nın AB’nin yeni silahlanma programı SAFE’e katılım başvurusunu değerlendiriyor. Yunanistan’ın çekinceleri giderildiği takdirde, Türkiye Avrupa’nın güvenliğini sağlayan ana aktör konumuna gelebilir.

ETİKETLER: Alman, Savunma, Türk, Türkiye, Ukrayna