Dolar 32,3122
Euro 35,0643
Altın 2.278,43
BİST 9.012,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 20°C
Az Bulutlu
Ankara
20°C
Az Bulutlu
Cum 23°C
Cts 23°C
Paz 24°C
Pts 25°C

OYAK 2015 YILI NEMASI NE KADAR? EN AZ NE KADAR OLMALI?

18 Haziran 2017 21:52
2.494

 

GÖZLER OYAK’TA 

OYAK üyesi olup, halen çalışan ve emekli olan personelin her yıl beklediği nema oranları ile ilgili basında tahminler yapılmaya başlandı. Biz de tahminden ziyade, nema oranlarını  yılara göre, rakamsal veriler ışığında analiz etmeye çalışacağız. 

 

 

SON DAKİKA! OYAK’IN 2016 YILI TAHMİNİ NEMASI İÇİN TIKLAYINIZ….

 

 

OYAK’IN 2015 yılı neması,  Mayıs 2016 Ayında yapılacak olan Genel Kurul sonrası açıklanacak ancak, 2015 yılı Konut Ön Biriktirim Fonu (KÖFB) getiri oranının  açıklanması, gelecek nema oranları için gösterge sinyalleri verdi. 

 

OYAK üyeleri kurum üyelik hesaplarına girdiğinde, “01.01.2015 – 31.12.2015 tarihleri arası Konut Ön Biriktirim Fonu getiri oranı %12.49 olarak gerçekleşmiştir.” mesajını görülmektedir. 

Nemalar da ise,  OYAK bünyesindeki herhangi bir şirketin satışı olmadığı takdirde,  KÖBF kar payından yaklaşık olarak %1- 5  arası daha fazla oranda gerçekleşiyor. Bu durumda OYAK 2015 yılı kar payı oranının ne kadar verileceğini gelin birlikte analiz ederek sonuca ulaşalım. 

 

YILLARA GÖRE OYAK NEMALARININ ANALİZİ

Öncelikle yıllık nema hedefimizi belirleyelim. OYAK’ın geçmiş yıllarda verdiği nemaları esas alacak olursak; Miniumum nema hedefimiz,  yıllık enflasyonunu iki katı olsun. 

 

Önce geçmiş yıllardan günümüze doğru analiz edelim;

 

 

 2000 yılı dahil olmak üzere, bu güne kadar OYAK’ın nema oranlarını, yıllara göre  incelediğimizde ilginç sonuçlar ortaya çıktı.  

2000 yılında enflasyon % 39 iken, OYAK % 55 nema vermiş. Yani  minumum hedefimiz olan enflasyonu iki katı  % 78’in altında kalmış. Bu şekilde bir performans ile 2000 yılında OYAK enflasyona göre, üyelerine % 14 oranında bir artış sağlamış. Tabi 2000-2000 ekonomik krizlerini unutmamak gerekir. 

 

2001 Yılında biraz daha yüksek bir nema sağlanmış, nema artışı enflasyona göre % 26,4 fark ile artmış. Ancak bu  yılda OYAK nema dağıtım miktarını 223.4 Milyon TL’den,  üç katı artış ile 604 Milyon TL.ye çıkarmış. Yani nema olarak ödenecek miktar,  3 katı artmış olmasına rağmen,  2000 yılına göre daha yüksek nema geliri sağlamış.

 

2002 yılı performans açısından kötü bir yıl diyebiliriz. Hem nema dağıtılacak oran, 604 Milyon TL.den 511.5 Milyon TL.ye düşmüş, hem  de enflasyona göre nemalar da   % 11.4  fark oluşmuş. 

2003 yılında OYAK  nema oranlarında vaziyeti biraz toplamış ve enflasyonun iki katının üzerinde bir nema artışı sağlamış. Yani minumum hedefimiz aşmış. 

2004 Yılı OYAK  üyeleri  için çok karlı olmuş.  Enflasyon %9,3 iken OYAK % 40.3 nema vermiş.  Enflasyonun 4.33 katı bir kar, çok iyi bir performans olarak değerlendirilebilir.  

2005 Yılında yine OYAK enflasyonun 3,48 katı oranında performans sağlayarak,  hatırı sayılır bir düzeyde nema vermiş. 

2006 yılında OYAK yine enflasyonun 2,58  katı nema vererek, minumum hedefin üstünde bir artış sağlamış. 

“Ve 2007  OYAK iyi bir performans ile enflasyonun 6,45 katı oranında bir nema vermiş” diyeceğiz ama kazın ayağı öyle değil. Malum o dönemde, OYAK bank satıldı ve bu satıştan elde edilen gelirin bir kısmı nemalara yansıtıldı. Bu nedenle OYAKBANK satışından yansıtılan  gelir oranı düşüldüğünde, “OYAK 2007 yılında nemalar için vasat bir performans  göstermiş” dersek, haksızlık etmemiş oluruz. 2007 yılında daha yüksek bir nema vermesi beklenebilirdi. 

2008 yılında OYAK, tekrar minumum hedef olan enflasyonun iki katının üzerinde bir gelir sağlamış. 

 

2009 ve 2010 yıllarında adeta nemalarda çöküş olmuş diyeceğiz, zira enflasyon rakamları düşük çıkınca, OYAK nema oranları da aynı oranda düşmüş. Temel kıstas olan enflasyonunu iki katı üzerinde kalmayı başarmış vasat yıllar diyebiliriz. 

2011 yılında OYAK, nema oranlarında  bekli de, son 14 yılın en kötü performansını göstermiş.  Enflasyon % 10,5 iken OYAK  % 14,1 nema vermiş.  Yani sadece enflasyona göre  % 3,6 oranında bir kar payı sağlamış. Zarar edilmemiş ama yatırımcıları için en kötü geçen yıl hangisi?  dersek, şüphesiz 2011 yılı diyebiliriz. 

2012-2013 ve 2014 yılları ise vasat yıllar olarak adlandırabiliriz. Bu yıllada temel hedef olan enflasyonun iki katı oranındaki gelirin üzerinde bir artış olmuş. Özellikle 2014 yılı nema oranında TUKAŞ’ın satışının etkisi ne kadardır bilemiyoruz. Dolaysı ile 2014 yılı nema oranı da, TUKAŞ faktöründen dolayı vasat altı olarak adlandırılabilir.  

 

OYAK, son yıllarda yıllık enflasyonun 2 katının,  2-3  puan üstünde nema vermeyi hedeflemiş bir politika izliyor diyebiliriz. 

 

 

* 1989 yılında Bağışa Dayalı Gelir  Sistemi (BDEGS) kuruldu. 
* 1995 yılında Konut Ön Biriktirim Fonu  (KÖFB) kuruldu.
* 30 Haziran 1996 tarihinde Emekli Maaş Sistemi (EMS) kuruldu.
* 1997 yılında Kâr dağıtımında enflateli sistem kaldırılarak,  ortalama nema esasına geçildi.

 

***

 

Zaten;

 

 1997 ‘de TEFE+10 PUAN, 

 

1998 yılında yapılan 38. Genel Kurulda,  30 No’lu önerge ve 12 No’lu karar gereği , “TÜFE +10 PUAN”,

 

1999 yılındaki 39. Genel Kurulda, 14 No’lu önerge ve 3 No’lu karar gereği,  TÜFE+35 PUAN, 

2000 yılındaki 40. Genel Kurulda, TEFE veya TÜFE  + 20 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise),  

 

2001 yılındaki 41. Genel Kurulda,  TEFE veya TÜFE  + 25 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise),

 

2001 yılındaki 42. Genel Kurulda, TEFE veya TÜFE  + 15 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise),

 

2002 yılındaki 42. No’lu genel Kurulda, TÜFE veya TEFE’den yüksek olanna + 15 puan eklenerek belirlenmesini,

2003 yılındaki 43. Kurulda, TEFE veya TÜFE  + 20 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise) ,

 

2004  yılındaki 44 Genel Kurulda,  TEFE veya TÜFE  + 20 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise),

 

2005 yılındaki 45 Genel  Kurulda, TEFE veya TÜFE  + 20 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise),  

2006 yılındaki 46. Genel Kurulda, TEFE veya TÜFE  + 20 PUAN ( Tefe veya Tüfe Hangisi yüksek ise), şeklindeki nema artışı  OYAK Yönetim Kurulunca başarı performansı olarak benimsenmesi kararı alınmıştır.

 

Bu politika sonucunda, üyeler enflasyon karşısında ezdirilmemiş ancak, OYAKtan maaş alan,  Emekli Maaş Sistemi  (EMS) ve Bağışa Dayalı emekli Gelir Sistemi (BDEGS)   üyeleri için, yetersiz bir performans sergilenmiş denilebilir. 

 


Zira yıllık enflasyonların, reel enflasyon oranlarını yansıtmadığını hepimiz biliyoruz. Hal böyle olunca, reel enflasyon karşısında EMS üyelerinin rezervlerinde gözle görülmeyen, rakamsal olarak açıklanamayan ancak,  artıyor gibi görünse de, gerçekte azalan bir rezervin olduğunu kabul etmek gerekir. 

 

 

2015 NEMASI NE KADAR OLACAK?

 

Yukarıda yaptığımız açıklamalardan sonra,  OYAK’ın 2015 yılı nemasının yine enflasyonun iki katının 1-2 puan üstünde olacağını tahmin ediyoruz.  Aralık 2015 ayı verilerine göre, 2015 yılı enflasyonu  yüzde 8,81 olarak gerçekleşmiş durumda. 

Bu durumda OYAK Yönetiminin klasik minimum hedefi tutturabilmesi için, yıllık enflasyonunu iki katı rakam olan % 17,62’yi tutturması gerekir. 

 

Bir de son dönemde döviz, altın ve yatırım araçlarındaki hareketlenmeyi göz  ardı etmemeliyiz. 

 

Enflasyonun benzer şekilde devam edeceğini var sayarsak, 2015 yılı nema oranları tahmini olarak % 17-19 aralığında beklemekteyiz.  Ancak olması gereken en  az % 20 ve üzeridir. 

 

KRİZ, BEKLENTİLERİ TERSİNE ÇEVİREBİLİR

Bazı yatırımcılara göre, Haziran  – Aralık 2015 aylarında yaşanan  finansal sertliğini  ve en son Türkiye’nin köklü ailelerinden birine ait bir büyük bankanın yaklaşık 90 şubesini kapatarak şube sayısını azaltması ve küçülmesi, bir takım yatırımcılarca tahmin edilen ve  beklenen finansal gerilemenin  daha sert olduğunu göstermekte. 

Finansal dalgalanmalar veya küçük kriz diye adlandırabileceğimiz bu durumlardan dolayı, yukarıda varsaydığımız rakamları yeniden gözden geçirmekte ve yenilemekte fayda olacağı kanaatindeyim. 

 

OYAK NE KADAR AVANTAJLI?

 

Sonuç  olarak, OYAK diğer meslek gruplarının benzer yapılar ile kıyaslandığında, onlara göre oldukça iyi bir gelir sağladığı görülmektedir.  Zaten düşük emekli maaşı alan, alt gelir düzeyindeki astlar için OYAK, EMS ve BDGS maaşı önemli bir gelir kaynağıdır.  

 

Zira hiçbir personelin , meslek hayatı boyunca maaşının % 10’unu tasarruf ederek,  bu şekilde birikim yaparak, gelirini  değerlendirmesi reel olarak mümkün gözükmemektedir. 

 

Ekonomiden çok iyi anlayan ve bu şekilde birikim yapan personel çıksa bile, yıllara göre vergiden arındırılmış şekilde, böyle  ömür boyu maaşı, hiçbir banka, yatırım veya finans kuruluşu sağlayamaz. 

 

 OYAK yıkıcılarının  ve düşmanlarının aksine, OYAK, TSK personeli  ile emeklileri için önemlidir ve vazgeçilmezidir.  Bu gün OYAK üyeliğinden ve maaşlarından yapılan kesintilerden rahatsız olan personel,  ileride bizler gibi emekli olduğunda, görevdeki maaşının, ancak  %45’ini emeklilikte aldığında, OYAK’ın önemini  daha iyi kavrayacaktır.  

 

 OYAK kişilerin, sınıfların değil, TSK personelinin öz malıdır. Adı üstünde ordu yardımlaşma kurumudur.

Ayrıca  OYAK’ı diğer mesleklere ait benzer yapılarla kıyasladığımızda; aradaki fark, bariz olarak görülmektedir. Bu gün, Polislerin ve öğretmenlerin benzer yapılanmaları ile  OYAK’ı kıyaslayınca, sadece aradaki  rakamsal büyüklük ve her şeyi açıklamaktadır. Diğer meslek grupları, OYAK konusunda TSK personeline, gıpta ile bakmaktadır. 

 

Bunun yanında, OYAK’ın mal varlığını, yatırımlarını,  çalıştırdığı insan sayısını, diğer şirketleri ve gayrimenkulleri göz ardı etmemek gerekir. 

 

SORUNUN KAYNAĞI NERESİ?

 

OYAK ile ilgili bekli de en önemli husus;  assubay ve uzman çavuşların, yönetimdeki ve yetkili kurullardaki temsil oranıdır.  Bu husus idari düzenleme ile değil, yasal düzenleme ile giderilebilecektir. Malum OYAK kanun ile kurulmuş bir yapıdır. Dolayısı ile kanun değişikliği olmadan bu hususlar giderilemez. Bu husus düzeltecek olan mekanizma, OYAK veya Genelkurmay değil, siyasi otoritedir.  

 

27 Mayıs darbesi sonrası,   darbe döneminde  kurulmuş olan OYAK’ın,  günümüze uygun, eşit temsil şartlarında yeni  yasal bir mevzuat ile yapılandırılması değerlendirilmelidir. 

 

2015’İN NEMA ORANI BELLİ OLDU (Okumak için tıklayınız…) 

 

YAZARIMIZI TAKİP ETMEK İÇİN;
 

FACEBOOK :https://www.facebook.com/dedeersel.aksu.1

TWITTER: https://twitter.com/DedeErselAksu

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.