Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 17°C
Az Bulutlu
Ankara
17°C
Az Bulutlu
Paz 20°C
Pts 24°C
Sal 28°C
Çar 24°C

O KORGENERALİN EMİR ASTSUBAYI DA FETÖ’CÜ ÇIKTI!

O KORGENERALİN EMİR ASTSUBAYI DA FETÖ’CÜ ÇIKTI!
19 Eylül 2019 19:05
361

Eski generalin emir astsubayı da ankesörden çıktı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) TSK yapılanmasına yönelik İstanbul merkezli 50 il ve KKTC’de düzenlenen operasyonda, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada, “anayasal düzeni ihlale teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Korgeneral Metin İyidil’in emir astsubaylığını yapan M.Y. gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca, FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik İstanbul merkezli 50 il ve KKTC’de düzenlenen operasyonda gözaltına alınanların sayısı 168’e yükseldi. Diğer, 55 firari şüpheliyi arama çalışması ise sürüyor.

Bu arada gözaltına alınan şüphelilerin ifade alma işlemi de devam ediyor.

Öte yandan, gözaltına alınanlar arasında FETÖ’nün darbe girişiminde Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı’ndaki eylemlere ilişkin davada, “anayasal düzeni ihlale teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Korgeneral Metin İyidil’in 2014-2015 yılları arasında emir astsubaylığını yapan şüpheli M.Y’nin de olduğu kaydedildi.

Şüpheli M.Y’nin, örgütün mahrem yapılanması kapsamında haberleşme aracı olarak kullandığı ankesör-sabit kontörlü hatlardan irtibat kurduğunun tespit edildiği öğrenildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, FETÖ’nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında örgütün haberleşme aracı olarak kullandığı ankesör-sabit kontörlü hatlarla irtibat sağladığı tespit edilen muvazzaf 223 astsubay hakkında dün gözaltı kararı çıkarılmıştı.

Hakkında gözaltı kararı çıkarılan şüphelilerden 100’ünün Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda, 41’inin Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda, 32’sinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda, 46’sının Jandarma Genel Komutanlığı’nda ve 4’ünün Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görev yaptığı belirtilmişti.

Savcılığın gözaltı kararının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince İstanbul dahil 50 il ve KKTC’de eş zamanlı operasyon başlatılmıştı.

 

***

 

Muhafız Alayı darbe girişimi davası

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor’un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davaya müşteki beyanlarıyla devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor’un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davaya müşteki beyanlarıyla devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, müştekiler, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında TRT’de güvenlik görevlisi olarak çalışan Coşkun Kaplan, 15 Temmuz’da mesaisine devam ettiği sırada, telsizden A blok önünde toplanmalarına yönelik anons geldiğini söyledi.

Toplanma yerine doğru giderken askerleri gördüğünü, askerlerin bir anda “yere yat” diye bağırdığını aktaran Kaplan, “İlk önce bir anlam veremedim ve yatmadım. Sonra asker silahın kurma kolunu çekince yere yattım.” diye konuştu.

Kaplan, “Bizi neden yere yatırıyorsunuz?” diye sorduğunda başlarındaki askerin “Aranıza IŞİD sızmış, güvenlik önlemi alıyoruz.” dediğini daha sonra askerlerin kendisini kelepçelediğini aktardı.

Askerlerin oradaki güvenlik görevlilerini kapalı askeri aracın içine koyduklarını anlatan Kaplan, darbecilerden şikayetçi olduğunu söyledi.

Müşteki Mehmet Kerim de olay tarihinde TRT’de güvenlik personeli olarak çalıştığını o gece de nöbetçi olduğunu söyledi. Gelen haber üzerine nöbet yerini kilitleyip C bloğa doğru yola çıktığını anlatan Kerim,” Orada diğer güvenlikçi arkadaşların yerde yattığını gördüm. Başlarından birisi bana ‘Dur’ çekti. Bir uzman çavuş ve er vardı. Elimdeki silahı ve telsizi atıp yere yattım. Beni kelepçeleyip Land’a koydular.” dedi.

Araçta askerlere neler olduğunu sorduğunda terör saldırısı olduğunu, güvenlik önlemi almak için geldiklerini söylediklerini aktaran Kerim, oradaki askerlerden şikayetçi olduğunu belirtti.

Müşteki Burhan Gazi Karademir de güvenlik görevlisi olarak TRT çalıştığını, olay günü askerlerin bir anda bulundukları bölgeye gelip kendilerini yere yatırdıklarını ve kelepçelediklerini anlattı.

Darbecilerin, terör bahanesiyle orada bulunan tüm güvenlik personelini kapalı askeri aracın içine bindirdiklerini anlatan Karademir, vatandaşların yardımıyla kurtulduklarını kaydetti.

“Kim karşı çıkarsa vurun”

Yunus İdiz de 15 Temmuz’da TRT Genel Müdürlüğü’nde güvenlik grup şefi olarak çalıştığını saat 22.30 civarında amirinin arayıp askeri hareketlilikten bahsettiğini vurguladı.

Amirinin TRT yerleşkesine zorla girmek isteyen hiç kimseyi içeri almaması yönündeki talimatını nizamiyedeki güvenlik görevlilerine ilettiğini dile getiren İdiz, “Arkadaşlarla görüştüm. Çok sayıda askerin geldiğini söylediler. O konuşma sonrasında telefon bağlantısı kesildi. A blok önüne 5-6 kadar askeri araç geldi.” dedi.

Askerlerin yanına gittiğini ve onlara tepki gösterdiğini belirten İdiz, şunları anlattı:

“Ben tepki gösterince oradaki yarbay ‘Kim karşı çıkarsa vurun’ dedi. Ben de teslim olmak zorunda kaldım. Beni gözaltına alıp Land’ın içine koydular. Telsizimi almayı unutmuşlardı. Telsizim omzumda asılıydı. Land’ın içinde bir uzman ‘Sen şef misin?’ diye sordu. Beni indirip en arkadaki Land’a bindirdiler. Orada da 3-4 tane güvenlikçi arkadaş vardı. Orada otururken uzman çavuşun biri bana rejiyi sordu. Ben de başımdan savmak için TRT haberin binasını gösterdim. O arada Yaşar Yüce’yi gördüm. ‘Ağabey ne oluyor?’ diye sordum. O da ‘Bir şey yok, sizin güvenliğiniz için geldiler’ dedi. Daha sonra vatandaşlar geldi. Bizi bağlayan askerleri vatandaşların elinden aldık. Hiç birinin burnu bile kanamadı.”