Dolar 32,3655
Euro 34,9626
Altın 2.325,50
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 23°C
Az Bulutlu
Ankara
23°C
Az Bulutlu
Cts 24°C
Paz 24°C
Pts 26°C
Sal 21°C

UZMAN ERBAŞLAR SAVUNMALARINI YAPTI!

UZMAN ERBAŞLAR SAVUNMALARINI YAPTI!
26 Eylül 2017 10:43
136

Donanma Komutanlığı’ndaki darbe girişimi davasında uzman erbaşlar savunmalarını yaptı
 

DONANMA Komutanlığı’ndaki darbe girişimi davasında uzman erbaşlar Emre Kıvrak ve Erdal Çetin savunmalarında, darbe girişimini yöneten Tuğamiral Hayrettin İmren’in emirlerine uyduklarını söyledi.

Kıvrak, “Karşımızda koskoca amiral olduğu için bir cevap veremiyoruz. Amiral çağırıyor nasıl gitmeyelim! Gelin diyor, gittik. Emredersinizden başka bir şey diyemiyoruz ki” dedi.

92 sanıklı Donanma Komutanlığı’ndaki darbe girişimi davasının görülmesine Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’nde bulunan Kocaeli Kapalı Cezaevi Kurumları içerisindeki 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada ilk olarak ifade veren uzman erbaş Emre Kıvrak, “15 Temmuz’da gündüz mesaideyim, görevim bitti arkadaşımın evine gittik. Whatsapp grubundan mesaj geldi ‘Herkes kapıya gelsin’ yazıyordu. Giyinip gittim. 2. kapıdan girdim. Hayrettin İmren ve Semih Aksel yüzbaşı oradaydı. Ben kapı 4’e gideyim dedim. Semih yüzbaşı ‘burada bekle’ dedi. Kapı önündeki grup küfürler ediyordu. Biz kapıda konuşlanmış bekliyorduk. Halk galyana gelmişti. Biz bir süre kapıdan geri çekilip beklemeye başladık. 30-40 el ateş sesi duydum. Baktığımda Hayrettin İmren ve kapıdaki asker geri geri geliyordu. Halk kapıya tırmanmaya çalışıyordu. Halk ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez, vatan sana canım feda’ gibi sloganlar atıyordu. Hayrettin İmren de bize ‘Ordu millet el ele’ sloganları attırdı. Bana kapıdaki bayrağı açtırdı. Bunun üzerine halk biraz sakinleşti” dedi.

Savunmasına devam eden Emre Kıvrak, “Sürekli hareketlilik vardı ne olduğunu anlayamadık, Donanma’ya saldırı yada sabotaj var sandık. Hayrettin İmren bir süre sonra tekrar geldi. Gökhan Cingil yüzbaşıyı indirdi. İtekleyerek, ‘Bu vatan haini, benim emirlerimi dinlemedi, Merkez Komutanlığı’na götürün bunu’ dedi, götürdüler” diye konuştu.

Hakimin silahlı kişinin kim olduğunu sorması üzerine kendisinin olduğunu belirten Emre Kıvrak, “2 uzman çağırdı. Beni ve Erdal uzmanı gösterdi. Karşımızda koskoca amiral olduğu için bir cevap veremiyoruz. Amiral çağırıyor nasıl gitmeyelim gelin diyor, gittik. Gelin diyor bu bir emirdir. Emredersinizden başka bir şey diyemiyoruz ki. Bize, ‘Merkez Komutanlığı’na gelin’ dedi.

Merkez Komutanlığı’nın kapısı açılmadı. Kapıda forsuyla, makam aracıyla amiral duruyor kapı açılmıyor. Ben söyledim kapıdakine açmadı. Amiral Hayrettin İmren araçtan indi kapıya vurdu, açıldı kapı. ‘Silahlarınızla beni takip edin’ dedi. Emir verdi peşinden gidiyoruz bizde. Bağıra çağıra içeriye girdi. Merdivenlerden çıkarken bağrışma sesi geldi. ‘Sen nasıl emirlerime uymazsın’ diye, Uğur Albayı kolundan tutup bağırarak nezarete götürdü. Sonra bana bakarak anahtarları getirin diye bağırdı. Ben gidip anahtarları getirdim. Nezareti açıp Albay Uğur Çelikten’i nezarete attı. Hayrettin İmren ‘Başka nezarethane var mı?’ diye sordu, yok denilince de ‘Başka nezarethane oluşturun’ diye bağırdı” ifadelerini kullandı.

Hayrettin İmren’in kendilerine korkmayın çocuklar dediğini söyleyen Emre Kıvrak, “Hayrettin İmren gece sivil takım elbiseli birini getirdi. ‘Bunun emirlerine uyacaksınız’ dedi. Neden uyalım, kim bu diye düşündüm, komutandır herhalde dedim. Sonradan öğrendim koruma subayıymış. Hayrettin İmren her geldiğinde sinirliydi. Hayrettin İmren bize bekleyeceksiniz dedi.

Sabaha kadar bekledik. Hayrettin İmren, Uğur albayı nezarethaneye atıyor. Amiral astını nezarethaneye atıyor. Hizmet suçumu işledi acaba dedim. Diğer amirallerin gözaltına alındığını görmedim. Ben o gece ne olduğunu anlamadım. Görev gereği gittim. Amiral emir verdi yaptım. Bekle dedi, gel dedi, usulsüz emir verilmedi. Terör örgütü üyesi, darbeci olmakla suçlanıyorum. Ne benim nede ailemin bunlarla alakası yok. Benim maddi durumun yok, avukat bile tutamadım, baro avukatı beni savunuyor” diyerek kendini savundu.

Uzman erbaş Erdal Çetin yaşanan olayları Emre Kıvrak’la benzer şekilde anlatarak, “Tatbikat var sanıyordum. Kapı 2’ye gittim. Hayrettin İmren, terör saldırısı olacağını, emirleri ondan alacağımızı söyledi. ‘Korkan varsa şimdi gitsin’ dedi. Beklerken Donanma’nın önünden geçen araçların korna seslerini, halkın attığı sloganları duyuyorduk. Kapıya tel çekmemiz istendi. Hayrettin İmren ‘Korkmayın biz Donanmamızı koruyacağız’ diye konuşma yapıyordu. Halk kalabalıklaşınca Hayrettin İmren, ‘Halkı içeri sokmayacağız’ dedi. Dizildik, halkın üzerine gitmemizi istedi. Halkla aramızda polisler vardı, içeriye girmelerini engelliyorlardı. Sol taraftan ateş edildiğini duydum. Hayrettin İmren halkı püskürtmek için ateş ediyor sandım, 4-5 el bende ateş ettim. Kapı bölgesinden geri çekildik. Hayrettin İmren ‘MG3 getirin bakalım içeri girebiliyorlar mı?’ dedi. Bizde MG3 olmadığını söyleyince sinirlendi. Astsubay, Hayrettin İmren’e Donanma Komutanı’nın olanlardan haberi olup olmadığını sordu. İmren sinirlenip onu itekledi, ‘Ben buradayken onu nasıl sorarsın’ diye bağırdı” dedi. Erdal Çetin savunmasının devamında şunları söyledi:

“Sela okunmaya başladı. Hayrettin İmren selayı duyunca, ‘Çökün biz daha Müslümanız’ dedi, çöktük. İmren daha sonra ara ara gelip giderek uzman erlerden aldı. Bize de Merkez Komutanlığı’na gelin’ dedi, gittik. Uğur albayı nezarethaneye kapattı. Sonra Gökhan yüzbaşıyı ve kendisine kapıyı açmayan askeri aşağı katta nezarete attı. Depodan nezarethane oluşturulmasını istedi. Emre ve bana ‘vur emriniz var’ dedi. Sabaha kadar Merkez Komutanlığı’nda kaldık” diyerek tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Erdal Çetin ve Emre Kıvrak’ın tutukluluk hallerinin devamına, duruşmanın çarşamba günü devam edilmesine karar verdi.

 

YÜZBAŞI; “HAFİF ALKOLLÜYDÜM”

 

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlerine ilişkin, haklarında birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istemiyle 92 sanığın yargılanmasına devam edildiAmiralleri cezaevi aracıyla İstanbul’a götüren tutuklu sanık yüzbaşı İlaslan:”Polis ‘dur’ ihtarı verdi. Tuğamiral İmren bana, ‘Sakın durmayın. Çarpın, çarpışın, çatışın, teslim olmayın’ emrini verdi. Ben de emirlerini uygulamayacağımı söyleyerek telefonu kapattım. Çünkü terör olsa, sıkıyönetim ilan edilse halk ve polisle birlikte olurduk, karşı karşıya gelmezdik. Tabiri yerindeyse jetonum geç düştü”

“(Mahkeme Heyeti Başkanı Sevimli, ‘Cep telefonun yok muydu. Neler olup bittiğini öğrenmek için internete girip neden bakmadın?) O sırada çok yoğunluk vardı. Aklıma gelmedi Bakamadım. Biraz alkollüydüm, onun da etkisi olabilir”

“İmren’in, nakil aracıyla amirallerin götürülmesi yönündeki yerine getirdiği emrinin kanunsuz olduğunu kabul ediyorum. İmren, terör olduğunu ve sıkıyönetim ilan edildiğini söyleyerek beni kandırdı. Kendisinin darbeci olduğunu sonradan öğrendim”

 

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52’si tutuklu, 13’ü firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde özel olarak yapılan 250 kişi kapasiteli salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve bazı yakınları katıldı.

Donanma Komutanlıgˆı’nda darbeci Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ile birlikte hareket ettigˆi, İmren’in kurallara aykırı tu¨m talimatlarını sorgulamadan uyguladıgˆı, darbenin bas¸arılı olması yo¨nu¨nde gayret ve c¸aba ic¸erisinde oldugˆu, İmren’in talimatlarıyla Merkez Komutanlıgˆında digˆer askerlerin go¨zaltına alınmaları ve etkisiz hale getirilmelerini sagˆladıgˆı, Donanma Komutanlıgˆı’nda go¨zaltına alınarak etkisiz hale getirilen Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal ve Harp Filo Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım’ın cezaevi aracına konularak I·stanbul’a go¨nderilmesi olayında aktif olarak bulunarak bu arac¸lara komutanlık yaptıgˆı belirlenen Güvenlik Taburu Komutanlığı İnzibat Karakol Komutanı tutuklu sanık yüzbaşı Harun İlaslan savunma yaptı.

 

– “Orduevinde içki içiyorduk”

Savunmasında vatanını milletini seven, halkın seçtiği hükümete saygılı, Atatürkçü biri olarak FETÖ terör örgütü ile hiçbir bağının olmadığını ileri süren İlaslan, darbeci olmadığını ve darbeye destek vermediğini iddia etti.

İlaslan, 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Albay Uğur Çelikten ile orduevinde içki içtikleri sırada saat 23.30 sularında Albay Muharrem Aslan’ın telefonla aradığını, Tuğamiral İmren’in üsse gelmesini emrettiğini söyledi.

Birinci amiri olan Çelikten’e bilgi vererek üsse geldiğini kaydeden İlaslan, “Tuğamiral Payal’ı araçla alarak Merkez Komutanlığına getirdik. İmren, Payal’ın nezarete atılmasını emretti. Daha sonra Payal ve Tümamiral Yıldırım, İmren’in talimatıyla cezaevi nakil aracına kondu. Araçta 5 asker, bir astsubay vardı. Önde eskortluk yapan araçta ise iki asker vardı. Ben amirallerin olduğu cezaevi nakil aracına bindim ve İstanbul’a doğru yola çıktık.” diye konuştu.

Büyük bir terör saldırısı olduğunu ve sıkıyönetim ilan edildiğini sandığını öne süren İlaslan, Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli’nin, “Cep telefonun yok muydu? Neler olup bittiğini öğrenmek için internete girip bakmadın mı?” şeklindeki sorusuna, “O sırada çok yoğunluk vardı. Aklıma gelmedi bakamadım. Biraz alkollüydüm, onun da etkisi olabilir.” yanıtını verdi.

 

– “Çarpışın, çatışın, teslim olmayın”

İmren’in kendisine, “İstanbul’a doğru yola çıkın, ben sana daha sonra amiralleri nereye götüreceğinizi söyleyeceğim” dediğini aktaran İlaslan, yolda polislerin “dur” ikazı yaptıklarını, bu nedenle İmren’i telefonla aradığını belirterek, şöyle konuştu:

“İmren bana, ‘Sakın durmayın. Çarpın, çarpışın, çatışın, teslim olmayın’ emrini verdi. Ben de emirlerini uygulamayacağımı söyleyerek telefonu kapattım. Çünkü terör olsa, sıkıyönetim ilan edilse halk ve polisle birlikte olurduk, karşı karşıya gelmezdik. Tabiri yerindeyse jetonum geç düştü. Gebze’de yolumuzu polisler ve halk kesti. Askerlere teslim olacağımızı söyledim. Araçlardan indik ve silahlarımızı polise vererek, teslim olduk. Teslim olmasaydım, İmren’in emirlerini dinleseydim çok kötü şeyler olurdu.”

 

– “Vatan hainliği ile yargılanacaksın”

Sevimli’nin, “Amiraller Yıldırım ve Payal sana bu yaptığının suç olduğunu söylemedi mi?” şeklindeki sorusuna İlaslan, “Amirallerden darbe yapılıyor diye bir şey duymadım. Sadece ‘İmren’e yanlış yapıyorsun’ dediler. Bana da nakil aracında anayasaya aykırı işler yaptığımı, vatan hainliği ile yargılanacağımı söylediler.” ifadelerini kullandı.

Amirlerinin sıralamaya göre Albay Uğur Çelikten, İmren ve Donanma Komutanı Veysel Kösele’nin olduğunu ifade eden İlaslan, “Kösele, Çelikten’i arayıp, İmren’in darbeci olduğunu ve emir komuta zincirinden çıkarıldığını söylemiş. Çelikten bana bu konudan bahsetmedi. Söyleseydi, İmen’in emirlerini uygulamazdım.” diye konuştu.

İmren’in, nakil aracıyla amirallerin götürülmesi yönündeki yerine getirdiği emrinin kanunsuz olduğunu kabul eden İlaslan, “İmren, terör olduğunu ve sıkıyönetim ilan edildiğini söyleyerek beni kandırdı. Kendisinin sonradan darbeci olduğunu öğrendim. Suçsuzum.” dedi.

– İddianameden

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı’nda görevli askerlerin “mahrem abileri” konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 92 şüpheli bulunuyor.

İddianamede FETÖ elebaşı Gülen hakkında, “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs”, “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek” ve “silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı’nda görevli askerlerin “mahrem abileri” konumundaki 18’i sivil, 1’i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı’nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altışar aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

SANIK AMİRAL; ‘ÇOK AFEDERSİNİZ KIZLARIM MİNİ ETEK GİYER!’ TIKLAYINIZ…