ASSUBAY SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR!

ASSUBAY SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR!

Sevgili Dostlarım;

1961 yılından bu güne sorunlarımız çözüm bekliyor. Yıllardır uğraşıyoruz. Seçim dönemlerinde sözler veriliyor, bir kısmı tutuluyor, bir kısmı unutulup gidiyor. Muhalefette olanlar, muhalefetteyken  bol keseden vaatler verirken, iktidara gelince vaatlerini unutuyor. Ya da iktidarlar tekrar seçimi kazanınca vaatlerini yerine getirmiyor. 

Yıllardır haksızlığa uğramış assubay sınıfı, her seçim döneminde siyaset malzemesi yapılıyor.  Dün gördük; Yine assubayların sorunları CHP Grup toplantısında gündeme geldi. Emekli Astsubay arkadaşımız Yılmaz Demir ÖZÇELİK’in CHP’ye gönderdiği mektup, KILIÇDAROĞLU tarafından kürsüde gündeme alındı ve hükümet verdiği sözleri tutmaması nedeniyle eleştirildi. Kısacası hükümetin assubaylara verdiği sözü tutmaması ana muhalefet tarafından gündeme alınmış oldu. 

KILIÇDAROĞLU’NUN KONUŞMASININ ŞİFRELERİ

Burada şahsen dikkatimi çeken iki husus oldu. Dikkat ederseniz tazminat sözünü tutmayan ve maaş dengesizliğini gidermediği gerekçesiyle hükümeti eleştiren KILIÇDAROĞLU, “Tazminatları biz vereceğiz, maaş dengesizliğini gidereceğiz” demiyor. 

Ya ne diyor?

 “Ölçüp, biçip tartıp ona göre vaatlerde bulunacağız” diyor!

Yani bu gün hükümetin “Kaynak Yok” bahanesini kendi dönemi için şimdiden yol yapıyor. Üstelik kendi milletvekillerinin tazminatlar ve  başlangıç dereceleri için verdiği onlarca yasa teklifi varken “ölçüp biçeceğiz” demek ne demek? “Tazminatları vereceğiz, maaş dengesizliğini gidereceğiz” demek çok mu zor? 

MİLLETVEKİLİ VE GENERALLERİN ÖZLÜK HAKLARINDA 3 PARTİ ANLAŞTI

Geçtiğimiz günlerde milletvekillerinin ve orgenerallerin özlük hakları konusunda 3 partinin anlaştığı ulusal basında gündem olmuştu ve bu konudaki kanun teklifi kabul edilerek onaylanmıştı. Yani gerek iktidar, gerekse muhalefet istedikleri bir durumda anında birleşerek karar alabiliyor. Yeter ki istesinler!  Yani iktidar veya muhalefet istese bir günde assubay sorunlarını çözebilir. 

ASSUBAY SORUNLARI GÜNLÜK SİYASETE ALET EDİLMEMELİDİR

Dün CHP parti grup toplantısında dikkatimi çeken bir diğer husus “Kandırıldınız ve  Assubaylar çocuk değil”  sözleri oldu. 

Değerli Arkadaşlarım;

Bizler çocuk değiliz. size şunu vereceğim veya bunu yapacağım diyen her insana, kişisel menfaatlere göre oy vermez. Geçmişte HDP Milletvekili Sırrı SAKIK assubay ve uzman çavuş sorunlarını gündeme almış, hatta soru önergesi vermişti. 

Eeee bizim sorunlarımızı gündeme aldı diye PKK’nın siyasal uzantısı HDP’ye oy mu vereceğiz?

Böyle bir mantık olabilir mi?

Assubaylar kişilikli, onurlu insanlardır. Oyunu akıl, mantık ve siyasal düşüncesine göre verir. 3 kuruş için oyunu satmaz. 

Kandırıldığını söyleyen arkadaşlarımız, verilen vaatlere inanarak oyunu veren arkadaşlarımızdır ama kandırılmayan arkadaşlarımız da var. Bu nedenle bir meslek grubuna genelleme yapılarak “kandırıldınız” demek yakışmamıştır.

demokrasilerde tepkinin nasıl verileceği bellidir. Kandırıldığına inanan arkadaşlarımız oyu ile zaten cezasını kesebilir. 

YILMAZ DEMİR ÖZÇELİK VE BİREYSEL MÜCADELE

Yılmaz Demir ÖZÇELİK arkadaşımız yıllardır bireysel mücadele veren mücadeleci  bir kişi. Milli Eğitim Bakan Nabi AVCI’yı evinde ağırlamış, Eski Milli Savunma Bakanı Fikri IŞIK  ile görüşmüş, bir çok siyasetçiye ulaşmış mektuplar vermiş, hatta bir eylemde gözaltına alınmış bir arkadaşımız. 

Ancak 10 Aralık 2018 tarihinde, yani 4 ay önce  tasfiye sürecine giren ve 1 ay önce mahkeme kararıyla kapatılan İSTEMAD adına mektup yazması, basın sözcüsü unvanını kullanması yadırganmıştır.

Üstelik Sn. KILIÇDAROĞLU “Emekli Astsubaylar Derneği Basın Sözcüsü”nden gelen not diye konuşma yapmıştır. 

Sn. ÖZÇELİK keşke bu işe dernek vs. adını karıştırmadan yapsaydı. Çünkü olmayan bir görev ile ana muhalefete bilgi vermiş, ana  muhalefet lideri de kendisine gelen notu araştırmadan soruşturmadan okuyarak gündeme almıştır.

Öyle de olsa böyle  de olsa arkadaşımız bu vesile ile assubay sorunlarının gündeme alınmasını sağlamıştır.

TEMAD NE YAPMALIYDI? 

Şimdi herkes TEMAD yönetimini eleştiriyor. Eleştirinin ana dayanak noktası;  “siz yapmıyorsunuz, yapana karışmayın” öznesi. 

Sevgili Dostlar; TEMAD bu konuda açıklama yapmak zorundaydı ve doğru olanı yaptı. Eğer TEMAD açıklama yapmasaydı siyasal tarafsızlığını yitirirdi.  

Neden mi?

TEMAD basın sözcüsü sıfatıyla ana muhalefete gönderilen bir mektup var. Kurumsal kimliği olan, yaklaşık 100 şubeli bir dernek böyle bir durumu sineye çekemezdi. Ya kandırılan bir sivil toplum örgütü görüntüsüyle muhalefete mektup yazan ve “kandırdılar bizi diye ağlayan bir çocuk muamelesi” görecekti, yada kurumsallığın gereğini yapacaktı.

Kısacası TEMAD’ın önünde iki seçenek vardı, ya bunu sineye çekecek sessiz kalacak, yada kurumsallığın gereği açıklama yapacaktı. 

Eğer TEMAD sessiz kalsaydı bu kez CHP’nin arka bahçesi olmakla suçlanacaktı. TEMAD tarafsız bir dernektir. Tarafsızlığını göstermek için de bu açıklamayı yapmak zorundaydı. 

Dikkat ederseniz TEMAD açıklamasında, mektubun içeriğine, assubay sorunlarına verilen sözlerin tutulmamasına bir şey demiyor. Diyor ki “Bu arkadaş benim basın sözcüm değil, TEMAD adına açıklama yetkisi TEMAD Genel Başkanlığındadır” diyor.  Yani assubay sorunlarının gündeme gelmesinden ziyade tüzel kişilik adının kullanılması nediyle açıklama yapıyor.

Burada yanlış olan ne var?

Her önüne gelen bir kurum adına açıklama yapabilir mi?

Zaten Sn. Yılmaz DEMİR ÖZÇELİK’te açıklamayı TEMAD sözcüsü olarak yapmadığını sayfasından açıkladı. 

Buradaki sorun açıklama veya haksızlıkların dile getirilmesi değildir. Sorun TEMAD adı ile yetkisi olmadığı halde açıklama yapılmasıdır. TEMAD tüm siyasi partilere (HDP) hariç eşit mesafededir. 

Kısacası TEMAD basın açıklaması yaparak,  tarafsız kalmak adına doğru olanı yapmış ve hiç bir partinin arka bahçesi olmadığını göstermiştir. 

İşin özü,  TEMAD kimsenin bireysel mücadelesine bir şey dememiştir. 

KURUMLARLA KURUMSAL MÜCADELE EDİLİR

Değerli Arkadaşlarım, geçmişte benzer davranışları gördük yaşadık. Kurumlara karşı yapılan bireysel mücadele ile gündem olabilirsiniz ama sonuç alamazsınız. Aslolan kurumdur.  Allah gecinden versin bireysel mücadele veren arkadaşımız hasta olması veya vefatı durumunda ne olacak? Böyle bir durumda bireysel mücadele biter ama kurumsal mücadele devam eder. 

Sonuç olarak, astsubayların sorunları siyaset malzemesi değildir. Sorunları günlük siyaset malzemesi yapmak yerine çözüm üretilmesi yeterli olacaktır. İktidar seçim meydanlarında verdiği sözü tutmalıdır. Muhalefet de verdiği yasa tekliflerinin arkasında durmalı, “ölçüp biçeceğiz, öyle vaat edeceğiz” gibi muğlak söylemlerden kaçınmalı ve net olmalıdır.

2 YILDIR NEDEN TAKİP EDİLMEDİ? 

Sn. KILIÇDAROĞLU yaklaşık 2 yıl önce  9 Nisan 2016 tarihinde “Verilen sözlerin takipçisi olacağız, astsubaylar dahil askeri personelin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda olumlu görüşümüz var” demişti.

 Kendisinin de verdiği sözü tutmasını ve assubay sorunlarının takipçisi olmasını istiyoruz. Assubaylık meslek grubuna hitaben genelleme yaparak “çocuk gibi kandırıldınız “sözü  olmamıştır.

Biz kandırıldıysak siz ne yaptınız? Neden uyarmadınız?  

Milletvekilleri için bir çırpıda anlaşanlar siyasetçiler,  assubaylar için neden anlaşamıyor?

Siyasetçiler assubayların beklenitleri ile oynamayı bırakmalı ve  ‘Tavşana kaç tazıya tut’ politikası uygulamaktan vazgeçmelidir. 

Sonuç olarak amacımız kişileri parlatmak veya ön plana çıkarmak değil, sorunlarımızın çözülmesi ve  TEMAD çatısı altında, birlik ve beraberlik içinde  örgütlü olarak hareket etmektir. 

Unutmayalım; kişiler gelip geçici kurumlar kalıcıdır. Şu an için TEMAD’dan başka yasal kuruluşmuz da yoktur. 

Tüm meslektaşlarıma selam ve  saygılar. 

Dede Ersel AKSU
18 Nisan 2018