Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Az Bulutlu
Ankara
17°C
Az Bulutlu
Paz 20°C
Pts 24°C
Sal 28°C
Çar 24°C

SORUMLULUK EMRİ VEREN AMİRİMDEDİR!

SORUMLULUK EMRİ VEREN AMİRİMDEDİR!
10 Kasım 2019 11:01
239

Akıncı Üssü davası: Sanıklar esasa ilişkin savunma yaptı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’ndeki eylemlerle ilgili 475 kişinin yargılandığı davanın görülmesine savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı sanık savunmalarıyla devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’ndeki eylemlerle ilgili 475 kişinin yargılandığı davanın görülmesine savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Konya 3’üncü Ana Jet Üssü MAK ve İHK filosunda görevli eski astsubaylar Sezer Gülşen ile Ramazan Dede savunmasını yaptı.

İstanbul’daki Moda Deniz Kulübünde Orgeneral Mehmet Şanver’in düğününde bulunan komutanları derdest etmekle suçlanan MAK timinde görevli eski astsubay Gülşen, üzerine atılı suçlamaları reddetti, darbe girişimiyle ilgisi olmadığını savundu.

15 Temmuz 2016’da arazi eğitimi için hazırlık yaptıklarını ifade eden Gülşen, öğle saatlerinde arazi eğitiminin iptal edildiğini ve koruma görevi için İstanbul’a gitmelerinin emredildiğini söyledi.

İstanbul’da Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ı koruma görevi icra edeceklerinin bildirildiğini aktaran Gülşen, komutanları Binbaşı Gökhan Maldar’ın emriyle iki helikopterle Moda Deniz Kulübünün otoparkına indiklerini, çevre emniyeti alıp bekleme görevi icra ettiklerini öne sürdü.

Saat 03.00 sularında Moda Deniz Kulübünden ayrılıp neresi olduğunu bilmediği bir yere geçtiklerini aktaran Sezer Gülşen, “Bir süre sonra buradan da ayrılıp Hava Harp Okuluna indik. Gazinoda 2-3 saat dinlendikten sonra televizyondan darbe girişimini öğrendik. Kanımız dondu. Can güvenliğimize öncelik vermeyi kararlaştırdık. Konya’ya gitmekten de vazgeçtik. Ali ve Oğuz astsubayların memleketi olması dolayısıyla Rize’ye gittik. Ardından Konya’ya döndük. Konusu suç teşkil eden bir emri uygulamadık. Moda Deniz Kulübünde Abidin Ünal Paşa’yı korumaktan başka bir işe yönelik emir de almadık.” şeklinde beyanda bulundu.

Darbe girişimi sırasında yerine getirdiği faaliyetlerin hiçbirinde hukuka aykırılık bulunmadığını öne süren Gülşen, girişimin başarısız olduğunu anlayınca Rize’ye kaçtıkları yönündeki suçlamanın “cumhuriyet savcısının hayal ürünü” olduğunu iddia etti.

Gülşen, “Kaçma niyetinde değildim. Darbeyi öğrendiğim andan itibaren derhal silah ve teçhizatımdan arındım ve devamında kendi isteğimle ifadeye gittim.” dedi.

Sezer Gülşen, FETÖ’nün iletişim yöntemi olarak kullandığı sabit telefonlardan ardışık ve periyodik olarak arandığına yönelik tespiti de kabul etmedi.

Astsubay Ramazan Dede de MAK timinde en alt rütbede bulunduğunu ve hiçbir yetkisinin olmadığını söyledi.

Daha önceki görevlerde olduğu gibi 15 Temmuz’daki faaliyetlerinin de kanun ve TSK’nin İç Hizmet Kanunu’na uygun olduğunu savunan Dede, kanun ve yönetmeliklere aykırı hiçbir iş yapmadığını öne sürdü.

15 Temmuz 2016’da normal mesaisine geldiğini belirten Dede, emir üzerine arazi eğitimi hazırlıklarını tamamlayıp yola çıktığını, yolda eğitimin iptal olduğu ve İstanbul’a gideceklerinin bildirildiğini ifade etti.

İstanbul’da amiri binbaşı Gökhan Maldar’ın Hava Kuvvetleri Komutanı’nı koruma görevini yerine getireceklerini bildirildiğini aktaran Dede, Moda Deniz Kulübüne indiklerinde helikopterin emniyetini aldığını söyledi.

Görevin tamamlanmasının ardından helikopterle Samandıra’ya döndüklerini anlatan Dede, burada bir süre dinlendikten sonra yine bölük komutanının emriyle helikopterle Ankara’daki Akıncı Üssü’ne geçtiklerini savundu.

Faaliyetlerinin sorumluluğunun emri veren amirine ait olduğunu ifade eden Dede, savunmasını şöyle sürdürdü:

“Bir asker olarak bana verilen emrin kanuna uygun olup olmadığını sorgulama imkanına sahip değilim. O gece yasal amirim olan Gökhan Binbaşı ne bana ne de timden başka bir personele darbeye yönelik bir bilgi veya emir verdi. Bize verdiği emirler tüm detaylarıyla sıradan bir göreve yönelikti. Ben emirlerin maksadını bilmediğim için müşterek fail olamam. Bulunduğum rütbe, mesleki geçmişim, tecrübe noksanlığım, görev yaptığım timde en kıdemsiz personel olmam nedeniyle iradem dışında hataya sürüklendim. Benim görevim emniyet almaktı. Helikoptere sırtım dönük şekilde emniyet aldım. Helikoptere binenler hakkında bir bilgim yok. Ne Abidin Ünal ne de diğer komutanların derdest edildiğini gördüm.”

Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Dede, Akıncı Üssü’nde nöbet tuttuklarına ilişkin kayıtları da reddetti.

Akıncı’da hiçbir yerde görev almadığını, adını sonradan öğrendiği bir yerde beklediklerini öne süren Dede, örgüt mensupları tarafından sabit telefonlardan ardışık ve periyodik şekilde arandığına ilişkin tespiti kabul etmedi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’ndeki eylemlerle ilgili 475 kişinin yargılandığı davanın görülmesine, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı dönemde Konya 3’üncü Ana Jet Üssü Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ve İleri Hava Kontrolörü (İHK) filosunda görevli eski astsubay Sedat Koçyiğit savunmasını yaptı.

Koçyiğit, 15 Temmuz’da planlı eğitim olduğunu ancak o gün İstanbul’daki bir görev için önce Samandıra’daki askeri birliğe, sonra da helikopterle Moda Deniz Kulübü’ne geçtiklerini anlattı.

İniş yaptıktan sonra helikopterin çevre emniyetini aldığını savunan Koçyiğit, ilerleyen saatlerde Samandıra’ya döndüklerini iddia etti.

“Samandıra’ya geldiğimde verilen görevi yapmış olmanın verdiği huzurla uyudum.” diyen Koçyiğit, suçlu olmadığını, o gece darbe girişiminden ve bunu kimin yaptığından haberdar olmadığını ileri sürdü.

Suçlamaları kabul etmeyen Koçyiğit, beraat talep etti.

Aynı birlikte görev yapan sanık eski astsubay Zeki Güngör de eksik kalan eğitimini tamamlamak amacıyla 14 Temmuz’da izinden döndüğünü savundu.

Eğitim amaçlı gelmesine rağmen 15 Temmuz’da eğitimin iptal olduğu ve gerçek bir göreve gidileceğinin bildirildiğini öne süren Güngör, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın korunması için İstanbul’a gideceklerini, ayrıntılı bilginin de daha sonra verileceğini öğrendiğini aktardı.

Güngör, Samandıra’daki birliğe vardıklarında bölük komutanı Gökhan Maldar’ın, Ünal’ı koruyacaklarına dair bilgi verdiğini, ardından bekleyececeklerini, emir geldiğinde hareket edeceklerini söylediğini ifade etti.

Bir müddet sonra gelen emir üzerine helikopterle Moda’ya geçtiklerini anlatan Güngör, iniş yaptıktan sonra 2-3 kişi ile bulundukları yerin ve helikopterin emniyetini aldığını belirtti.

Hem helikopteri hem insanları hem de bulundukları yeri koruduklarını aktaran Güngör, helikopterler birkaç kez iniş kalkış yaptıktan sonra Samandıra’ya döndüklerini ifade etti.

Güngör, biraz istirahat ettikten sonra Akıncı Üssü’ne götürüldükleri bilgisini vererek, darbe girişimini burada öğrendiğini bildirdi.

Derdest edilen generallerin bindiği helikopterde olmadığını savunan Güngör, FETÖ ile de bir bağı olmadığını iddia etti.

Suçlamaları reddeden Güngör, beraatini istedi.

Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.