Dolar 32,3627
Euro 34,9648
Altın 2.326,20
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 23°C
Az Bulutlu
Ankara
23°C
Az Bulutlu
Cts 24°C
Paz 24°C
Pts 26°C
Sal 21°C

JANDARMA ALBAY KORGENERALİN EMRİNİ AÇIKLADI!

JANDARMA ALBAY KORGENERALİN EMRİNİ AÇIKLADI!
15 Aralık 2018 17:55
886

Jandarma Genel Komutanlığı Darbe Girişimi Davası

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı’ndaki eylemlere ilişkin davaya devam edildi.

Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada, Albay Semih Koç tanık olarak dinlendi.

Olay tarihinde Güvercinlik’te konuşlu Jandarma Lojistik Komutanlığında görevli olduğunu belirten Koç, saat 22.00 sularında kendisini arayan nöbetçi amirin Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı olduğunu söylediğini, bunun üzerine karargaha gittiğini belirtti.

Harekat Merkezine geldiğinde sözde sıkıyönetim direktifleri ile eklerini masada gördüğünü ifade eden Semih Koç, gelişmeler hakkında bilgi almak için telefon görüşmeleri yaptığını kaydetti.

Bu kapsamda görüştüğü Korgeneral Ata Kalkan’a, sıkıyönetim emirlerinden bahsettiğini, emrin altında sanık eski tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün imzasının olduğunu söylediğini aktaran Koç, “Bunun üzerine Ata Kalkan, ‘Bu FETÖ’nün işidir. Hiçbir şey yapmayın, kışlaya yönelik güvenlik tedbiri alın’ talimatını verdi.” dedi.

Kalkan’ın talimatıyla emir komutayı aldıktan sonra karargahın güvenliğine yönelik tedbirleri arttırdıklarını belirten Semih Koç, ilerleyen saatlerde darbecilerin sözde sıkıyönetim direktifine karşı jandarma birliklerine karşı mesaj emri yayımladıklarını bildirdi.

Mesajda, sözde sıkıyönetim direktifi ile ekindeki görevlendirmelerin kanunsuz olduğu ve uyulmaması gerektiğini yazdıklarını belirten Koç, bir süre sonra Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı’nı işgal eden darbecilerin de buna karşı bir mesaj gönderdiklerini ifade etti.

Tanık Koç, sabah saatlerine kadar karargahın güvenliğini sağladıklarını, Türkiye’deki jandarma birliklerinin darbecilerin talimatlarına uymamaları için yoğun çaba sarf ettiklerini de sözlerine ekledi.

 

***

 

Bylock Kullanıcısı Sanık, Darbecilerden Şikayetçi Oldu

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı karargahındaki eylemlere ilişkin davaya devam edildi.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada, darbeciler tarafından alıkonulan er Kemal Önder, müşteki sıfatıyla 15 Temmuz’da yaşadıklarını anlattı.

Olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı karargahında vatani görevini yaptığını belirten Önder, terhisinden sonra ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle yargılandığı davada, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını söyledi.

Karargahtaki toplantı salonlarının temizliğinden sorumlu olduğunu söyleyen Önder, 15 Temmuz öğle saatlerinde sanık eski yarbay Bülent Ak’ın akşam saatlerinde salonlarda herhangi bir etkinliğin olup olmadığını sorduğunu aktardı.

Sanık Ak’a, toplantıların genellikle gündüz yapıldığını, akşam saatlerindeki etkinliklerin ise önceden görev çizelgesine kaydedildiğinin bilgisini verdiğini aktaran Önder, “Yarbay Bülent Ak, ihtiyaç olduğunda beni nerede bulacağını sordu. Akşam saatlerinde halı sahada olduğum sırada bir er geldi, Bülent Ak’ın beni istediğini söyledi. Yanına gittiğim Ak, ikinci kattaki toplantı salonun anahtarını benden aldı.” diye konuştu.

İlerleyen saatlerde darbecilerce alıkonulan askerlerin bu salonda tutulduğunu anlatan Önder, kendisinin de arasında bulunduğu erlerin önce yatakhaneye, daha sonra zemin kattaki 500 kişilik toplantı salonuna götürüldüğünü ifade etti.

Önder, burada sabah saatlerine kadar darbecilerce alıkonulduklarını kaydetti.

Bu beyanlarda bulunmak için kimsenin kendisini yönlendirmediğini belirten Önder, “O gece sabah saatlerine kadar ölmeyi bekledim. Karargaha operasyon yapıldıktan sonra kurtulduk. Emniyete götürüldükten kısa bir süre sonra serbest bırakıldık.” dedi.

Kendisini alıkoyan sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten Önder, davaya katılma talebinde bulundu.

 

***

 

Bolu’da Fetö Sanığı Subaylar Hakim Karşısında

Bolu’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 4’ü tutuklu 5 subayın yargılanmasına başlandı.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar eski Bolu 2. Komando Tugayı Komutan Yardımcısı Kurmay Albay Ali Murat Ersöz, eski Tabur Komutanı Yarbay Bülent Gökçiçek, eski Kurmay Başkanı Yarbay Mehmet Emin Ayçiçek, açığa alınan albay İ.E.Y. ile tutuksuz sanık malulen emekli asker S.B. ve avukatları katıldı.

Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunması sırasında sanık İ.E.Y, duruşma salonunda fenalık geçirdi. Görevli jandarmalar tarafından ilk müdahalesi yapılan sanık, adliyeye gelen sağlık ekiplerince Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi Acil Servisine kaldırıldı.

Daha sonra savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Ersöz, görev yaptığı sürede Türkiye’nin bütünlüğünü korumak için terör örgütleri ile mücadele ettiğini anlattı.

İddianamedeki bir tutanağı okuyan mahkeme başkanı, Ankara’da savcılığa gelen imzasız ihbarnamede sanığın adının FETÖ/PDY’ye üye askeri personelin listesinde geçtiğini aktardı.

Daha sonra sanıklar ile “mahrem imamlar” arasındaki ankesörlü telefon kayıtlarıyla ilgili bilirkişi raporunu da okuyan başkan, cep telefonu baz istasyonu kayıtlarına göre Ersöz’ün, mahrem imamlardan sorumlu O.D. ve yüksek rütbeli subayların “mahrem imamı” oldukları öne sürülen Nazmi Uysal, İsmail Demirli, İlhan Silahdar ve Fahrettin Talay ile hem kent merkezinde hem de ormanlık alanlar ile ilçelere giden yollarda yan yana olduğuna dair tespitlerin yer aldığını açıkladı.

Söz alan Ersöz, adı geçen şahısları daha önceden tanımadığını ileri sürerek, kendi adının geçtiği ihbar dilekçesinin içeriğini de kabul etmediğini söyledi.

Savunmasına başlanılan sanık Gökçiçek de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Darbe teşebbüsünün yaşandığı gün Irak sınırında operasyonda olduğunu aktaran Gökçiçek, “16 Temmuz sabahında terör örgütüyle çatışmaya girdik. Hatta bir silah arkadaşımız gazi oldu. Ben, kendi ihraç olayımın darbe ile ilgili tutuklamalar ve listeler hazırlanırken yanlışlık sonucu olduğunu düşünüyorum. Belki incelenirse ihraç edilmemi isteyen yetkililerin de ihraç edilmiş olabileceği görülebilir.” diye konuştu.

Gökçiçek hakkındaki bilirkişi raporunu da okuyan mahkeme başkanı, sanığın, O.D ve Nazmi Uysal ile telefon görüşmeleri olduğunu, Yusuf Yüce, İsmail Özdemirli ve Hasan Salbaş ile hem kent merkezi hem de merkeze yakın köy yolları üzerinde görüştüğünün tespit edildiğini kaydetti.

Gökçiçek, bu tespitlerin hatalı olduğunu öne sürerek, bu tür tespitlerin delil olmasını kabul etmediğini ifade etti.

Tutuklu sanık Mehmet Emin Ayçiçek ise savunmasında, askerlik mesleğine başladıktan sonra aldığı görevler ve bu görevlerde elde ettiği başarıları anlattı.

Mahkeme başkanı, Ayçiçek hakkındaki bilirkişi raporunda, sanığın farklı tarihlerde mahrem imamlar olduğu ileri sürülen Hasan Salbaş, Fahrettin Talay, Yusuf Yüce Fatih Özdemir, Caner Özarslan ve İlhan Silahdar ile yakın yerlerde bulunduğunun belirlendiğini aktardı.

Sanık Ayçiçek, bu raporu kabul etmediğini ve hakkındaki iddiaları reddettiğini dile getirdi.

“Mahrem imam” tanık olarak dinlenildi

Savunmaların ardından sözde “Bolu’daki askeri mahrem imamlardan sorumlu müdür yardımcısı” O.D, tanık olarak dinlenildi.

Kendisinin, yeni gelen subaylarla ya hiç yüz yüze görüşmediğini ya da birkaç görüşmeden sonra ilgili mahrem imama yönlendirdiğini anlatan O.D, “Ben aldığım kişilerle çok kısa süreyle ilgilenirdim. Daha sonra yüksek subaylarla ilgilenen mahrem imamlara gönderirdim. Huzurda bulunan şahıslardan yalnızca Mehmet Emin Ayçiçek’i doğrudan tanıyorum. Onun hakkındaki beyanlarım doğrudur. Kendisini Nazmi Uysal’a yönlendirmiştim.” ifadesini kullandı.

O.D, askeri personelle ilgilendikleri için ellerinde TSK’da görevli askerler hakkında çok detaylı bilgiler olduğunu da belirterek, “Bu arşivde TSK mensuplarının ilgilendiği şeyler, eğilimleri ve alışkanlıkları ile çok farklı bilgiler kayıtlıydı. Bir görüşmede Ayçiçek, birtakım askeri personelin bizde yer alan kayıtlarından talep etmişti. Ben de orada tutulan kayıtlardan istediği bilgileri kendisine iletmiştim.” dedi.

Tanığın ardından söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyelerini talep etti.

Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksik hususların giderilmesi ve Nazmi Uysal ile Caner Özarslan’ın tanık olarak dinlenilmesi için duruşmayı 13 Şubat 2019’a erteledi.