TAZMİNATLAR, BAŞLANGIÇ DERECESİ VE AH ŞU İHRAÇLAR!
AH ŞU İHRAÇLAR
Sevgili Dostlar,
Mevcut TEMAD yönetimi seçildiği günden itibaren önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Özlük haklarımız konusunda öncelikli olarak, başlangıç dereceleri konusunda ilerleme kaydetti ve Cumhurbaşkanı, Kayseri Komando Tugayında yaptığı konuşmada “assubayların başlangıç derecesinin düzeltileceğini ” müjdeledi.
Mevcut yönetim, seçileli 8 ay olmasına rağmen 2 kez Cumhurbaşkanı, 1 kez Başbakan (Seçimler Öncesi), 4 kez Milli Savunma Bakanı, (Müsteşarı, Personel Genel Müdürü ve Bakan Danışmanı) , İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Genelkurmay 2. Başkanı, Mit Müsteşarı , SGK Kurum Başkanı ve bir çok siyasetçi ve yönetici ile görüştü.
Yani hiç bir şey tesadüfen olmaz. Durduk yere hiç bir siyasetçi “yahu durun şu astsubaylara özlük haklarını verelim demez” Bunlar planlı programlı bir çalışma ile aşılabilir. Kurumlar, kişileri değil kurumları muhatap alır ve temsilciniz olan kurum sizin haklarınızı arar.
İHRAÇLAR YENİDEN GÜNDEMDE
Sevgili Dostlarım;
2014 yılında, Eski Başkan Ahmet KESER yönetiminin ilk ihraç ettiği kişi şahsım ve Sn. Bülent CİVAN’dır. İhraç edildiğimiz bize tebliğ dahi edilmeden, yönetim kurulu toplantısında alınan ihraç kararı, yaklaşık 1-2 saat sonra Ayhan BAYIRLI’nın yöneticiliğini yaptığı Haber Portalında duyuruldu. Ancak ihraca rağmen TEMAD’a küsmedim. “Kişiler gelip geçici, kurumlar kalıcıdır” diyerek yoluma devam ettim ve 15 TEMAD’ın Mart Büyük Ankara Mitinginde “Türkiye’nin en büyük ailesi TEMAD” yazılı pankart ile en önde yürüdüm.
İhraca İtiraz Dilekçesi ve Gönderi Belgeleri.
Zamanında ihraç edildiğimde, 4-5 resmi yoldan itiraz etmiştim. Elimde alındı belgesi olmasına rağmen KESER yönetimi bunu Genel Kurula getirmedi. O gün bizi genel kurulda “belge gelmedi” diye yok sayan divan bu gün yok oldu gitti. Biri dışında ne başkanlıkları ne de makamları kaldı. Demek ki mahkeme kadıya mülk değilmiş.
İtiraz Dilkeçelerimin TEMAD Genel merkezi Tarafından Alındığına dair Tesellüm Belgesi
Bizler haksız şekilde ihraç edildiğimizde, dalga geçenler, gülenler, mağduriyetimizi görmezden gelenler, hatta “atık yağlar” diyenler, bu günlerde umarım derslerini almıştır. Şahsen ben o arkadaşlar gibi davranıp “Oh olmuş” filan demiyorum ve açıkça ihraca karşı olduğumu yazıyorum. Evet, Dede Ersel AKSU olarak ihraçlara karşıyım ve hiç bir assubayın ihraç edilmesini de tasvip etmiyorum. Hiç bir assubay ihracı haketmiyor.
İhraçlardan çok çekmiş biri olarak, ihraçlara kesinlikle karşıyım. Hiç bir emekli assubay ihraç edilmemeli. TEMAD’ın her üyesi değerli ve önemlidir. Benim gözümde her emekli assubay TEMAD’ın asil üyesidir. Yönetimlerin görevi assubayları ihraç etmek değil, TEMAD’a ithal etmektir.
Değerli Arkadaşlarım;
Eğer bir suç varsa, bunun çözüleceği yer mahkemedir. Ancak kurumların kendini koruma refleksi de göz ardı edilmemelidir. Maalesef dün ve daha önceleri ihraçlar nasıl var oldu ise bu gün de olacak yarın da olmaya devam edecektir. Seçilmiş Genel Başkana aleni olarak hakaret eden ve hakarete göz yumanlar, ihraçlar konusunda biraz da kendi davranışlarını dikkate almalıdır.
Çok basit bir örnek vereceğim; eski başkan Ahmet KESER’i en çok eleştiren kişi belki de benim, kendisi beni mahkemeye de verdi ama hiç bir zaman hakaretten değil. Hatta onunla ilgili yazdığım yazılara hakaretvari yorum yapanları gördüğümde, grup yöneticilerini özellikle arayarak, hakaret içeren yorumların kaldırılmasını istedim. Bunun en canlı örneği Assubay Güçbirliği grubu ve grup yöneticisi Sn. Hamdi TÜTÜNCÜ’dür. Sn. TÜTÜNCÜ bu konuda daima hassasiyet göstermiş ve şahıslarla ilgili ilettiğimiz tüm hakaret yorumlarını kaldırmıştır.
Sonuç olarak ihraç olan arkadaşlara tavsiyem, zamanında benim yaptığım gibi ilk genel kurulda ihraçlarının kalkması konusunda itirazda bulunmaları, olmadı hukuken haklarını arayarak ve bildikleri yoldan şaşmayarak mücadeleye devam etmeleri, bunlar da olmazsa 3 yıllık sürenin dolmasını beklemeleridir. Hukuken müracaatın uzun sürdüğünü belirteyim, benim davam yargıtay aşaması ile yaklaşık 4 yıl sürdü, ancak zaten 3 yılın sonunda tüzük gereği ihraç otomatikmen kalkmıştı.
Kısacası kendi hakkını aramayan, sınıfının hakkını asla arayamaz. Haksız yere ihraç edildiğine inanan arkadaşlarımız hakkını aramalıdır.
YAZANLAR HER ZAMAN BEDEL ÖDEMİŞTİR
Yazan çizen insanlar hep bedel ödemiştir. Zamanında yazdığım yazılar nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı 3 yıl orduevi yasağı verdi, yetmedi yine yazılarım yüzünden Ahmet KESER, o dönemki Hukuk Komisyon Başkanının eşi aracılığı ile dava açtı, o da yetmedi, TEMAD’dan süresiz ihraç edildim. Yine yazılarımızdan dolayı mahkemelere düştük, evimize polis geldi, karakollara gittik ifade verdik. En yakınmızdakilere bile derdimizi, mağduriyetimizi ve haklılığımızı anlatamadık. Yani bu günlere bedel ödeyerek geldik.
Kısacası yazan çizen arkadaşlar her zaman bedel ödemektedir.
Dostlarım;
Eleştiri hepimizin hakkıdır. Eleştiri mükemmeliyete açılan kapının anahtarıdır. Ancak eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgiye dikkat etmek gerekir. Bence sosyal medyadaki en büyük sorunlarımızdan biri de eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgiyi göremememizdir.
ZAMANINDA KALDIRMADIĞINIZ MADDE SİZİN DE BAŞINIZA BELA OLDU!
Bu gün, tüzüğün 12’nci maddesi gereği, Yönetim Kurulu Kararı ile ihraç yolunu eleştiren arkadaşlar; o günlerde Yönetim Kurulu Kararı ile ihraç edilen Sn. İbrahim KOLDAMCA, Sn. Bülent CİVAN, Sn. Cengiz ERTEN, Sn. Adnan Fuat ÖZDEMİR, Sn. Levent ULUCAN, Sn. Atilla ABAYLI, Sn. Zafer ÇİMEN, Sn. Suat TELKES, Sn. Mehmet AFACAN, Genel Başkan Yardımcıları Sn. Sami BAŞKAYA, Sn. Tamer YILMAZ, ve onlarca arkadaşımızın ihracı için nedense hiç sesini çıkarmamıştı. Şimdi aynı yöntem kendilerine uygulanınca feryat figan ediyorlar.
Ahmet KESER döneminde Tüzüğün 12. Maddesine göre yapılan bazı ihraçlar
TEMAD Tüzüğünün 12. Maddesine göre Ahmet KESER yönetimince, aynı yöntemle yukarıda ismini yazdığım onlarca dava adamı ihraç edilirken sesini çıkarmayanlar, kendisine yakın olan kişilere bu madde uygulanınca en ağır eleştirileri yapıyor.
Arkadaşlar, dün neredeydiniz?
Dün aynı yöntemle yapılan ihraçlara neden tepki vermediniz?
Tepki vermeniz için iğnenin ucunun size batması mı gerekirdi? Güç elinizdeyken düzeltmediğiniz tüzük bakın geri size döndü.
Sözün özü; artık bu ucube TEMAD tüzüğü değişmelidir.
Genel Merkezle onlarca iletişim metodu ile iletişime geçmeyip, önerilerini ve görüşlerini bildirmeyerek, meydan okur gibi davranan ve bu anlamda benzer tavırlar sergileyen bazı arkadaşlarımızı, sorumlu davranmaya ve temsil ettiği misyonun ve konumunun farkında olmaya davet ediyorum.
Şunu unutmayın, hiç kimse vazgeçilmez ve yeri doldurulmaz değildir.
SOSYAL MEDYADAKİ TEMAD SAYFALARI
Dostlarım,
TEMAD Genel Başkanlığının yönetiminde olduğu facebookta 1 sayfa, 2 grup, twitterde ise 1 sayfası mevcuttur.
Bu sayfa ve gruplar;
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanlığı sayfası,
Bu Kadarına da Pes Diyen Astsubaylar grubudur.
Bunların haricinde Genel Merkezin kontrol ve yönetiminde olan başka sayfası yoktur. Durum böyleyken sosyal medyada açılan yüzlerce TEMAD sayfasından birinde yapılan faaliyeti, TEMAD Genel Merkezine maal etmek yakışmamıştır. Lütfen bir konuyu yazarken önce iyi araştırıp yazınız.
TAZMİNATLARDA SON DURUM
Yazımızın başında belirtmiştim, TEMAD 8 aydır önemli görüşmeler yapıyor diye. Bu görüşmelerden Başlangıç derecesi konusunda sonuç alınmak üzere.
Tazminatlar için 2 ayaklı bir mücadele veriliyor.
İlk olarak tazminatlar konusunda ise TEMAD ve Genelkurmay Başkanlığı ortak çalışma yapma kararı aldı. Genelkurmay Personel Başkanlığı ile beraber TEMAD’ı temsilen Av. Fazıl GÜRLER ve beraberindeki bir ekip ortak çalışma yürütüyor. Yani işin askeri otorite ile olan bölümü bu şekilde yürütülüyor. Buradan çıkacak karar siyasi otoriteye gönderilecek.
Genelkurmaydan çıkacak teklif için, karar verecek olan siyasi otorite ile bizzat TEMAD Genel Başkanı Hamza DÜRGEN ve ekibi görüşüyor. Bu görüşmelerde iki başlıkta yürütülüyor. Milli Savunma Bakanlığı ve en önemlisi Maliye Bakanlığının onayı gerekiyor.
Yani askeri otoriteden çıkacak teklifin siyasi otoritece onaylanması için büyük bir uğraş veriliyor. Dikkat ediniz daha 8 ay önce bunların hiç biri gündemde yoktu. KESER yönetimi varken, ballı kooperatif, arsa simsarlığı vs. işler vardı. Şimdi ise Başlangıç derecesi neredeyse olmak üzere, tazminatlar ise ciddi anlamda masaya yatırılmış durumda. İşte bu çalışmalar bile Hamza DÜRGEN’in ne kadar doğru bir strateji ile hareket ettiğinin göstergesidir.
“Başkomutan” söylemleri yüzünden eleştirilen Hamza DÜRGEN, bence doğru yoldadır. TEMAD bu güne kadar kimsenin herhangi bir söylemi ile herhangi bir partinin arka bahçesi olmamıştır ve olmayacaktır. Sn. DÜRGEN, en azından assubay hakları için uğraşıyor. Sn. DÜRGEN, pekala ballı kooperatif işine girer, arsa simsarlığı yapar veya vakıf kurardı ama o sınıfı için uğraşmayı tercih etti. KESER ise giderayak TEMAD’ı yaklaşık 200 Bin lira borçla devretti. Bunların hepsi TEMAD sitesinde açıklandı. Sn. DÜRGEN bir taraftan da, üyelerden tek kuruş bağış, para almadan borç batağında devraldığı TEMAD’ı yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor, diğer taraftan ise özlük hakları için uğraş veriyor. Hiç kimse bunu görmezden gelemez.
6 yıldır TEMAD’ı yönetenler, har vurup harman savuranlar, tirlyonluk bütçeyi bitirip, onbinlerce borç bırakanlar, şimdi sütten çıkmış ak kaşık gibi eleştirmeye çalışıyor. Beyler daha TEMAD’a bıraktığınız onbinlerce borç ödenmedi. Mevcut yönetim sizin borçlarınızı ödenmeye uğraşıyor. Utanmadan eleştiriyorsunuz! TEMAD’da ne bıraktıdınız da ne istiyorsunuz?
TEMAD’da liderlik sorunu varmış gibi yazan arkadaşlar, TEMAD’da liderlik sorunu yok, asıl sorun sizlersiniz. Zamanında Mustafa EROL’a, Ahmet KESER’e yaptıramadıklarınızı şimdi Hamza DÜRGEN’e yaptırmaya çalıştığınızı hepimiz biliyoruz.
Kendinizi TEMAD’ın ve assubay sınıfının üstünde görmeye devam ettiğiniz için asıl sorun sizdedir. Kimse TEMAD’dan üstün değildir.
Hamza DÜRGEN seçimle gelmiş ve seçimle gidecektir. Öyle saçma sapan yazılarla “istifa et” diye zırvalayan, girdiği hiç bire yerde tutunamayanların ve bir kaç kişinin söylemi ile istifa edecek değildir. Çok istiyorsanız toplarsınız imzayı, gidersiniz genel kurula. TEMAD delegeleri gereken kararı verir.
Sonuç olarak emek veren, çalışan bir yönetim var. Tazminat konusu olur veya olmaz ama en önemlisi emek vermektir. TEMAD’da “Saldım çayıra mevlam Kayıra” mantığı bitti. “Bir şey olsa da sahiplensik” diye bekleme dönemi bitti. Artık çalışan emek veren bir yönetim var. Sonucu hep beraber alacağız.
Her zaman dediğim gibi “umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz, zira umudunu kaybeden herşeyini kaybeder!” Umutsuzluk ölümdür, bizler yaşıyoruz öyleyse hala umut vardır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ;
Her şartta aynı duruşu sergilediğimizde..
Dede Ersel AKSU
01 Eylül 2018
TAZMİNATLAR, BAŞLANGIÇ DERECESİ VE AH ŞU İHRAÇLAR!
AH ŞU İHRAÇLAR
Sevgili Dostlar,
Mevcut TEMAD yönetimi seçildiği günden itibaren önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Özlük haklarımız konusunda öncelikli olarak, başlangıç dereceleri konusunda ilerleme kaydetti ve Cumhurbaşkanı, Kayseri Komando Tugayında yaptığı konuşmada “assubayların başlangıç derecesinin düzeltileceğini ” müjdeledi.
Mevcut yönetim, seçileli 8 ay olmasına rağmen 2 kez Cumhurbaşkanı, 1 kez Başbakan (Seçimler Öncesi), 4 kez Milli Savunma Bakanı, (Müsteşarı, Personel Genel Müdürü ve Bakan Danışmanı) , İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Genelkurmay 2. Başkanı, Mit Müsteşarı , SGK Kurum Başkanı ve bir çok siyasetçi ve yönetici ile görüştü.
Yani hiç bir şey tesadüfen olmaz. Durduk yere hiç bir siyasetçi “yahu durun şu astsubaylara özlük haklarını verelim demez” Bunlar planlı programlı bir çalışma ile aşılabilir. Kurumlar, kişileri değil kurumları muhatap alır ve temsilciniz olan kurum sizin haklarınızı arar.
İHRAÇLAR YENİDEN GÜNDEMDE
Sevgili Dostlarım;
2014 yılında, Eski Başkan Ahmet KESER yönetiminin ilk ihraç ettiği kişi şahsım ve Sn. Bülent CİVAN’dır. İhraç edildiğimiz bize tebliğ dahi edilmeden, yönetim kurulu toplantısında alınan ihraç kararı, yaklaşık 1-2 saat sonra Ayhan BAYIRLI’nın yöneticiliğini yaptığı Haber Portalında duyuruldu. Ancak ihraca rağmen TEMAD’a küsmedim. “Kişiler gelip geçici, kurumlar kalıcıdır” diyerek yoluma devam ettim ve 15 TEMAD’ın Mart Büyük Ankara Mitinginde “Türkiye’nin en büyük ailesi TEMAD” yazılı pankart ile en önde yürüdüm.
İhraca İtiraz Dilekçesi ve Gönderi Belgeleri.
Zamanında ihraç edildiğimde, 4-5 resmi yoldan itiraz etmiştim. Elimde alındı belgesi olmasına rağmen KESER yönetimi bunu Genel Kurula getirmedi. O gün bizi genel kurulda “belge gelmedi” diye yok sayan divan bu gün yok oldu gitti. Biri dışında ne başkanlıkları ne de makamları kaldı. Demek ki mahkeme kadıya mülk değilmiş.
İtiraz Dilkeçelerimin TEMAD Genel merkezi Tarafından Alındığına dair Tesellüm Belgesi
Bizler haksız şekilde ihraç edildiğimizde, dalga geçenler, gülenler, mağduriyetimizi görmezden gelenler, hatta “atık yağlar” diyenler, bu günlerde umarım derslerini almıştır. Şahsen ben o arkadaşlar gibi davranıp “Oh olmuş” filan demiyorum ve açıkça ihraca karşı olduğumu yazıyorum. Evet, Dede Ersel AKSU olarak ihraçlara karşıyım ve hiç bir assubayın ihraç edilmesini de tasvip etmiyorum. Hiç bir assubay ihracı haketmiyor.
İhraçlardan çok çekmiş biri olarak, ihraçlara kesinlikle karşıyım. Hiç bir emekli assubay ihraç edilmemeli. TEMAD’ın her üyesi değerli ve önemlidir. Benim gözümde her emekli assubay TEMAD’ın asil üyesidir. Yönetimlerin görevi assubayları ihraç etmek değil, TEMAD’a ithal etmektir.
Değerli Arkadaşlarım;
Eğer bir suç varsa, bunun çözüleceği yer mahkemedir. Ancak kurumların kendini koruma refleksi de göz ardı edilmemelidir. Maalesef dün ve daha önceleri ihraçlar nasıl var oldu ise bu gün de olacak yarın da olmaya devam edecektir. Seçilmiş Genel Başkana aleni olarak hakaret eden ve hakarete göz yumanlar, ihraçlar konusunda biraz da kendi davranışlarını dikkate almalıdır.
Çok basit bir örnek vereceğim; eski başkan Ahmet KESER’i en çok eleştiren kişi belki de benim, kendisi beni mahkemeye de verdi ama hiç bir zaman hakaretten değil. Hatta onunla ilgili yazdığım yazılara hakaretvari yorum yapanları gördüğümde, grup yöneticilerini özellikle arayarak, hakaret içeren yorumların kaldırılmasını istedim. Bunun en canlı örneği Assubay Güçbirliği grubu ve grup yöneticisi Sn. Hamdi TÜTÜNCÜ’dür. Sn. TÜTÜNCÜ bu konuda daima hassasiyet göstermiş ve şahıslarla ilgili ilettiğimiz tüm hakaret yorumlarını kaldırmıştır.
Sonuç olarak ihraç olan arkadaşlara tavsiyem, zamanında benim yaptığım gibi ilk genel kurulda ihraçlarının kalkması konusunda itirazda bulunmaları, olmadı hukuken haklarını arayarak ve bildikleri yoldan şaşmayarak mücadeleye devam etmeleri, bunlar da olmazsa 3 yıllık sürenin dolmasını beklemeleridir. Hukuken müracaatın uzun sürdüğünü belirteyim, benim davam yargıtay aşaması ile yaklaşık 4 yıl sürdü, ancak zaten 3 yılın sonunda tüzük gereği ihraç otomatikmen kalkmıştı.
Kısacası kendi hakkını aramayan, sınıfının hakkını asla arayamaz. Haksız yere ihraç edildiğine inanan arkadaşlarımız hakkını aramalıdır.
YAZANLAR HER ZAMAN BEDEL ÖDEMİŞTİR
Yazan çizen insanlar hep bedel ödemiştir. Zamanında yazdığım yazılar nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı 3 yıl orduevi yasağı verdi, yetmedi yine yazılarım yüzünden Ahmet KESER, o dönemki Hukuk Komisyon Başkanının eşi aracılığı ile dava açtı, o da yetmedi, TEMAD’dan süresiz ihraç edildim. Yine yazılarımızdan dolayı mahkemelere düştük, evimize polis geldi, karakollara gittik ifade verdik. En yakınmızdakilere bile derdimizi, mağduriyetimizi ve haklılığımızı anlatamadık. Yani bu günlere bedel ödeyerek geldik.
Kısacası yazan çizen arkadaşlar her zaman bedel ödemektedir.
Dostlarım;
Eleştiri hepimizin hakkıdır. Eleştiri mükemmeliyete açılan kapının anahtarıdır. Ancak eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgiye dikkat etmek gerekir. Bence sosyal medyadaki en büyük sorunlarımızdan biri de eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgiyi göremememizdir.
ZAMANINDA KALDIRMADIĞINIZ MADDE SİZİN DE BAŞINIZA BELA OLDU!
Bu gün, tüzüğün 12’nci maddesi gereği, Yönetim Kurulu Kararı ile ihraç yolunu eleştiren arkadaşlar; o günlerde Yönetim Kurulu Kararı ile ihraç edilen Sn. İbrahim KOLDAMCA, Sn. Bülent CİVAN, Sn. Cengiz ERTEN, Sn. Adnan Fuat ÖZDEMİR, Sn. Levent ULUCAN, Sn. Atilla ABAYLI, Sn. Zafer ÇİMEN, Sn. Suat TELKES, Sn. Mehmet AFACAN, Genel Başkan Yardımcıları Sn. Sami BAŞKAYA, Sn. Tamer YILMAZ, ve onlarca arkadaşımızın ihracı için nedense hiç sesini çıkarmamıştı. Şimdi aynı yöntem kendilerine uygulanınca feryat figan ediyorlar.
Ahmet KESER döneminde Tüzüğün 12. Maddesine göre yapılan bazı ihraçlar
TEMAD Tüzüğünün 12. Maddesine göre Ahmet KESER yönetimince, aynı yöntemle yukarıda ismini yazdığım onlarca dava adamı ihraç edilirken sesini çıkarmayanlar, kendisine yakın olan kişilere bu madde uygulanınca en ağır eleştirileri yapıyor.
Arkadaşlar, dün neredeydiniz?
Dün aynı yöntemle yapılan ihraçlara neden tepki vermediniz?
Tepki vermeniz için iğnenin ucunun size batması mı gerekirdi? Güç elinizdeyken düzeltmediğiniz tüzük bakın geri size döndü.
Sözün özü; artık bu ucube TEMAD tüzüğü değişmelidir.
Genel Merkezle onlarca iletişim metodu ile iletişime geçmeyip, önerilerini ve görüşlerini bildirmeyerek, meydan okur gibi davranan ve bu anlamda benzer tavırlar sergileyen bazı arkadaşlarımızı, sorumlu davranmaya ve temsil ettiği misyonun ve konumunun farkında olmaya davet ediyorum.
Şunu unutmayın, hiç kimse vazgeçilmez ve yeri doldurulmaz değildir.
SOSYAL MEDYADAKİ TEMAD SAYFALARI
Dostlarım,
TEMAD Genel Başkanlığının yönetiminde olduğu facebookta 1 sayfa, 2 grup, twitterde ise 1 sayfası mevcuttur.
Bu sayfa ve gruplar;
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanlığı sayfası,
Bu Kadarına da Pes Diyen Astsubaylar grubudur.
Bunların haricinde Genel Merkezin kontrol ve yönetiminde olan başka sayfası yoktur. Durum böyleyken sosyal medyada açılan yüzlerce TEMAD sayfasından birinde yapılan faaliyeti, TEMAD Genel Merkezine maal etmek yakışmamıştır. Lütfen bir konuyu yazarken önce iyi araştırıp yazınız.
TAZMİNATLARDA SON DURUM
Yazımızın başında belirtmiştim, TEMAD 8 aydır önemli görüşmeler yapıyor diye. Bu görüşmelerden Başlangıç derecesi konusunda sonuç alınmak üzere.
Tazminatlar için 2 ayaklı bir mücadele veriliyor.
İlk olarak tazminatlar konusunda ise TEMAD ve Genelkurmay Başkanlığı ortak çalışma yapma kararı aldı. Genelkurmay Personel Başkanlığı ile beraber TEMAD’ı temsilen Av. Fazıl GÜRLER ve beraberindeki bir ekip ortak çalışma yürütüyor. Yani işin askeri otorite ile olan bölümü bu şekilde yürütülüyor. Buradan çıkacak karar siyasi otoriteye gönderilecek.
Genelkurmaydan çıkacak teklif için, karar verecek olan siyasi otorite ile bizzat TEMAD Genel Başkanı Hamza DÜRGEN ve ekibi görüşüyor. Bu görüşmelerde iki başlıkta yürütülüyor. Milli Savunma Bakanlığı ve en önemlisi Maliye Bakanlığının onayı gerekiyor.
Yani askeri otoriteden çıkacak teklifin siyasi otoritece onaylanması için büyük bir uğraş veriliyor. Dikkat ediniz daha 8 ay önce bunların hiç biri gündemde yoktu. KESER yönetimi varken, ballı kooperatif, arsa simsarlığı vs. işler vardı. Şimdi ise Başlangıç derecesi neredeyse olmak üzere, tazminatlar ise ciddi anlamda masaya yatırılmış durumda. İşte bu çalışmalar bile Hamza DÜRGEN’in ne kadar doğru bir strateji ile hareket ettiğinin göstergesidir.
“Başkomutan” söylemleri yüzünden eleştirilen Hamza DÜRGEN, bence doğru yoldadır. TEMAD bu güne kadar kimsenin herhangi bir söylemi ile herhangi bir partinin arka bahçesi olmamıştır ve olmayacaktır. Sn. DÜRGEN, en azından assubay hakları için uğraşıyor. Sn. DÜRGEN, pekala ballı kooperatif işine girer, arsa simsarlığı yapar veya vakıf kurardı ama o sınıfı için uğraşmayı tercih etti. KESER ise giderayak TEMAD’ı yaklaşık 200 Bin lira borçla devretti. Bunların hepsi TEMAD sitesinde açıklandı. Sn. DÜRGEN bir taraftan da, üyelerden tek kuruş bağış, para almadan borç batağında devraldığı TEMAD’ı yeniden ayağa kaldırmaya çalışıyor, diğer taraftan ise özlük hakları için uğraş veriyor. Hiç kimse bunu görmezden gelemez.
6 yıldır TEMAD’ı yönetenler, har vurup harman savuranlar, tirlyonluk bütçeyi bitirip, onbinlerce borç bırakanlar, şimdi sütten çıkmış ak kaşık gibi eleştirmeye çalışıyor. Beyler daha TEMAD’a bıraktığınız onbinlerce borç ödenmedi. Mevcut yönetim sizin borçlarınızı ödenmeye uğraşıyor. Utanmadan eleştiriyorsunuz! TEMAD’da ne bıraktıdınız da ne istiyorsunuz?
TEMAD’da liderlik sorunu varmış gibi yazan arkadaşlar, TEMAD’da liderlik sorunu yok, asıl sorun sizlersiniz. Zamanında Mustafa EROL’a, Ahmet KESER’e yaptıramadıklarınızı şimdi Hamza DÜRGEN’e yaptırmaya çalıştığınızı hepimiz biliyoruz.
Kendinizi TEMAD’ın ve assubay sınıfının üstünde görmeye devam ettiğiniz için asıl sorun sizdedir. Kimse TEMAD’dan üstün değildir.
Hamza DÜRGEN seçimle gelmiş ve seçimle gidecektir. Öyle saçma sapan yazılarla “istifa et” diye zırvalayan, girdiği hiç bire yerde tutunamayanların ve bir kaç kişinin söylemi ile istifa edecek değildir. Çok istiyorsanız toplarsınız imzayı, gidersiniz genel kurula. TEMAD delegeleri gereken kararı verir.
Sonuç olarak emek veren, çalışan bir yönetim var. Tazminat konusu olur veya olmaz ama en önemlisi emek vermektir. TEMAD’da “Saldım çayıra mevlam Kayıra” mantığı bitti. “Bir şey olsa da sahiplensik” diye bekleme dönemi bitti. Artık çalışan emek veren bir yönetim var. Sonucu hep beraber alacağız.
Her zaman dediğim gibi “umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz, zira umudunu kaybeden herşeyini kaybeder!” Umutsuzluk ölümdür, bizler yaşıyoruz öyleyse hala umut vardır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ;
Her şartta aynı duruşu sergilediğimizde..
Dede Ersel AKSU
01 Eylül 2018